2 Şubat 1978 günü ilk Yeniden Millî Mücadele Dergisinin yayınlanmasının üzerinden 51 yıl geçti. Bayrak Dergisi, onlarca kahramanın şerefli mücadeleleri yazılan Millet Davası destanının ayrılmaz ayrı bir parçasıdır. Bizim için yayıncılık; haktan yana olma, hakkı savunma, hakkın davasına davet etmektir. Bu manasıyla Bayrak, her zaman taraflı yayıncılık yapmıştır. Daima haktan, milletimizin âli menfaatlerinden yana olmayı da sürdürecektir. Milletimizin ve devletimizin üzerine kara kabusların çöktüğü, hain planlarının sahnelendiği dönemlerde vatanseverlere öncülük etmiş, karanlıklardan aydınlığı çıkış yollarını aramış, bulduğu çözümleri işaret etmiştir. Onlarca millî meseledeki duruşumuza, gerçeği haykıran ses oluşumuza, Türk tarihini şahit tutmak üzere dergilerimizin kapakları birer mıh gibi durur.
Her şeyden önce; siz kıymetli okurumuza en içten teşekkürlerimizi sunarız. Samimi çabanıza, ömrünüzü Bayrak ile birlikte davanıza vakfetmenize bu fani dünyada bir mükafat bulmak ne mümkün… Çünkü ulvî dava, ancak samimi, sabırlı, cefakâr, çilekeş, azimli, inanmış, çelik iradeli dava insanlarının teşkilatlanması ile zafer yolunda ilerleyebilirdi. İlk dergimiz “Milletim Uyan!” sayısı nasıl tarih yürekli, inanmış gençler sayesinde Anadolu’ya ulaştıysa bugün de aynı inançla dimdik ayakta duran aynı yiğitlerin tecrübeli elleriyle okuyucularına, size ulaşmaktadır. Yarım asırdır devam eden Yeniden Millî Mücadele, Bayrak, Islahat ve Millet teşkilatları; ezelden ebede sürecek şanlı, onurlu mücadelenin altın bir halkasıdır. Ve siz, kıymetli okurumuzun ismi ile beraber yöneticilerimizin, kurucularımızın isimleri tarihe altın harflerle kazınmıştır. Bu satırlar, bağrı milleti için Allah aşkıyla yanan dava insanlarına, milletimizin felakete sürüklenişini gören, bu gidişe itirazı olan kahramanlara bir teşekkür ve yeni mücadelelere çağrıdır.
Hain Planlar Hâlâ Milletimizi Tehdit Etmekte
1970 yılında milletimize kurulan hain tuzakları gören kahramanlar milletimizin önüne geçmiş, yaklaşmakta olan tehlikeleri haykırmışlardı. Onların işaret ettiği planlar aşama aşama uygulanırken milletimizin ölüm uykuları daha da derinleştirilmişti. Bugün ne Kudüs hür, ne yeşil Kıbrıs tamamen özgürleşti ne de Türkistan… Sınırlarımız dışında kalmış Müslümanların ve soydaşlarımızın kanları hâlâ oluk oluk akmaya devam ediyor. Ülkemizde iktidara gelenler derin yaralarımıza maalesef em olamamıştır. Millî iktidar hedefi, 51 yıl önce ilk ortaya koyulduğunda ne denli acil ve büyük bir ihtiyaç ise bugün de o denli elzem ve hayati bir ihtiyaçtır. Bu büyük ideali sistemli bir hedef haline getirmek de Bayrak camiasının görevidir.
Yüreğindeki inançla, millet evlatlarının gönüllerine davayı bir kor gibi düşüren Millet Partisi genel başkanı, Bayrak Dergisi kurucu başyazarı Sayın Aykut Edibâli ve “kardeşlerim” diye hitap ettiği dava arkadaşlarına milletimizin ve devletimizin duyduğu ihtiyaç bugün hiç olmadığı kadar büyüktür. Şahitlik ederiz ki; onların arasındaki asırlık bağ sadece Allah için birbirilerini sevenlerin bağıdır. Bayrak topluluğuna ve Millet Partisi teşkilatı mensuplarının, “Asrın sahabeleri”, “resulü görmeden ümmeti olanlar” denilen gönül erlerinin son sözleri, vasiyetleri her zaman Allah’ın davası ve milletin zaferi için mücadele olmuştur. İnşallah Allah bu güzel topluluğu muzaffer kılacaktır!
