Dünkü eyaletimiz, gönül coğrafyamızın hicranlı yarası Suriye, bugün burnumuzun ucunda Cehennemi bir hayat yaşıyor (?) ve biz hiç birşey yapamıyoruz, ya da çok şey yapıyoruz. Keşke hiç birşey yapmasaydık, bundan daha mı iyi olurdu acaba? Dün bölgenin belde-i tayyibesi olan Şam, bugün belde-i harabe olmuştur; tayyibi marifetle harabe.
Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesinin Suriye ayağı için düğmeye basıldı ve Suriye kaynamaya, kaynatılmaya başlandı. Durduk yerde olay çıkarmanın bir anlamı yoktu. Onun için bir hedef ve bir suçlu bulunmalıydı. Suçlu Esad ve Esad rejimi idi. Hedef ise Özgür Demokratik Suriye’yi kurmaktı.
Fitne ateşi yakıldı. Fitneciler, maşalar, Suriye ordusu ve halk hepsi birbirine karışmıştı. Önemli olan, haklı haksız farketmez, fitne kazanının kaynamasıydı. Suçlular kadar masumları da yakacak fitne ateşi kaynıyordu. Orduda çatlaklar meydana geldi. Kopmalar oldu. Plan işliyordu. Havacı Albay Riyad Esad, ordudan ayrıldı ve muhalifler safına katıldı. Daha başkaları da ayrıldı. Birçok muhalif ve birçok örgüt vardı. Bunların bir araya getirilmesi ve birlikte hareket etmelerinin sağlanması gerekiyordu. Riyad Esad, bunu gerçekleştirdi; Özgür Suriye Ordusunu kurdu, 29 Temmuz 2011. Artık çok değişik amaçlarla oluşturulmuş birçok gurup beraberce hareket edecekti.
Özgür Suriye Ordusu, Suriye Ulusal Konseyine bağlı bir oluşumdu. Suriye Ulusal Konseyi, başta İstanbul olmak üzere dünyanın değişik yerlerinde toplantılar düzenlemiş ve bu toplantılara zamanın Birleşik Devletler Dışişleri Bakanı Hillary Clinton başta olmak üzere üst düzeyli katılımlar olmuştu.
Özgür Suriye Ordusu, kurduğu internet sitesi (Free Syrian Army) ile kamuoyu oluşturuyor; faili olduğu korkunç cinayetleri sitesine koyarak taraftarlarına moral, muhaliflerine korku salıyordu. Bu görüntülerden biri, postane hizmet binasının altıncı katından çalışan memurların örgüt militanlarınca sokağa fırlatılarak atılmasıdır.
Türkiye Ve Özgür Suriye Ordusu
Başta büyükşehirler olmak üzere Türkiye’nin hemen her bölgesinde Suriyeli mülteciler bulunmaktadır. Suriyeli mülteciler arasında Özgür Suriye Ordusuna mensup elemanların bulunduğu ve buralarda kamufle oldukları basında gündeme gelmişti. Ayrıca Hatay, Gaziantep ve Kilis’teki kampları bir üs olarak kullandıkları da gündeme gelmişti. Suriye’de yaralanan örgüt elemanlarının Gaziantep ve Kilis’teki devlet hastanelerinde tedavi edildikleri biliniyor. Örgüte mensup elemanların Türk topraklarında eğitilip sahaya sürüldükleri de biliniyor. Her ne kadar eğit-donat projesi tutmadı ise de hedeften vazgeçilmediğine göre onun yerini dolduracak alternatif projeler devreye alınmada geç kalınmadı.
Karkamış ilçemize 40 km. mesafedeki Cerablus’a yapılan askeri harekâtta harekâtın omurgasını Türk Silahlı Kuvvetleri oluşturmaktadır. Harekât, Özgür Suriye Ordusu ile dayanışma halinde yapılmaktadır.
Hatay’daki Suriye Mülteci Kampına CHP Milletvekilinin incelemelerde bulunma isteği reddedilmiş, bilahare AKP ve MHP vekillerinin bulunduğu heyet, basından sadece Anadolu Ajansının katılımı ile incelemelerde bulunmuştu.
