NOEL BABA NEYİMİZ OLUR?

Kuzeyin kış kıyamet diyarlarında ren geyiklerinin çektiği kızakla ortalıkta dolaşan iyilik sembolü bir efsane olan Noel Baba, Batılıların; kuzey kavimlerinin elinden kapıp dünyaya pazarladığı İskandinav kökenli olup, pagan kültüre ait bir figürdür. Onlara ait bir kültürel değer. Yani Hıristiyan bile değildir. Bizimle ise yakından uzaktan alakası yok. O halde nedir bizdeki bu Noel Baba vakası? Mesele bir yönetim meselesi aslında…    
Etrafını tel örgülerle çevirerek, ülkenizi koruyamazsınız.
Siz askeri işgalleri düşünürken, kültürel saldırılara uğrarsınız.
Eğer dikkatli olmazsanız, cambaza bakarken, birileri ceplerinizi boşaltabilir. İnancınız, değerleriniz fesada uğratılabilir.
Yayılmacı ve sömürgeci bir anlayışın hâkim olduğu bir dünyada kimliğini koruyabilme sorunu bugün milletlerin en baş meselesidir.
Yumruğunu havaya kaldırıp, “Kahrolsun Emperyalizm” diyenler, Noel Baba’yı sorgulamıyorlarsa, kendilerini sorgulasınlar.
Batı’nın nice hastalıklı zihniyetine abayı yakanlar, tam bağımsızlıktan söz edemezler. Onların önce gönüllerindeki işgali defetmeleri gerekir. Kapısını ve yüreğini Batı’dan gelen rüzgarlara açanların var olma davası da olamaz.
Bir gönülde iki aslan yaşamaz. Biri diğerine hayat hakkı tanımaz.
Noel Baba’yı içselleştirme saflığının sebebi aymazlıktır.
Çocuklarımıza Nasrettin Hoca’yı, Keloğlan’ı Noel Baba’ya alternatif gösterme çabaları bile bulunduğumuz perişanlığın göstergesidir.
Peki, ne yapılabilirdi?
Genelde Müslümanlar, özelde ülkemiz problemleri çözme becerisi yüksek yönetimlere sahip olsaydık, Noel Baba’nın Hz Peygamber (S.A.V)’i bekleyen bir “Aziz” olduğunu dünyaya ilan ederdik.
Böyle bir ülkeye de her halde Muhteşem Türkiye denilirdi.