“Akıl Yaşta Değil Başta”

Hakan ilkokulu yeni bitirmişti. Çobanlık yapan babası, afacanı da yanında götürüp köydeki umum otlak yerleri gösteriyordu, hayvanları otlatabileceği yerleri göstererek Hakan’ı çobanlığa alıştırıyordu. Böyle yaparak ilerleyen günlerde işi çıktığı zaman sürüyü tek başına götürüp otlatabileceğini düşünüyordu. Hakan kısa zamanda çobanlığa alıştı, hayvanları tek başına otlatacak duruma gelmişti.   Babasının işi çıktığı zamanlarda sürüyü tek başına topluyor, otlatıp sağ selim getiriyordu. Akşama kadar sürünün peşinde koşan Hakan, yorulmak nedir bilmiyordu. Bazı geceler babasından izin alıp köy kahvesine gidiyor orada toplanan büyüklerin sohbetlerini dinliyordu. Kahveye gittiği gecelerin birinde insanlar havaların soğuk olması nedeniyle kahvenin ortasında varil büyüklüğündeki sobada yanan ateşin etrafında toplanmış sohbet ediyordu. Hakan da büyük bir zevkle anlatılanları dinliyordu. O sırada kahveye yatsı namazından çıkan bir gözünün görmemesinden dolayı Kör Şevket lakaplı Şevket Emmi gelmişti.

Şevket Emmi, kahvenin kapısını açar açmaz, sırtı kapıya dönük olarak oturan Hakan’a “Yusuf’un oğlu seni baban çağırıyor” diye seslendi. Hakan da yerinden kalkıp hızla kapıya yöneldi. Dışarı baktı, babası falan yoktu. Hakan hemen geri döndü ve baktı ki onu az önce kandıran Şevket Emmi, paltosunun eteğini sıvazlamış, bir yalanla kendisini kaldırdığı sandalyeye oturmak üzere. Kandırıldığını anlayan Hakan hemen koştu ve Emmisinin oturacağı sandalyeyi çekti. Şevket Emmisinin sırtı yere ayakları göğe geldi. Kahvedekiler kahkaha ile gülerlerken Şevket Emmi toparlandı Hakan’ı pataklamak istedi ama Hakan oradan hızla uzaklaştı.

Sonraki günlerde Şevket Emmi, Hakan’ın babasına bu olayı anlatmış ve “Senin oğlan adam olmaz!” demiş. Bunu Afacan’ın babasını her gördüğünde tekrarlamış. Baba da Hakan’a oğlum bak Emmin beni her gördüğünde senin için böyle böyle diyor, demiş. Bunun üzerine Hakan da babasına:

“Emmim eğer bir daha benim için oğlun adam olmaz derse, o bana yalan söyleyerek kötü örnek oldu, onun geldiğini görseydim kalkıp yer vermez miydim? Bir sandalyeye oturmak için çocuğa yalan söylenir mi de” dedi. Baba da Şevket Emmiyi gördüğünde bu sözleri aynen iletti. Şevket emmi de hatasını anlamış olacak ki Hakan’ı her gördüğünde başını okşayarak halini hatırını sordu.

Yorum Yapın

Navigate