Türk Azerbaycan’daki Ermeni kanlı çeteleri derhal defolup gitmeli, Azerbaycan Türklerinin hakları teslim ve tanzim edildikten sonra savaş sona ermelidir. Yaşasın Can Azerbaycan!
Yıllar Süren Kanlı İşgal, Zulüm ve JENOSİT
Yıllardan veri Azerbaycan’ın toprakları Ermeni çetelerinin kanlı işgalinde idi. Yaklaşık olarak Azerbaycan’ın beşte biri bu kanlı işgal altında çırpınıyor ve sözde medeni dünyadan yardım bekliyordu. Ama vicdanları sağır dünya bu feryada kulaklarını tıkamıştı. Büyük şairimiz Fuzuli’nin ‘Dost bivefa, felek birahm, devran bisukûn / Dert çok, hemdert yok, düşman kavi, tali’ zebun.” (Dost vefasız, dünya acımasız, dönem huzursuz, dert çok, dert paylaşan yok, düşman güçlü, talih esir/ güçsüz.) dizeleri Orta Doğu’da karanlık ve kanlı bir gerçek haline gelmişti.
Şanlı Direniş Zafer Kazanınca Belli Oldu!
Azerbaycan’ın yiğit insanları canlarını dişlerine takmış ata topraklarında yıllardan beri devam ettirilen kanlı işgali defetmek için bir şanlı varoluş mücadelesinin ateşini yaktılar. Ve Ermeni çetelerinin işgali altında kalmış köyleri kasabaları kurtarmaya başladılar. Hatırlayalım; yıllar boyu Azerbaycan, Ermeni çetelerinin katliamı ile kana boyandı. Ama Türkiye’nin müttefik ve dostlarından kılı kımıldayan olmadı. Fakat Ermeni çeteleri bozulup mağlup olup kaçınca Azerbaycan Ordusunun harekâtına son vermesi için baskılar, hatta tehditler kendini göstermeye başladı. Aynen 1974 sonrası Kıbrıs’ta yaşanan baskılar ve engellemelerin sökün etmesi gibi… Gene hatırlatmak mecburiyetindeyiz ki; Türkiye, Kıbrıs’ta Türk ve Müslüman kardeşlerinin yardımına koşup EOKA Rum tedhiş çetelerini kovalamaya başlayınca, Batılı müttefiklerimiz Türk Silahlı Kuvvetlerine ambargo uyguladılar?! Ve bu Amerikan (NATO) ambargosu seneler boyu sürdü! Yıllar boyu sürmüş Rum EOKA çetelerinin cinayetleri karşısında Batı’nın sergilediği vurdumduymaz tavır Azerbaycan’da Ermeni çeteleri için de aynen uygulanagelmiştir.
Aynen Kıbrıs Türklerinin Maruz Kaldığı Zulüm Gibi
Hatırlayalım; yıllar boyu Kıbrıs’ta EOKA adını alan Rum katliam çeteleri yaktılar, yıktılar. Tecavüzleri mezarlara kadar uzanmıştır… Çeteler, yıllar boyu silahsız Müslüman Türk köylerini basmıştı. Bundan yıllar önce idi. İhanet ve gafletlerin sonucu kaybettiğimiz Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz emperyalistlerinin yönlendirdiği Yunan askerleri menhus cinayetleri işlemek kastıyla Anadolu’yu basmışlardı. Fransızlar da bu yağmaya Güney Anadolu’yu ele geçirmek için katılmışlardı. Ancak Türk Milletinin tarihe gömmek için, Sevr Anlaşmasını uygulamak için yaptıkları melanet, emperyalistlerin ayaklarına dolaşacaktı. Güneydoğuda Fransız emperyalistleri, Ege’de İngiliz piyonu Yunan emperyalistleri, Sevr’i uygulamak, yani Türk Milletini tarihe gömmek amacıyla gelecekler ama geldikleri gibi, cinayetlerden sora yıkarak, yakarak defolup gideceklerdi.
Düveli Muazzamanın (Emperyalist Devletlerin) Şark Meselesi,
ve “Gergin Sınır Politikası” adı altında Toplanan Vahşi Sömürü Hayalleri
Türklerin Anadolu’yu fethetmesi, Bizans’ı ve Roma’yı telaşlandırmış ve Türklerin temsil ettiği insanlık dünyasına karşı kin, haset ve düşmanlık duyguları kabartmıştı. İnsanlara adalet, hürriyet ve medeniyet getiren İslâm, Hristiyan Dünyasında yok edilmesi gereken bir düşman olarak lanse edildi. İspanya’da sonra Sicilya’da Müslümanlara karşı körüklenen nefret ve Katolik papazlarının Engizisyon zulmü, önce Endülüs Medeniyeti’nin sonra SİCİLYA İSLAM MEDENİYETİ’NİN ışığını söndürdü. Peşin hükümsüz medeniyet tarihi araştırmaları gösteriyor ki; asırlar boyu uyumuş, cehalet, pislik ve vahşet içinde yüzen Hristiyan Batı’yı uyanamamıştı. Eski Orta Asya, Çin, Hint, Mısır, Mezopotamya ve Ege medeniyetlerinin humuslu toprağında pozitif bilimler ve hümanizmi kuran ve sistemleştiren bir insanlık medeniyeti inşa edildi. Matematik, cebir, optik gibi medeniyet hazineleri, Müslüman âlimlerin insanlık medeniyetine hediyesi. Tıp, jeoloji gibi ilimlerin ya kurucusu veya yenileyicisi. Bugün bütün medeniyet dünyasının kullandığı temel ilimler Elcebrvel mukabele ilmi, kimya, astronomi gibi ilimler asimtotot, sıfır, seher, müslin gibi temel kavramlar Müslüman âlimlerin hediyesi…
- Gün
Bugün Azerbaycan Türkünün vatanını düşman işgalinden kurtarışının 7. günü ve meydana gelmiş sevinç bütün Türk ve Müslüman dünyasında sevinç ve şükür dalgası olarak yayılıyor. Mesela Horasan Tebriz’de on binlerce Müslüman Türk, “Karabağ bizimdir” diyerek Tebriz semalarını inletiyor. Ama malum kaynaklar bu uyanışı ışığını söndürmek istiyorlar. Yıllar boyu Azerbaycan toprakları Ermeni çetelerinin zulüm ve işgali altında inlerken kılları kımıldamayan, vicdanları sızlamayan Rus’u, Amerika’sı, Avrupa’sı, Ermeni koruyucusu rolüne soyunup Azerbaycan Türklerinin vatan topraklarını düşman işgalinden kurtarma gayretini kırma çabasına giriyorlar. Ama Azerbaycan Türklerinin mücadelesi Ermeni işgali altında kalmış son Türk köyü kurtulasıya kadar sürecek. Kimse Azerbaycan Türklerinin bu haklı kararını hiçbir sebep veya bahaneye sığınarak savsaklamaya, durdurmaya teşebbüs etmemelidir. “Dünya kamuoyu ne der?” gibi palavralara itibar etmemeli vesselam. Hele Azerbaycan Türklerinin bu şanlı uyanış ve direniş mücadelesine ve zaferine kulp takma gayretlerine kulak asmıyoruz. “Azerbaycan Türkleri bu mücadeleyi tek başına yapamazlar, mutlaka birileri yardım etmiştir” gibi hezeyanlara da itibar edilmemelidir. Keşke birileri yardım etseydi, minnettar olurduk.
Millet Partisi Genel Başkanı
Aykut Edibâli