Peki Ya Bizden Sonrası!
“Bir zaman Rabbi İbrahim’i birtakım emirlerle sınamış, İbrahim onların hepsini yerine getirmiş de Rabbi şöyle buyurmuştu: “Ben seni insanlara önder yapacağım.” İbrahim de, “Soyumdan da!” demişti. Bunun üzerine Rabbi, “Benim ahdim zalimleri kapsamaz” demişti.” 2/124
Şurası apaçık bir gerçektir; Yeniden Millî Mücadeleciler, Millet Partililer, Türkiye’nin ve dünyanın kaderini çelikten imanları, bükülmez bilekleri ile defalarca değiştirdiler. Bu hakikati inkâr eden ya yalancıdır ya da gafildir! Onların mücadele ettiği dönemde dini vecibeleri yerine getirmek bile gericilik sayılırken, şimdilerde dini istismar maalesef moda oldu. Amacımız geçmişte yapılan hizmetlerini yapanlara anlatıp övmek değildir. Maksat gerçeği hatırlatmak, hakkı teslim etmek ve yeni görevleri icra edebilecek olanları göreve davet etmektir… Her dava adamı gibi olan Hazreti İbrahim peygamberimiz de ölümlü olduğunun ve ömrünün bir gün nihayete ereceğinin idrakinde idi. Onun da “soyumdan da önderler gönder” dediği gibi her dava insanı da “Bizden sonra ne olacak bu devletin hali, davaya kim sahip çıkacak?” düşüncelerine aklında taşıyabilir. Hak davanın sahibi bellidir. Konu davaya bayraktarlık etmek ise; nice bayrak yürekli yiğitler bayrağı omuzlamak için seferdedir ve bu akın bitmeyecektir. Bayrak; yeni bir mücadele mecrasına dalıyor. Gençlere, genç kalanlara, tüm aklını kullanan insanlara, hakikati aramak isteyenlere, çare arayanlara, sesimizi duymamış yepyeni muhataplara, kendi gençlerimize, tanımayanlara, tanıyanlara ulaşmak için…
Evet gençlere ve genç kalanlara, gayreti olan herkese yeniden “ayağa kalk, katıl” çağrısını yapmak ile görevliyiz. “Ey İnsanlar! Allah sözlerimi işitip de belleyene, rahmetini merhametini ihsan etsin. Allah yüzünü ağartsın. Mana yüklü sözlerimi anlamadan ezberleyen birçok insan var. Derin manalar içeren sözlerimi bilen birçok insan, kendisinden daha yüksek anlayış sahiplerine bu sözlerimi ulaştırsın!” sözünü yerine getirmek için büyük küçük, genç yaşlı ayırmadan, insanlığı Allah’ın davasına çağırıyoruz.
Bu dava muhakkak ki muzaffer olacaktır. Bundan en ufak bir şüphemiz olamaz. Ve biliriz ki Allah’ın davasının muzafferiyeti asla bir grubun, topluluğun, kavmin zaferi olarak daraltılamaz. Belki Allah, şu anda çoğunluğu Müslüman olmayan ve hatta İslâm’a karşı olumsuz tutumları ile meşhur bir kavme iman nasip edecek, onlar da yepyeni bir medeniyet inşa edecekler. Onlar, dünyada İslâm’ın hadimi, davanın hizmetkârı, Nur’un sancaktarı, çaresiz, mazlum milletlerin yardımcısı bu yeni Müslüman olmuş kavim olacak. Belki de; bizim umduğumuz, uğruna mücadele ettiğimiz gibi soydaşlarımız, kardeşlerimiz, sahip oldukları hazinenin farkına varacaklar, teşkilatlanacaklar, milletlerinin önüne geçecek ve millî iktidara yürüyecekler. Kimse bilemez.
