Zeynep ve Hakan arasında yalnızca 1,5 yaş olduğu için anneleri önceliğini 1,5 yaşındaki Hakan’a vermektedir. Gün boyunca anneleri ev işlerini bitirmeye ve çocuklarına olabildiğince çok zaman ayırmaya çalışır. Ne var ki gün batmış ve henüz doğru düzgün oyun oynamaya bir türlü sıra gelememiştir. Yemeği hazırlarken Zeynep annesine yaklaşarak:
-Anne, resim yapalım mı? diye sorar.
Annesi: -Çok az kaldı. Birazdan geleceğim, der.
Sözü biter bitmez Hakan’ın ağladığını duyarlar ve koşarak yanına gider annesi. Zeynep ise odasına geçip babasının almış olduğu oyun çadırının içinde oturur. Aradan biraz zaman geçtikten sonra anneleri Zeynep’e bakmaya odaya gider ve:
-Burada tek başına ne yapıyorsun Zeynep? Diye sorar.
Zeynep: -Düşünüyorum, der.
Annesi: -Bana da söyler misin ne düşündüğünü?
Zeynep:
-Şimdi değil anneciğim. Yarına kadar düşünüp öyle söyleyeceğim.
Akşam yemeğinden sonra Zeynep, Hakan ve anneleri birlikte oyunlar oynarlar. Yatma vakti geldiğinde anneleri çocukların yatağına uzanıp onlara her gece olduğu gibi hikâyeler okur. Hikâyeler bittiğinde annesi Zeynep’e döner:
-Zeynep’im bugün ne düşündüğünü bana da söyler misin lütfen? Çok meraklandım.
Zeynep: -Beni artık sevmediğini düşünüyordum; yanlış bir karar vermemek için yarına kadar beklemeye karar vermiştim. Ama şimdi böyle olmadığını biliyorum.
Annesi: -Öyle şey olur mu hiç??? Seni de kardeşini de her şeyden çok seviyorum. Lütfen böyle bir şey düşünme…
Zeynep: -Ben de böyle olmadığını biliyorum. Zaten yanlış karar vermemek için yarına kadar bekleyecektim.