Ekonomide son yaşanan olaylar, döviz kurunun son bir ay içerisinde yüzde 10’un üzerinde artmış olmasının üzerinde ciddi olarak düşünmek ve geleceğimiz açısından radikal tedbirlerin alınmasını gerektirmektedir.
Dövizde yaşanan olayları kendi dışımızda gelişen olaylara bağlamak ve tüm dünya, dolar karşısında değer kaybediyor bizde de yaşanan bu küresel dalgalanmadan kaynaklanıyor gibi bir bahane arkasına sığınmak kolaylığından vaz geçmek gerekir.
ABD’de Trump’un seçimi kazanması, İngiltere ve Avrupa’da yaşanan siyasal gelişmelerin piyasalarda bir dalgalanmaya yol açtığı doğrudur. Ama bizim para birimimiz gelişmekte olan ülkeler arasında en çok değer kaybeden para birimi olarak görülmektedir. Kasım ayında bizim paramız yüzde 10.82 değer kaybederken Meksika Peso’su yüzde 9.80, Brezilya Real’i yüzde 7.15, Malezya para birimi yüzde 6.33, Güney Afrika’nın para birimi ise yüzde 5.57 değer kaybına uğramıştır.
Dolarda artışın önüne geçebilmek için Merkez Bankası faiz artırımına gitmişti. Birkaç saatlik doların yükselişi bu artırımla engellenmişti. Fakat AB Parlamentosunun aldığı müzakereleri durdurma kararı doların ateşini yeniden yükseltmiştir.
Siyasi ve ekonomik alanda meydana gelen gelişmelere hamasi duygularla yaklaştığımızdan gerçeklerle yüzleşmemiz biraz acı olmaktadır. Dolar ile ilgili olarak, Başbakanın ’dolsa ne olur dolmasa ne olur’ esprili yaklaşımı doların yükselmesine engel olamadı. AB parlamentosunun alacağı kararlar ile ilgili olarak AB Bakanı Çelik, “Bize mesaj vermek isteyenler, bu mesajın Kapıkule Sınır Kapısı’ndan içeri girmeyeceğini bilsinler” açıklaması, Avrupa’nın alacağı kararların bizi etkilemez beklentisine sebep olmuştu. Kararın açıklanması ile etkinin kapıkuleden geçerek ekonomimizin en derinine kadar geçtiğini gösterdi. Paramızın değer kaybını yalnız dışımızda yaşanan gelişmelere bağlamadan gerçeklerle yüzleşmek gerekir. Halkın hoşuna gidecek nutuklarla sorunları çözmeye kalkarsak dövizdeki dalgalanma değil yükseliş artmaya devam edecektir.
Ekonomiyi sağlam temellere oturtmak için vakit geç olmadan hamaseti bırakıp rasyonel ve radikal tedbirler almak zamanıdır.