“Görüp anlamadın mı ki Allah gökleri ve yeri, hikmetle ve ciddî bir maksat için yaratmıştır. Eğer dilerse sizi ortadan kaldırıp yepyeni bir topluluk getirir. Allah’a göre bu, sözü edilecek bir şey değildir.” (14/19-20)
“Allah, içinizden iman edip makbul ve güzel işler işleyenlere kesin olarak vaat buyurur ki: Daha önce müminleri dünyada hâkim kıldığı gibi kendilerini de hâkim kılacak, kendileri için beğenip seçtiği İslâm dinini tatbik etme gücü verecek ve yaşadıkları korkulu dönemin arkasından, kendilerini tam bir güvene erdirecektir. Çünkü onlar, yalnız bana ibadet edip hiçbir şeyi bana şerik yapmazlar. Artık bundan sonra kim küfrana saparsa, işte onlar yoldan çıkıp Allah’a karşı gelmiş olurlar.” (Nur, 24/55)
“Eğer haktan yüz çevirirseniz, ben müsterihim, zira size ulaştırmakla görevli olduğum buyrukları size tebliğ ettim. Rabbim dilerse, sizi gönderip yerinize başka bir topluluk getirir. Ama siz O’na hiçbir şekilde zarar veremezsiniz. Muhakkak ki Rabbim her şeyi denetlemektedir.” (Hud, 11/57)
“Hayır, Allah’ın nizamı onların sandığı gibi değildir! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, biz onların yerine kendilerinden daha hayırlı insanlar getirmeye kadiriz. Bizim elimizden kurtulan, gücümüzün yetmediği hiçbir şey yoktur.” (Mearic, 70/40-41)
Mücadelecilerin, Millet Davası mensuplarının akıl almaz başarısının sırrı onların “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.” ayeti üzerine çalışmalarıdır. Allah’ın davasından uzaklaşılması ile kaybeden ancak ve ancak uzaklaşan kişidir. Bizim duamız; Hz. İbrahim’in de umut ve dua ettiği gibi kendi nesillerimizden, evlatlarımızdan, sevdiklerimizden bu hayırlı hizmete, cihada katılanların olmasıdır.
Yayın hayatımızın başından günümüze kadar dergilerimizin, gazetelerimizin, kitaplarımızın neşredilmesinde emeği geçen her bir isimsiz kahramana da teşekkürü bir borç biliriz. Allah onlardan razı olsun, vefat eden kardeşlerimizi de hayırla ve özlemle yad ederiz, Allah onlara rahmeti ile muamele eylesin.
Şölene Davet
Yukarıda zafere iman konusunda yazdıklarımızın soyut bir inanış olmadığını da ifade etmek isteriz. Halis niyetlerimizin, zafer beklentilerimiz için “mücadele” ve “çağa göre yeniden teşkilatlanma, donanımlanma” kuralına riayet edilmesi gerektiği de aşikardır. Mücadelemizi, yayıncılık faaliyetlerimizi Allah izin verirse yeni sahalarda da sürdüreceğiz.
Sizden iki önemli istirhamımız var;
Birincisi isteğimiz şudur; elinize cep telefonunuzu alıp #BenimİçinBayrak ana fikri ile kısa, 5-10 saniyelik bir video çekmeniz. İlk gönlünüzden geçen sözler ile kısaca 51 yılı bize özetlemeniz. Bu videoları 0 533 817 92 50 numaralı Bayrak/gökmavi whatsapp hattımıza göndermeniz. Bu videoları sosyal medya hesaplarımızdan yayınlayacağız.
Diğer önemli isteğimiz de şu; Siz kıymetli Bayrak dostunu 51. Yıl Şölenine davet ediyoruz. Bu şölenimiz sefer sosyal medyada olacak. Sizden; sevdiklerinizi, ailenizi 6 Şubat 2021 Saat: 20:00’de ekran başına davet etmenizi istirham ediyoruz. Şölenimiz Youtube ve Facebook hesaplarımızdan canlı yayınlanacak. Sayfalarımızı lütfen takip ediniz. Canlı yayında buluşalım, yorumlarınızla, mesajlarınızla bize destek olacağınızdan eminiz. Her bir mesajı gök kubbeyi çınlatan gür bir slogan olarak görüp bizi yalnız bırakmayınız… Sürekli olacak yayınlarımızı takip edin paylaşınız…
6 Şubat’ta buluşmak üzere
Bu vesile ile size, ailenize sağlık ve afiyet dileklerimi sunarız. Allah’a emanet olunuz.
Youtube ve Facebook sayfalarımızı aşağıdaki karekodları telefonlarınıza okutarak ulaşabilirsiniz.