Kur’an-ı Kerim’de  Hz. Adem kıssası

Kur’an-ı Kerim’de Hz. Adem kıssası değişik surelerde yer almaktadır.

“Rabbin meleklere Ben yeryüzünde muhakkak bir halife yaratacağım dediği vakit onlar  “Biz hamdinle seni tesbih eder ve seni ululayıp dururken orada bozgunculuk yapacak ve kanlar akıtacak bir varlık mi yaratacaksın?” dediler. O” şüphesiz Ben sizin bilmeyeceğiniz şeyleri bilirim” buyurdu.”[1]

“Onu biçimlendirip bir düzene koyduğumda ona ruhumdan da üflediğimde derhal ona secde edin!”[2]

“…ve Ademe bütün isimleri öğretti sonra o alemleri meleklere gösterip “Haydi davanızda doğruysanız bana şunların isimlerini haber verin” buyurdu.”[3]

“Subhansın ya Rab Bizim senin bize bildirdiğinden başka bir ilmimiz olması ne mümkün! Her şeyi en iyi şekilde bilen yaptığını sağlam yapan ve yaptığında bir hikmet bulunan Sen, şüphesiz Sensin!” dediler.[4]

“Ey Adem Bunlara onların isimlerini haber ver.” buyurdu. Bu emir üzerine Adem onlara isimleriyle onları haber verince de buyurdu ki “Size ben her durumda göklerin ve yeryüzünün bilinmeyen yanını bilirim açığa vurduklarınızı da gizlediklerinizi de bilirim” demedim mi?”[5]

“Ve o vakit meleklere “Adem için secde edin!” dedik, derhal secde ettiler. Ancak İblis dayattı kibrine yediremedi zaten kâfirlerden idi.”[6]

“Ey İblis sen niçin secde edenlerden olmadın?” dedi.”[7]

“Ben ondan daha üstünüm beni ateşten yarattın onu ise çamurdan yarattın” dedi.”

“‘Ben pişmiş çamurdan şekillenmiş kara topraktan yarattığın insana secde edecek değilim!’ dedi.”

“Çık oradan şüphesiz sen kovulmuş bulunuyorsun!” dedi.[8]

“‘Şu benim üstüme değer verdiğine bir baksana yemin olsun ki eğer bana kıyamet gününe kadar bir süre verirsen  ben onun soyunu pek azı dışında mutlaka kumandam altına alırım.’ dedi.”[9]

“Bu lanet,[10] ceza gününe kadar senin üzerine olacaktır.”

“Rabbim öyleyse bana onların diriltilecekleri güne kadar süre ver!” dedi.[11]

“Haydi sen o belirlenen zamana kadar süre verilenlerdensin!” dedi.[12]

“Rabbim beni azdırmana karşılık yemin olsun ki yeryüzünde ben onlara kötülükleri süsleyeceğim onların hepsini azdıracağım !” dedi.[13]

“Ancak içlerindeki ihlâslı kulların hariç.”[14]

Ve dedik ki “Ey Adem sen ve eşin cenneti mesken edinin ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın ki haddi aşan zalimlerden olmayasınız.[15]

Bunun üzerine biz de ” Ey Adem haberin olsun bu sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi  cennetten çıkarmasın , sonra pişman olursunuz” dedik.[16]

“Şüphesiz senin acıkmaman, çıplak kalmaman oradadır.”[17]

“Sen orada susamazsın , güneşte de yanmazsın.”[18]

Derken şeytan ona vesvese verdi. Şöyle dedi Ey Adem sana sonsuzluk ağacını  ve yok olmayan egemenliği göstereyim mi?”[19]

Bunun üzerine  her ikisi de ondan yediler. Derhal ayıp yerleri kendilerine açıldı. Üzerlerini cennet yaprağıyla yamamaya çalıştılar. Adem Rabbine asi oldu şaşırıp kaldı.[20]

…Onlara Rableri şöyle seslendi “Ben size bu ağacı yasaklanmamış mıydım ? Size haberiniz olsun bu şeytan sizin apaçık  düşmanınızdır  dememiş miydim?[21]

“Ey Rabbimiz biz kendimize zulmettik eğer sen bizi bağışlamazsan  bize merhamet etmezsen şüphe yok ki biz, hüsrana uğrayanlardan oluruz.” dediler.[22]

Bunun üzerine şeytan onları oradan kaydırdı ikisini de bulundukları yerden çıkardı. Biz de “Haydi bazınız bazınıza düşman olarak inin. Size yerde bir zamana kadar bir konaklama ve bir nasib alma faydalanma var” dedik.[23]

Derken Adem Rabbinden bir takım kelimeler aldı, yalvardı. O da tövbeleri kabul buyurup ona yine baktı. Gerçekten tevbeleri çokça kabul eden ve çokça bağışlayan O’dur.[24]

“Onda yaşayacak, onda ölecek de ondan diriltileceksiniz.” dedi.[25]

Ey Ademoğulları! Bakın size ayıp yerlerinizi örtecek bir elbise  ve bir süs indirdik. Fakat takva elbisesi var ya, işte o hepsinden daha hayırlıdır. İşte bu Allah’ın ayetlerindendir. Belki düşünür ibret alırlar.[26]

Ey Ademoğulları şeytan, babanızla annenizi, onların elbiselerini soyarak kendilerine ayıp yerlerini göstermek için cennetten çıkardığı gibi, sizi de şaşırtıp yoldan çıkarmasın.[27]

Kaynak: Elmalıli Hamdi Yazır Kuran meali sadeleştiren Doç Dr.Mustafa Özel  Batın yayıncılık.

 

[1] Bakara / 30.

[2] Hicir / 29

[3] Bakara / 31

[4] Bakara / 32

[5] Bakara / 33

[6] Bakara / 34

[7] Hicir / 32

[8] Hıcir / 34.

[9] İsra / 62.

[10] Hıcir / 35.

[11] Hıcir / 36

[12] Hıcir /  37-38

[13] Hıcir / 39

[14] Hıcir / 40

[15] Bakara / 35

[16] Ta Ha / 117

[17] Ta Ha / 118

[18] Ta Ha / 119

[19] Ta Ha / 120

[20] Ta Ha / 121

[21] A’raf / 22

[22] A’raf / 23

[23] Bakara / 36

[24] Bakara / 37

[25] A’raf / 25

[26] A’raf / 26

[27] A’raf /  27

Yorum Yapın

Navigate