Milli Birliği şimdi oluşturamayacaksak ne zaman oluşturacağız?

Tüm dünyayı etkisi altına alan, ekonomiden sosyal hayata kadar hayatı neredeyse felce uğratan “Korono Virüs” ülkemizde de etkisini olumsuz bir şekilde göstermeye devam etmektedir. Böyle ulusal bir tehdit ile karşı karşıya olduğumuz dönemde siyasilerimizden sivil toplum kuruluşlarına, çalışanlarımızdan emeklilerimize kadar siyasi kimliklerimizi bir kenara bırakarak kenetlenerek bir olup yaralarımızı sarmamız gerekmektedir.

Sanayinin çarklarının durduğu, işyerlerinin kapandığı, işsiz sayımızın milyonlara vardığı milletimizin adeta varoluş yok oluş mücadelesi verdiği, herkesin gelecek kaygısı ile yaşam mücadelesi ile uğraştığı bir zamanda milli birliğimizi oluşturamayacaksak ne zaman oluşturacağız?

Mecliste bulunan iktidar, ana muhalefet ve muhalefet partileri siyasi ikbal peşinde koşarak mevcut krizi  seçim sandıklarına nasıl yansıtırız düşüncesi ile politika üretmekten vazgeçmelidirler. Milletin hayat mücadelesi üzerinden sandık hesabı yapanlar virüsten daha fazla zarara sebep olmaktadırlar.

Virüs hayatın sonu değildir. Hayat bir şekilde devam edecektir. Virüs ile yaşamayı öğrenmek, virüsün yapacağı ekonomik ve sosyal tahribatlara karşı rasyonel tedbirler alır ve alınan tedbirleri de siyasi kaygı taşımadan uygulayabilirsek zararı minimum seviyelere indirebiliriz. Bunun için;

Devlet destekli israf ekonomisinden vazgeçilmeli

Öncelikle devlet destekli israf ekonomisine dur demek gerekir. Zaruri olmayan ihaleler durdurulmalı, hiçbir getirisi olmayan betona yatırım yapmaktan vazgeçmeliyiz. En basitinden son dönmede alınan bazı kararların sonuçları düşünülmeden aceleci alındığı görülmektedir. Bundan sonra aynı hataların tekrar edilmemesi için daha dikkatli olunabilir. Mesela,  Cumhurbaşkanının açıkladığı 1000 yataklı hastane için Atatürk Hava Limanının seçilmesi başlangıçta doğru olarak görülse de uygulamada yanlışlar ortaya çıkmıştır. Hava limanı içerisinde kullanılmayan, alt yapısı hazır binalar tadilat yapılarak hastaneye kısa zaman içerisinde dönüştürülebilme imkânı varken yüz milyonlarca dolara mal olan pistlerin kaldırılarak hastanenin pistler üzerine yapılmaya çalışılmasının akıl ve mantıkla izah edilecek tarafı yoktur.

Kanal İstanbul için ekonominin can çekiştiği bir dönemde ihalesinin yapılması da ayrı bir garabettir.

Sağlık bakanlığının oluşturduğu bilim kurulu gibi, ekonomi yönetiminin de istişare edeceği bağımsız bir kurul oluşturulmalıdır. Tüm siyasi parti temsilcilerinin, ekonomi kuruluşlarının da temsil edildiği ekonomi istişare kurulu ile ekonomi kararlarının alınması gerekmektedir.

Yardımlar siyasi malzeme yapılmamalıdır

Virüsün meydana getirdiği tahribatın asgariye indirilmesi için merkezi yönetim ile yerel yönetimler el ele vererek kriz masası oluşturmalı, süratli bir şekilde vatandaşlara hizmet götürmek için siyasi kimliklerini bırakarak çalışma başlatmaları gerekmektedir. Şu ana kadar yapılan uygulamalara baktığımız zaman yardım kampanyasında dahi birlik olamadık.

Birçok belediyenin başlattığı yardım kampanyalarının engellenmesi ve bunun devlet içinde devlet algısı ile durdurulması siyasi taassup değil de nedir? Başlatılan kampanyaları kim yaparsa yapsın teşvik edip vatandaşların kampanyalara destek çıkmalarını sağlamak yerine yasaklamanın hatta aşevlerinin kapatılmasının izah edilecek tarafı yoktur. Kampanyalar desteklenmeli ve denetlenmelidir. Kampanya adı altında yapılan usulsüzlükler varsa onların üzerine gidilmelidir.

Bir yardımda dahi bir araya gelemeyen siyaset anlayışı ve  yapılan yardımların siyasi yatırım olarak değerlendirilmesi ile nasıl biz bize yeteceğiz?

Kampanyalarda kamunun bir cebinden alıp öbür cebine koymak veya devlete gelecek vergiyi kampanya adı altında yardıma dönüştürmek yardım adı altında kendimizi kandırmak değil midir?

Cumhurbaşkanından bakanlarına, milletvekillerinden memurlara varıncaya kadar maaş bağışı yapılması yardımlaşma için güzel bir dayanışma örneğidir. Siyasiler samimi iseler bu yıl seçim yapılmayacağına göre hazineden siyasi partilere aktarılacak yardımın iptali için girişimde bulunmalıdırlar. Siyasi partilere yapılacak hazine yardım tutarlarının iptal edilerek işini kaybedenlere aktarılması daha güzel olmaz mı?

Yap işlet devret modeli ile hazine garantili yapılan havaalanından köprülere varıncaya kadar birçok işletme garantili sayıyı dolduramadığından hazine üzerine bir kambur gibi durmaktadırlar. Mücbir sebepler ortaya konarak çoğu da yandaş olarak bilinen müteahhitlere bu yıl hazine garantilerinin ödenmeyeceği konusunda bir çalışma yapılarak onlara aktarılacak bütçe ile büyük bir kaynak temin edilmiş olmaz mı?

Biz yeter ki kaynak bulmak isteyelim. Samimi olduktan sonra kaynaklarımız fazlası ile mevcuttur. Yaşadığımız krizi kutuplaştırma ile değil el birlik olursak, farklı siyasi düşüncelere sahip de olsak dayanışma ruhumuzu ortaya koyarak çözebileceğimizi unutmayalım.

Yaşadığımız virüsün birlik beraberliğimizi sağlamamıza vesile olması temennisi ile…

 

Yorum Yapın

Navigate