ERDOĞAN’IN BİRİNCİ (ONE MİNUTE) HİKAYESİ

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın ardından ona ait pek çok anı yazıldı. Tanıyanlar 76 ilişkilerini anlattılar. Denktaş-Erdoğan arasında yaşananlar ise pek yazılmadı. Oysa pek bilinmez, Başbakan Erdoğan ilk Davos’unda ilk “one minute”unu Şimon Peres’e değil Rauf Denktaş’a söylemişti.

Davos’ta Erdoğan: “Denktaş önyargıyı terk etmeli”

Erdoğan ilk Davos’una Ocak 2003’te henüz Başbakan değilken katıldı. 24 Ocak 2003 akşamı düzenlenen Türkiye yemeğinde kendisini sorularla terleten isim ilginçti: Bugün Çetin Doğan’ın damadı olan ünlü iktisatçı Dani Rodrik. Rodrik, Erdoğan’a ekonomi, Irak ve son olarak Kıbrıs’la ilgili sorular sordu. Konu Kıbrıs’a gelince Erdoğan, Denktaş hakkında çok sert sözler sarf ediyordu: “Masaya gelirken ‘Ben çözmeye geliyorum!’ diye gelirsen bir şeyler olur. Denktaş (çözüm) istiyor mu? Klerides istiyor mu? Bugüne kadar masaya çözmek için gelselerdi, Kıbrıs Sorunu çözülmüş olurdu. Çözüm niyetiyle gelseler çözüm bulunurdu. Ben siyasetin sorun değil, çözüm üretme sanatı olduğuna inanırım.” Erdoğan açıklamalarının devamında “Denktaş önyargıyı terk etmeli” diyordu.

Denktaş: Kıbrıs, 65 Milyon 200 Bin Kişinin Ortak Davasıdır

Denktaş’ın bu sözlere yanıtı ertesi gün geldi: “Türk hükümeti şimdi millî davadaki ilkelerden vazgeçmişse ve önümüze konan belgeyi olduğu gibi kabul etmeye hazırsa bunu bize açıkça söylemelidir. O zaman Annan Belgesi’ni olduğu gibi kabul edecek birisi bulunur, imzayı atar ve bu iş biter.” Erdoğan’ın “kulaktan dolma” bilgilerle konuştuğunu söyleyen Denktaş “Bugüne kadar müdafaa ettiklerimizde hâlâ Türkiye varsa o zaman bu beyanatlar yapılmamalı. Kargaşa var. Kıbrıs 200 bin Kıbrıslı Türk’ün değil, 65 milyon 200 bin kişinin ortak davasıdır. Kıbrıs meselesi millî bir davadır. Bu kadar çelişkili açıklamaların aynı hükümetin parçalarından gelmemesi gerekir” dedi.

Denktaş, Erdoğan’ın kendisini zor durumda bıraktığını ise şu sözlerle anlattı: “Bunlar bizi Rumlar ve kendi halkımız karşısında zor durumda bırakmaktan başka bir işe yaramaz. Türkiye’yi temsil eden bir kişinin bunları söyleyerek pazarlıkla yükümlü bir kişiyi zor durumda bırakması kabul edilemez.”

Erdoğan’dan Dışişleri Bakanı Yakış’a Telefon

Erdoğan ertesi gün Davos’tan Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ı arayarak şunları söyledi. ‘‘Denktaş’a söyle, onun yaşına hürmeten kendisine cevap vermeyeceğim. Ama siyasetçinin bir tahammül sınırı vardır. Denktaş, Türkiye’nin seçilmiş siyasî yöneticilerine saygılı olsun. Aksi takdirde karşılık görür. Ayrıca Denktaş’ın görüşmecilikten çekilme blöfünü gördüğümü de kendisine söyle. Kıbrıs’ta yapacağın görüşmelerde Denktaş’ın adını hiç anma.’’ (28 Ocak 2003, Yeni Şafak, Cengiz Çandar)

Erdoğan’ın telefonunun ardından Kıbrıs’a giden Yaşar Yakış Erdoğan’ın beklediği açıklamayı yapmıyor, Erdoğan’ın açıklamalarının yanlış anlaşıldığını söylüyordu. Yakış “Denktaş görevini başarıyla yapmaktadır. Arkasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır ve halkının çıkarlarını korumak hakkıdır” dedi.

Erdoğan’ın Davos dönüşü tavrını Cengiz Çandar aynı yazısında şöyle anlattı: ‘‘Pazar günü gece yarısına doğru Ankara’ya inildiğinde, Tayyip Erdoğan kendisini karşılamaya gelen Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’e, Yakış’ın Lefkoşe açıklamasının nasıl olduğunu sordu. Aldığı cevap karşısında, çevresine renk vermese de, yüzü asıldı. Muhtemelen içinde fırtınalar koptu.

Yorum Yapın

Navigate