YEŞİL GÜNLÜK

X, Y ve Z nesillerinin fertleri olarak aynı dönemde yaşıyoruz. Anımsatmak gerekirse X (1965-1979), Y (1980-1999) ve Z (2000-2012) yıllarında doğanların dâhil oldukları kuşakları temsil ediyor. X ve Z kuşakları arasında, ortalama bir insan ömründen daha az bir zaman dilimi olsa da içine doğdukları dünya, yaşam şekilleri, hayata bakışları ve alışkanlıkları arasında çok ciddi farklılıklar mevcut.

An itibari ile otuzlu yaşlarını süren bir kişi çocukluğunda büyük ihtimalle sokakta, bağda bahçede gönlünce vakit geçirmiş, oynamış, ağaçlara tırmanmıştır. Keza aynı kişinin anne babası da kendisiyle aynı konforda olmasa bile muhtemelen benzer güzellikleri yaşayabilme imkânı bulmuştur. Hayat gailesini şimdiki çocuklarla kıyaslandığında daha erken omuzlarında hissetmiş olan X ve öncesindeki kuşaklar, sokakta oynama imkânı bulamasalar da doğal ortamla hemhal olabilme şansına nail olmuştur.

Günümüzde çoğu kişi aynı şeyden mustarip; bugününün çocukları artık dört duvar arasında geçiriyor vakitlerinin büyük çoğunluğunu. Nispeten küçük ve sakin bir yerleşim yerinde ikamet edilmiyorsa, çocuklar ancak çevresi duvarlarla örülü, kapısında güvenlik bekleyen sitelerin bahçesinde dışarıya çıkıp oynayabiliyor. Veya yanlarında bir büyüğün refakatiyle çocuk parklarında nispeten doğaya dair bir şeyler görebiliyorlar.

Doğaya ve doğala dair fiziki unsurlar bir el atımı uzaklıklardaki mesafelerde giderek azalırken, insanoğlunun farkında olsa da olmasa da doğala dair özlemi ve ihtiyacı giderek artıyor.

Tübitak Popüler Bilim Kitapları’ndan yayınlanan Doğadaki Son Çocuk isimli kitapta, doğa ve çevreye dair konular eğitim hayatı boyunca minimal boyutta incelenirken (misal; hücre içindeki küçücük bir parçanın yapısı ve görevine dair detaylı bilgi verilirken yada mikroskobik bir canlının yaşam döngüsüne dair derin bir malumat sahibi iken), yakın çevresindeki bir ağacın yada bitkinin ne olduğuna dair hiçbir fikri olmayan nesiller yetişmekte olduğunu ifade eden bir bölüm yer alıyor. Okuduğum an çok ilgimi çekmişti.

Hal böyleyken bireysel olarak gayret gösterip gerek kendimizi, gerekse çocuklarımızı daha donanımlı hale getirecek ve en azından yakın çevremize dair bilgi sahibi olmamıza vesile olacak faydalı kaynaklardan yararlanmak sanırım güzel olacaktır. Çevresinde hangi doğal unsurların (ağaç, bitki, böcek, kuş, veya her hangi bir canlının) yaşadığını bilmeyen, merak etmeyen, gözlemlemeyen nesillerin, ağızlardan düşmeyen küresel iklim değişikliğine dair canlı kanlı değişimleri fark edip, bunu önleyebilmek adına ciddi bir farkındalık geliştirebilmesini beklemek ne kadar gerçekçi olabilir?

Yeşil Günlük isminde bir kitap var, Taze Kitap’tan yayınlanan. Yazarlar Dr. Fatih Dikmen ve Zeynep Sevde’nin anlatım dili net, anlaşılır ve öğretici. Eren Dedeleroğlu’nun çizimleri de oldukça şahane. Yeşil Günlük’ün içeriği klasik kitap yapısından farklı. Kitapla birlikte küçük bir ahşap kürek de sizin oluyor. Buna ilave olarak kitabın dış kısmını kaplayan ham keten kılıfa tutturulmuş halde maydanoz, fesleğen, biber ve domates olmak üzere dört çeşit tohum içeren küçük paketçikler bulunuyor. Gerekli hallerde kullanabilmek için kalem yerleştirilebilecek fermuarlı bir cebi de var. Yeşil Günlük, 1948 yılında Almanya’nın Münih kentinde kurulan Uluslararası Gençlik Kütüphanesi tarafından dünyanın en iyi çocuk kitapları arasında seçilmiş. Hangi yaş aralığına hitap eder derseniz, okumaya yeni başlayan yaş grubundan itibaren bence herkes için cazip. Meraklı ise, daha küçük yaş grupları da görsellerinden keyif alabilir.