Özgür Suriye Ordusunun Yapısı
Özgür Suriye Ordusu, çok çeşitli unsurların bulunduğu bir karmaşık yapıdır. Öncelikle çok çeşitli amaçlarla bir araya gelmiş farklı özelliklerdeki ve farklı bölgelerdeki muhalefeti bir çatı altında organize etme amacıyla oluşturulmuştur. Çatısı altında dini söylemlerle öne çıkan oluşumlar olduğu gibi, dini söylemlere mesafeli oluşumlar, bölge öncelikli oluşumlar da vardır. Türkiye’den ve dünyanın muhtelif devletlerinden insanların Özgür Suriye Ordusuna katılmak için Türkiye üzerinden geçiş yapma girişiminde bulundukları ve bunların bir kısmının güvenlik güçlerimizce yakalandıkları biliniyor. Suriye Ordusunun, Özgür Suriye Ordusuna yaptığı operasyonda ölü ele geçirilen elemanlardan birinin İspanyol asıllı olması dikkat çekmişti. Özgür Suriye Ordusu, Suriye Ordusunu hedef almakta ve aynı hedefe yönelik olarak başka oluşumlarla savaşmazlık hali uygulayabilmektedir. Deaş ve PYD; Özgür Suriye Ordusu şemsiyesi altına girmemiş iki ayrı organizasyon olmasına rağmen Özgür Suriye Ordusu, yer yer Deaş’ı, yer yer de PYD’yi görmemekte, onlara ilişmemektedir.
“Aralarında canla başla savaşan Türkmenler var. Rocker’lar var. Kolları ciletlenerek çizik çizik psikopat hapçılar var. Radikal İslamcılar var. Kendilerini El Kaideci olarak tanıtanlar var. Yağmacılar var. Gördüğü ilk Alevinin “gırtlağını keseceğim” diyen de var. Rejim yıkıldıktan sonra özgür bir ülke düşleyen de var.”(1)
Özgür Suriye şemsiyesi altında yer alan başlıca oluşumlar şunlardır: Tevhid Tugayları, Liva et-Tevhid, en-Nusra Cephesi, Faruk Tugayları, Açık Tabur, Özgür Şam, Türk Osmanlı Karahan Grubu.(2)
Esasen Suriye’de muhalif olarak üç ana omurga bulunmaktadır: YPG, IŞİD ve Özgür Suriye Ordusu. Bunlardan YPG, bilindiği gibi, etnik ve bölgesel bir siyaset takip etmektedir. ABD de Rusya da bunlara pek ilişmemekte, hatta desteklemektedirler. YPG; PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD’nin militarist unsurudur.
IŞİD; DAEŞ (ve hatta DEAŞ) diye isimlendirilen, el-Kaide tipi bir yapıdır.
Özgür Suriye Ordusu ise, bu iki oluşumun dışında kalan hemen bütün gurupları bir araya getiren heterojen bir yapıdır. Hem barındırdığı oluşumlar arasında hem de şemsiye dışında kalan diğer iki oluşum ile aralarında karşılıklı geçişler olmaktadır. Bu durum göstermektedir ki; bu oluşumların karakteristik yapıları kaypaklıktır. Bu durum, belki, şöyle de ifade edilebilir: Bu oluşumlar, arkalarındaki iradenin isteği doğrultusunda geçişler yapmaktadırlar. Özellikle Özgür Suriye Ordusunun istikrarlı bir statik yapı göstermeyişini Rus Dışişleri Bakanı Lavrov; tanımlanabilecek bir Özgür Suriye Ordusunun bulunmayışından bahisle söz konusu etmiştir.a
Aynelarab’da IŞİD’e karşı YPG ile birlikte hareket eden Özgür Suriye Ordusu, bu kez Halep ve Azez’de YPG ile karşıkarşıya gelmiştir. (3)
Irak’taki Musul Harekâtında, harekâta destek verme arzusunda olanTürkiye ile Türkiye’nin çekinceleri olan YPG, aynı operasyonda, sonuc itibariyle aynı hedeflere ulaşmak için yanyana yer almis olacaklar.
