Ey Millet Evladı! Allah’a ve Davası’na  Dön!

Mehmed Akif Ersoy, Hasan Basri Çantay, Ankara’yı terk etmeye hazırlanan vatandaşların paniğine mani olmak için, göçe hazırlanan vatandaşları durdurmak için, seyirtirler. Ve vatandaşların Taş Hanı önünde durdururlar. Akif rahmetli, vatandaşlara “Ankara’nın düşmeyeceğini” Kuran’ı şahit tutarak haykırır. Bunun üzerine Ankara’dan Sivas’a doğru harekete etmek için toplana halk Ankara’da kalır.

Allah’ın (c.c) Davası

Yıl milattan sonra 633 senesiydi. Allah’ın resulü görevini tamamlamış ve Allah’ına ulaşma kararını vermişti. Allah’ın Rasulü’nün vefatı haberi Medine’yi mateme boğmuş, hatta Hazreti Ömer, kim Peygamber Efendimiz’in vefat ettiğini söylerse onu katledeceğini söylüyordu. Ve bu acı ve matem deryasında Peygamber Efendimizin vefatı ettiğini bildiren Hz. Ebu Bekir’in “Aklını başına devşir ey Ömer, kim ki Muhammed’e tapıyorsa Muhammed ölmüştür, kim Allah’a tapıyorsa Allah’ın davası bakidir” dedikten sonra Allah’ın davasının baki olduğunu belirten Kur’an-ı Kerim ayetini okur. Ve Hazreti Ömer, Peygamberimiz’in vefatı üzerine herkesin battığı matem deryasından, tahammül edilmez yoksunluk duygusundan ve hasret okyanusunun şiddetli sarsıntısından o an kurtulur. Millet olarak bu uyarıya, irşada daima ihtiyacımız var. İnşallah irşad kurumlarımız da hiçbir gücün kınamasından, ayıplamasından etkilenmeden, irşadlarını İmam-ı Azam’ı örnek olarak yaparlar. Ülkemizin şu an içine sürüklendiği müsamahasızlık ve siyasi çekişmeden bir an önce kurtulması gerekiyor. Bize göre bu müsamahasızlık, bilime, inançlara ve kanaatlere mutlak saygı müsamaha ortamına ihtiyaç var. Biz bu müsamaha ve birlik ortamını kurup, yaşatmayı taahhüt ediyoruz.

Devamı Bayrak Dergisi 1277. Sayısında

Yorum Yapın

Navigate