TARİHTEKİ KATLİAM, ZULÜM VE İŞKENCELER

Batılı emperyalist devletlerin tarihi; katliam, vahşet, soy kırım, yamyamlık, işkence, tecavüz, yağmalama, sömürme gibi insanlık dışı barbarlıklarla doludur.

İnsanlıktan çıkmış olan küfür ehlinin zulüm, gaddarlık ve vahşetini sergileyen tarihte ve günümüzde pek çok örnekleri mevcuttur. Haçlı seferlerinden günümüze kadar süregelen haçlı vahşeti ve Yahudi ve Hristiyanların kendi dinlerinden olmayanlara özellikle Müslümanlara yaptıkları zulüm ve katliamlar bunun en bariz örnekleridir.

Asırlar boyunca Müslümanlara her türlü vahşet ve barbarlığı uygulayan, sonra da bu yaptıkları vahşet ve barbarlığı Müslümanlara atfetmeye kalkışan zalim küfür ehli, bu çirkin yalan ve iftiralarını bugün de çeşitli yollarla sürdürmekte, kendi zulüm ve vahşetle dolu olan tarihi geçmişlerine bakmadan, İslam’ı bir “terör dini”, Müslümanları da “terörist” gibi göstermeye çalışmaktadırlar.

Kendisi de Batılı bir düşünür ve ilim adamı olan, Müslüman olmuş Fransız Roger Graudy’nin Batı küfür ehli hakkındaki şu tespitleri ne kadar önemlidir.

“Batı katliam yapma istidadına sahiptir. Size neleri hatırlatayım ki? Amerikan Kızılderililerinin imha edilmesini mi? Esir ticaretini mi? Hiroşima’yı mı? Auschwitz’i mi? Hristiyan batı uygarlığı budur… Biliyor musunuz ki; dünyadaki zenginliklerin yüzde sekseni, nüfusun yüzde yirmisi tarafından kontrol edilmekte ve tüketilmektedir. Yılda kırk milyon kişi ölmektedir ki, bu da gün başına bir Hiroşima demektir. Önce ateşi alevlendiriyorlar, sonra da itfaiyecilik oyunu oynuyorlar. Hala haçlı seferleri devrini yaşamaktayız…” (Roger Graudy, İsmail Çolak, Yeni Dünya Düzeninde Osmanlıyı Aramak, s:37)

Tarihteki katliam, zulüm ve işkenceleri tespitlerimiz nispetinde sıralamaya çalışalım:

YAHUDİLERİN KATLİAMLARI:

“Tarihte en büyük katliam, Yahudiler tarafından Rusya’da yapıldı. Yahudi-Komünist ihtilali patlak verince fasılasız 18 ay içinde çok miktarda gayri Yahudi (Yahudi olmayanlar) katledildiler. İhtilali yapanların hemen hemen hepsi Yahudi idiler. Katledilen insanların sayısı yaklaşık 190.000 kişi arasında; din adamı, asilzade, zabit, tüccar, amele, köylü, insafsızca Yahudi intikamına kurban gittiler. Bu resmî imhaya muvazi olarak, yaratılan suni açlıktan, hastalık salgınından 30 milyon insan ölmüştür.” (Bu rakamlar Kızıl Haç reisi Dr. Nansen’in raporlarından alınmıştır.)(Cevat Rifat Atilhan, Tarih Boyunca Yahudi Mezalimi, İğneli Fıçı, sayfa:107)

Macaristan’da Yahudi Bela Kun ve Samuel’in emri ile 30.000 ırkdaşımız yok edilmişti.

İspanya sivil harbi esnasında 400.000 insan âsi-Yahudi-Marksistlerin kurbanı olmuştur. (Cevat Rifat Atilhan, Tarih Boyunca Yahudi Mezalimi, İğneli Fıçı, sayfa:107)

Yunan tarihçisi Don Cassius’un “Roma Tarihi” kitabından aynen alınan aşağıdaki parça da, Yahudilerin katliam ve mezalimlerini anlatıyor:

“Miladi 135 senesinde Kirenayik’de (Akdeniz yanında ve Mısır’ın batısında sahil boyundaki havali) kalabalık bir Yahudi cemaati mevcuttu. O devirde Kirenayik Yunan müstemlekesi idi. Bu havalinin ahalisinin ekseriyetini Romalılar ve Yunanlılar teşkil ediyordu. Yahudiler ise Kirenayik’in hakiki sömürgecileri idiler. Yahudiler memleketin servetine hâkim olmak için, gayri- Yahudileri (Yahudi olmayanları) katletmeye karar verdiler. Başlarında Andreas isminde bir kaptan bulunuyordu. Sene 135, Akdeniz’in durgun suları kana boyanıyordu. Yahudiler amansızca Kirenayik ahalisinin ekseriyetini görülmemiş işkenceler içinde öldürmüşlerdi. Çalışkan Kirenayikler Yahudi kinine kurban olmuşlardı. Talmut’un emirlerini yerine getirmek maksadı ile yüzlerce iğneli fıçılar içinde can verenlerin kanı Yehova’ya hediye ediliyordu. Katledilen gayri-Yahudi miktarı 220.000 idi.”

