Zafer Haftanız Mübarek Olsun!

Aziz Kardeşler, Değerli Vatandaşlar!

26 Ağustos’tan başlayarak 30 Ağustos Zafer Bayramı’na kadar geçen mübarek günleri de içine alan Ağustos ayının son haftası Zafer Haftası olarak kutlanırdı. Ama bazıları bu millet sevincini çok görmüşler ki bu haftanın zafer bayramı olarak anılmasını istememişler. Garip, acayip ve hazin…

26 Ağustos 1071’de Anadolu Türk ve İslam Dünyasına yurt oluşmuştur. Şanlı geçmişimizin ardından gelen elemli günlerde kazandığımız 30 Ağustos 1922 mübarek zafer dolayısıyla Allah’a hamt edelim, şükredelim. Dumlupınar kahramanlarına, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet dileriz.

Bazı gerçeklerin de üzerinde duralım. Önce 1071 Malazgirt Zaferimizin anlamını açıkça ortaya koyalım. Her şeyden önce Malazgirt zaferi Büyük Türk Selçuklu İmparatorluğumuzla ve Bizans İmparatorluğu arasında cereyan etmiş bir savaştır. Böylece Bizans’ın hâkimiyetinde kalan fetih arazisi Türk Milletine ebedi vatan haline gelmiştir. Çünkü büyük Selçuklu İmparatorluğunu kuran fatihlerin ilk işi İslam halifeliğini yok olmaktan kurtarmak olmuştur. Bağdat İslam hilafetinin hizmetine girmiş ve yaşamasını sağlamışlardır. Ayrıca belirtmeliyiz ki Selçuklu Sultanı Alpaslan Gazi, Bağdat halifesinin de emrini yerine getirmiş oluyordu. Ve İslam hukukuna göre de fethedilen topraklar doğrudan fetheden fatihlerin malıydı yani Türk milletinin malı. Malazgirt Zaferi İslam Dünyası’nda olağanüstü sevinç meydana getirmiş ve 1071 Ağustosunun o mübarek günü camilerde Alpaslan ve mücahitleri için dua edilmiş, zafer haberinin duyulmasından sonra haftalarca İslam Dünyası sevinmiş, şenlikler yapılmıştı.

Bu sevinçli günlerimizden sonra Büyük Selçuklu Devletinin çöküşünden sonra haşmetli ve insanlığın gıpta ettiği Osmanlı Devletimizin de gün batımında vatanımız dört bucağı işgale uğramış emperyalist sömürü ve zulüm milletimizi yok etmeğe yönelmişti. Haçlı emperyalizmin yüz yıllardır beslediği kanlı hayal Sevr’de gerçekleşmek üzereydi. İngiliz emperyalizminin önümüze sürdüğü Yunan, İzmir’den başlayarak tüm Ege’yi zapt ve işgal ederek Sakarya’ya dayanmıştı. Düşmanın bombardımanı Ankara varoşlarında yankılanıyordu, halk arasında umutsuzluk ve korku yayılmaktaydı. Panik başlamak üzereydi. Başkentin taşınacağı ve Sivas’a gidileceği söyleniyordu. Bu panik anında rahmetli Akif’in, Hasan Basri Çantay Hoca’nın ve Zaro Ağa’nın kahramanlıklarını hatırlamak lazım. Rahmetli Akif’in Sakarya’da düşmanın yenileceği ve milletin kurtulacağını Kur’an’ı şahit göstererek yaptığı o şaheser konuşmayı da hatırlamamız gerekiyor.

Sultan Alparslan ve mücahitlerini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatanımızı korumak için bugün de canlarını veren kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Aykut Edibali

2016-Ağustos-26-Malazgirt-1 2016-Ağustos-Zafer-Haftası

Yorum Yapın

Navigate