Kitabın başlangıcında çiçek, meyve,  tohum, çekirdek, botanikçi gibi kavramları kısa kısa anlatan bir bölüm var. Akabinde, tohumların ekerek yada çimlendirilerek nasıl yetiştirileceğinden bahsediliyor.

İkinci kısımda, her bir ağaca 2 sayfa ayrılmak üzere 38 çeşit ağaç ve bitkiye dair bilgiler yer alıyor. Her bir yeşil tür için ayrılmış olan ilk sayfada ağaç yada bitkinin çizimi, bilimsel adı, hangi aileden olduğu, boyu, tarihsel sürecine yada genel özelliklerine dair bir iki cümlelik genel bilgi, hangi mevsimde yapraklarını döktüğü ve yeşillendiği, yaprak ve meyvelerinin şekillerine dair hususlara değiniliyor. İkinci sayfa, kitap isminde de yer alan “günlük” ifadesine karşılık olacak nitelikte, hakkında bilgi verilen ağaç yada bitki yaprağının yapıştırılması amacı ile boş bırakılmış. Yaprağın nerede ve ne zaman bulunacağının not edilebileceği küçük bir bölüm de ayrılmış.

Yeşil Kitap, bir kenara geçip okuyarak bırakılacak cinsten bir kitap değil. İçerikte yer verilen türleri görebilmek için ağaçların, bitkilerin bulunduğu alanlara gitmek, çevreyi gözlemlemek lazım. Ağacın ve bitkinin çiçeklerini, yapraklarını, meyvelerini yada tohumlarını dokunarak inceleyebilmek, kalıcı bir öğrenme için güzel bir yöntem. Bilgiyi elle tutulur, gözle görülür kılıp, zaman harcayıp emek vererek yaprakları bir sürece yayılan dönemde gün be gün zenginleştirmek, bence kitabı oldukça değerli kılacaktır.

Yazının giriş kısmında nesillerin (kuşakların) matematiksel bir denklemmişçesine X, Y ve Z’li hallerinden bahsetmiştim. Aslında nesiller arasındaki ilgi ve bilgi farklılıkları bir avantaj olarak değerlendirilirse; Y kuşağından bir anne/baba bu faydalı ve güzel kitabı temin edebilir. X kuşağından olan yada daha evvel dünyaya gelmiş olan bir dede, Z kuşağından olan torununa gençlik yıllarında fındık bahçelerindeki anılarını, kışın ısınmak için nasıl odun topladığını, ceviz ağacının altında havanın ağır olduğunu ve “oturmayın” diye tembihlendiklerini anlatabilir. Muhabbet bu ya, ceviz ağacının salgıladığı sülfür gazının canlıları olumsuz etkilemesi sebebi ile bu ağacın altında fazla çeşitlilikte bitki yetişmediğinden dem vurulur. Yada kitapta servi ağacı başlığına gelince, Yahya Kemal Beyatlı’nın Serin Serviler isimli şiirinde “serin serviler” tanımlamasını bulmak için 4 yıl beklediğine dair görüşler olduğuna uzanır muhabbet. Veya dünyada 15 türü bulunan ve Kanada bayrağında yaprağı bulunan akçaağaçtan üretilen akçaağaç şurubunun doğal bir tatlandırıcı olduğundan söz açılabilir. Laf lafı açar, paylaşımlar artar. Arttıkça tatlanır, tatlandıkça tadından yenmez. J

 

 

Yorum Yapın

Navigate