Son birkaç ay içinde, dünyayı hegomonyası altına alan emperyal güçler de dahil olmak üzere, zengininin, fakirinin hayatta kalabilme endişesine neden olan, , ufacık bir toz zerresinden de küçük bir mahlukattı.
Bu iradesi olmayan varlık, tıpkı atomun protonu ve nötronu etrafında dönen elektronlar gibi müthiş bir şey yaptı. Bu virüsler sistematik bir yıkıcılık getirdi.
Birisi bir yıl önce, bütün dünyanın zerreden küçük, yarı canlı, yarı cansız yaratığın insanlığı dize getireceğini söylemiş olsaydı herhalde onun akıl sağlığına şüphe ile bakılırdı.
Sözlerinden şüphe edilmeyen şerefli bir elçinin getirdiği Furkan’ın ayetlerinde, Allah’ın kahhar sıfatının tecelli edişine işaret eden ayetlerden biri de Nemrut ile ilgili olanıdır. Nemrut, kibirli meydan okuyuşunda yalnızca ufacık bir sinek ile durdurulmuş idi. Medeniyetler ve insan aklı; Allah’ın kudreti ve azameti karşısındaki acziyet içerisindedir.
Yaşamakta olduğumuz bu uzun tecrit dönemlerinde, tefekkürü çağıran bir ruh hali tüm insanlara nasip oldu mu, insanlık bu devam etmekte olan tehdidi, bir ders alınacak musibet olarak görebilir mi bilemiyoruz.
Rabbimizin bize buyurduğu bir emir var ki, iki elimiz kanda da olsa terk edilemez. Bu görev Mücadele’dir. Bizim mücadeleye yüklediğimiz mana, cehd, cihad, kelimelerindeki ruhtur.
Allah’ın ruhundan üflediği insanı yücelten; nefsi ile, şeytan ile, kötülük ile olan mücadelesidir. Bu savaşın anlık terkleri esnasında, kötülük mevzi zaferler elde eder. Mücadeleyi rehavet ile ikame edenler, kalelerini savunmasız bırakırlar ve devşirilmesi pek kolay insanlar olurlar.
Yaşanan küçük kıyamet provası, serveti, gücü ne olursa olsun insanları çaresiz kıldı. İnşallah biz de gerek toplum hayatımızdaki sosyal hastalıkları gerekse fiziksel hastalıkları alt ederek güçlü bir toplum olarak değişmekte olan yeni dünya düzeninde yerimizi alacağız.
Garbın ve Şarkın hesaplaşmasında, Çin ve ABD’nin yine rol alacağı görülüyor. Dünyaya nizam verecek olan Allah’ın halifesi olarak halk edilen insanoğlunun, Hz. İnsan olarak ihya edilmesi gerekmektedir. Dünya için çatışan insanlara sunulacak yegâne düzen İslam’ın kuralları ile kurulacak düzendir. Kapitalizme, komünizme ve köhnemiş tüm batıl sistemler, yegâne olan sistem Kitaptaki İslam’ın yeniden yaşanmasıdır. Bunun adı İslam Rönesansı’dır ve Allah’ın izniyle bu sistem tesis edilecektir.
Millet Partisi’nin sistematize etmeye çalıştığı İslam Rönesansı’nı tesisi için Millet Partisi kadrolarına büyük görev düşmektedir. Bu büyük İslam Rönesans’ına ulaşmak için Millet Partisi iktidarı elzemdir.
Millet, topyekûn dönüşüm hareketinin baş aktörü olacak, Allah’ın izniyle, Çin’in de ABD’nin de adaletsizliğine meydan okuyacak olan düzeni tesis edecektir. Bu zafer kesin ve mutlaktır, ne zaman olacağı ve kimin aracılığı ile olacağı ise müphem olandır.
Bizi illetleriyle de nimetleriyle de sınayan Rahman ve Rahim olan Allah’tan, en büyük niyazımız bizi doğru yolundan ayırmaması ve bizi sevenlerle beraber uğrunda mallarımız ve canlarımız ile beraber mücadele etmemizi sağlayacak iman ateşini diri tutmasıdır.