18 MART ÇANAKKALE ZAFERİNİ ANMAK NEDEN DİNİ, MİLLİ VE İNSANİ GÖREVDİR!

Çanakkale zaferinin, Gazi Mustafa Kemal’den isimsiz, unutulmuş kahraman ve fedakar Mehmetciklerine sonsuz minnet, şükranlarımızı sunuyor, Bedr’in aslanlarına rahmet diliyoruz.

Ve söz veriyoruz, eserlerinize sahip çıkacağız.

Aykut Edibali

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİNİ ANMAK NEDEN DİNİ, MİLLİ VE İNSANİ GÖREVDİR!

Çanakkale Zaferimizi anıyoruz.

Çanakkale zaferi I. Cihan Savaşı felaketine Osmanlı İmparatorluğu’nu da sürüklemek isteyen Alman entrikası ve İttihat Terakki boyunduruğuna alınmış, imparatorluk yönetiminin aczi ve teslimiyeti sonucu sürüklendiğimiz I. Cihan savaşındaki parlak muharebelerimizin başında gelir. Ve imparatorluğumuzun en karanlık günlerinde kazanılmış bir zaferdir. Osmanlı Devlet yönetiminin tamamen Alman taraflısı bir cuntanın tahakkümü altında bulunduğu ve Osmanlı İmparatorluğu’na “Enverland” diye anıldığı, askeri bakımdan bir Alman Genel Kurmay Başkanlığı’nın sorumluluk ve nüfuzu gibi olumsuz şartlara rağmen kazanılmış bir zaferdir. Politik ve stratejik olarak koşullandığımız yabancı teslimiyet ve tahakkümüne rağmen, Çanakkale tam bir milli zafer olmuştur. Yüz bine yakın veya aşkın Mehmetçiğin şehid olduğu Çanakkale mahşerinde bir millet ve gerçek bir milli irade ortaya çıkmıştır. Çanakkale’yi ehli salip istilasına karşı, geçilmez kale haline getiren bu soylu dini ve milli inanç ve iradedir. Ve bu iradeye herkesin saygılı olması ve samimi olması gerekir. Ve asla bu zaferi istismar etmekten kaçınması gerekir. Çünkü samimiyetsizlik ve istismar gayreti en güzel maskeyi taksa da çirkinlik fark ediliverir.

Şüphesiz Çanakkale muharebeleri Osmanlı İmparatorluğu’nun son muharebelerindendir. Ve bu ölüm kalım muharebesinde, cihan devletinin tüm Osmanlı tebaası Çanakkale muharebelerine katılmış, şehid olmuş ve gayrimüslim tebaamız da kanlarını akıtmışlar, fedakarlık yapmışlardır. Ancak Çanakkale ve Kuttul Ammare gibi zaferimize rağmen müttefikimiz Almanlar’ın mağlubiyeti sonucu, cihan savaşında mağlup sayılmamız imparatorluğun başkenti İstanbul dahil tüm Osmanlı beldeleri İngiliz, Fransız askeri gücünün işgali altına düşürmüştü. Ve işgal kuvvetlerinin öncüsü ve ardılı olarak doğu ve Güneydoğuda Ermeni çetelerinin Batı’da ise Rum çetelerinin tasallutuna ve katliamına ve terörüne düşürmüştü (açık hale getirmişti).

Tekrar edelim, Çanakkale destanı gerçek bir zaferdir. Ve bu zafer de Çanakkale tabyalarını ön görüsü ve tedbiri ile savunmaya hazır hale getiren Sultan İkici Andülhamid’in, himmetini, Gazi Mustafa Kemal’in, Alman Komutan’ın emrinde çalışmasına rağmen gösterdiği olağanüstü cesaret ve gayreti de hatırlamak gerekir. Ayrıca Çanakkale Zaferi’nin büyük bir deniz gücü karşısınıda, çok mütevazi sayılması gereken Osmanlı ve Alman Deniz gücünün değil, onbinlerin kanı ile kazanılmış bir kara zaferi olduğunu unutamayız. Onun için bu zafer, imanın, fedakarlığın ve tek kelime ile milletin zaferidir. Ve her millet zaferi gibi ekonomik, sosoyal, siyası zaferlerle taçlandırılması gerek. Çanakkale zaferinin, Gazi Mustafa Kemal’den isimsiz, unutulmuş kahraman ve fedakar Mehmetciklerine sonsuz minnet, şükranlarımızı sunuyor, Bedr’in aslanlarına rahmet diliyoruz. Ve söz veriyoruz, eserlerinize sahip çıkacağız.

Çanakkale-2016--1

1 Comment

  1. ADNAN DİNÇER Reply

    Bayrak dergisi mutlaka tum birimlere ulaştırılmalıdır.İmhal edilmemelidir.Şimdiden çalışmalarınız için teşekkür ederim.Allah yar ve yardımcınız olsun.

Reply To ADNAN DİNÇER Cancel Reply

Navigate