Özgür Suriye Ordusu Ve Dış Destek
Uluslararası arenada toplantılar organize edebilen Suriye Ulusal Konseyi ve onun ağır silahlara sahip militarist örgütü Özgür Suriye Ordusu, doğaldır ki etkinliğini sürdürebilmesi için paraya ve desteğe ihtiyaç duyacaktır. Savaş ortamındaki herc ü merçte bunlara sahip olabilmesi ve bunları gerçekleştirebilmesi ne kadar mümkündür.
“Cumhuriyet’i devirmek için savaş veren örgüt, bazı Arap ve başta Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’den olmak üzere çoğu batılı ülkelerden Suriye Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı devirmek için hem askeri hem parasal destek almaktadır.” (4)
“Türk silahlı kuvvetlerinin “Fırat kalkanı” harekâtı ile desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)güçlerinin IŞİD’den temizlediği Gaziantep’in Karkamış ilçesine komşu Suriye’nin Cerablus İlçesi’nde, hayat büyük ölçüde normale döndü. (… ) “İlçedeki ÖSO askerlerinin Türk polisinin kepiyle görev yapması dikkat çekti.” (5)
“Ayrıca 2014 yılında IŞİD mevzilerinde 10 gün geçiren Alman gazeteci Jürgen Todenhöfer ÖSO’nun IŞİD’e silah sattığını yazmıştı.” (6)
Bölge ülkelerinden Türkiye, Ürdün, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ın ÖSO’na destek verdiği bilinen ve basında açıkça yazılıp çizilen hususlardandır.
ÖSO ile İsrail arasında gizli bir mutabakatın olduğu ve ÖSO’nun, İsrail’e, kendisine ilişmemesi ve onu kollaması mukabilinde Golan Tepelerini vadettiği de yazılmıştır.(7)
Özgür Suriye Ordusunun “ılımlı muhalefet” olarak nitelendirilmesi de üzerinde ayrıca düşünülmesi gereken bir konudur. Terör konusunda ahkâm kesenlerin, bu tanımı dillendirmeleri de düşündürücüdür.
Söyleme Değil Eyleme Bak
Ordadoğuda operasyonlar yapagelenler, hep güzel söylemler söyleyegelmişlerdir. Ancak bu bölgenin insanları hep kan, acı ve gözyaşı ile karşıkarşıya kalmışlardır. Irak’a demokrasi gelmiştir ama akan kan durmamıştır ve hala yeni yaralar açılmaktadır. Sudan, Libya, Yemen, Mısır… aynı kaderi paylaşmaktadır. Suriye’de yaşananlar, bunlardan farklı değildir. ABD-İsrail sosyal mühendislik eseri olan IŞİD Örgütü (8)de bazı Arap ve başta Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’den olmak üzere çoğu batılı ülkelerden Suriye Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı devirmek için hem askeri hem parasal destek almakta olan Özgür Suriye Ordusu (9) da ABD ve Rusya’nın terör listesine almadığı ve gizli ve açık destek verdiği YPG de aynı coğrafyada birbirlerine karşı savaşmaktadırlar. Görülmektedir ki bütün piyonlar, aynı aktörler tarafından sahaya sürülmekte ve oynatılmaktadır. Masum insanların ve mazlumların çığlıkları, bu kahpe oyunun tuzu biberi yapılmaktadır. Bu gerçek görülmeden atılacak her adım, zalimlerin değirmenine su taşımaktan başka işe yaramayacaktır. “Bütün Ortadoğu milletleri uyanın ve birleşin. Gelin düşmanın oyununu birlikte bozalım.” haykırışını “Cehennemi” yaşadıktan sonra anlamanın bir faydası olur mu?
İnsancıl Yardım
Başta Birleşik Devletler ve İsrail olmak üzere ÖSO’ya yardım eden devletlerin ne kadar yardımsever olduklarını söylemeye gereak var mı? Ortalık durulduktan sonra özgürlüğe kavuşturdukları Suriye’yi Suriyelilere bırakıp giderler, değil mi?
Artık “Milletim uyan” haykırışları ninni yerine geçiyor ninni.
Rabbim bizleri bağışlasın ve yardım etsin. Âmin.