Yine Yahudiler Kıbrıs’ı ele geçirmek için irtikâp ettikleri cinayetler, katliamlar ve iğneli fıçılar içinde 240.000 insan öldürmüşlerdir. (Cevat Rifat Atilhan, Tarih Boyunca Yahudi Mezalimi, İğneli Fıçı, sayfa:143-144)

“Ve Yahudiler bütün düşmanlarını kılıçtan geçirdiler ve öldürdüler ve yok ettiler. Ve kendilerinden nefret edenlere istedikleri gibi yaptılar. Ve Yahudiler Şuşan sarayında beş yüz kişi öldürdüler ve yok ettiler. Ve kendilerinden nefret edenlerden 70.000 kişiyi öldürdüler.”(Tevrat Ester kitabı, bab:9, cümle:5-6-16) (Millet Düşmanlarının İhanet Planları Belgeler, Kemal Yaman, Otağ yayınları, 1975, sayfa:45)  

Kendilerine gönderilen Peygamberleri dahi fütursuzca katleden, yeryüzünün en bozguncu ve lanetli kavmi olan Yahudiler, Filistinlileri yok ederken (aynen haçlı papazlarının yaptığı gibi) muharref Tevrat’ın şu hâlis barbarlık tavsiyelerini düstur ediniyorlardı: ‘Rabbin Musa’ya emretmiş olduğu gibi bütün erkekleri öldürdüler, kadınları esir aldılar, bütün şehirleri yaktılar… Bütün erkek çocukları ve bir erkekle karı koca hayatı yaşamış bütün kadınları öldürün. Fakat bütün bâkireleri kendinize saklayın!’ (Edward Said, “Oryantalizm”, s. 477, trc.: S. Ayaz, bas.: İstanbul, 1989.)

Avrupa’da soykırıma mâruz kalan Yahudiler, bu defa aynı yöntemle kendileri Filistin’de soykırımın en şiddetlisine girişmekte bir mahzur görmediler. Soykırımın en âlâsını irtikâp ederek Filistin köylerini boşaltıyor, Yahudi göçmenlere yeni yerleşim alanları açıyorlardı. Misâlen, 1947-1948 yılları arasında 500’den fazla kent, kasaba ve köye kanlı baskınlar tertipleyip haritadan silerek, 950 bin olan Filistinli sayısını 138 bine düşürmenin üstesinden gelmişlerdi.

Bu gerçekleri, vicdan sahibi ve onlardan birisi olarak İsrailli muhalif yazar İsrael Şamir’in şu muhteşem itiraf ve tespitleri ispatlamaktadır: ‘Yahudi ordumuz sivilleri öldürüyor, evleri yıkıyor, milyonları açlığa mahkûm ediyor ve Filistin köylerini ablukaya alıyor; işlediğimiz suçlar Çeçenistan ve Afganistan’daki Rus zulmünü, Vietnam’daki Amerikan zulmünü, Bosna’daki Sırp zulmünü geçti. Alman Nazilerinin sevmediğimiz yanı nedir; ırkçılıkları mı? Bizim ırkçılığımız daha az ve daha az zehirsiz değil! Biz ırkçılığa başkası öyle olduğunda karşıyız. Biz ölüm mangalarına ve gizli operasyonlara bize karşı yapıldığı sürece karşıyız. Kendi katillerimiz, Yahudi özel kuvvetleri bizim övünç kaynağımız. Yahudi devleti, yasal olarak cinayet mangaları bulunduran, katliam politikası güden, Ortaçağ işkenceleri uygulayan dünyadaki tek yerdir!..’ (İsrael Şamir, ‘Kaybedilen Ateş İmtihanı’, trc.: A. Ünaltay, Yarın Dergisi, Mayıs – 2002.)

Yahudi katliamları sadece yukarıda anlatılanlarla sınırlı kalmayıp, yönettikleri emperyalist devletler vasıtasıyla da bu gün de Filistin ve diğer mazlum milletler üzerinde zalimce işkence, vahşet, soykırım ve katliamlar yaparak insanlık dışı barbarlıklarını sürdürmektedirler.

İslam-Türk komutanları, Ordusu ve idarecileri tarihte, savaşlarda dahi, değil katliam ve işkence yapmak şöyle dursun, yeşil ağaca bile zarar vermemişlerdir. Aman dileyen askere kılıç çekmemiştir. Savaş esirlerine insanca muamele yapmışlardır. Müslümanlar her gittikleri yerlere adalet ve hürriyet götürmüşlerdir.

Zalim Batı’nın kana susamış İslam düşmanı azgın milletleri ise, tarihlerine koskoca bir utanç abidesi kondurarak, adeta insanlığa karşı vahşet sergilemişlerdir. Bunu vicdan sahibi bazı kendi tarihçi ve yazarları da itiraf etmek mecburiyetinde kalmışlardır.

(Not: Tarihteki katliamların diğer bölümlerinin devamı, gelecek sayıda yayımlanacaktır.)

 

FAYDALANDIĞIM KAYNAK ESERLER:

1-Yeni Rehber Ansiklopedisi,

2-Tarih Boyunca Yahudi Mezalimi, İğneli Fıçı (C.R.Atilhan)

3-(Roger Graudy, İsmail Çolak, Yeni Dünya Düzeninde Osmanlıyı Aramak, s:37)

4-Millet Düşmanlarının İhanet Planları, Kemal Yaman, Otağ Yay.  

5-Oryantalizm, Edward Said.

6-Osmanlı Tarihi…

7-(İsrael Şamir, ‘Kaybedilen Ateş İmtihanı’, trc.: A. Ünaltay, Yarın Dergisi, Mayıs – 2002.)

 

Yorum Yapın

Navigate