ŞAMAR OĞLANI!

Genel ve doğal siyaset içinde devletin ve milletin idaresine talip olan siyasi partiler; oy kazanmak ve milletin sevgisini ve tercihini kazanmak için yapacakları icraatlar ile ilgili planlarını ortaya koymaları gerekir.

Yani devletin idaresine talip olan partiler; pazarcının malını teşhir ettiği gibi fikir ve planlarını; alıcısının önüne koyar ve müşterinin yani seçmenin kendi malını tercih etmesini temine çalışır. Malının özelliklerini sayıp döker.

İktidar da olan partiler ise yaptıkları güzel icraatlardan ve yapacakları yeni icraatları ile ilgili planlarından bahsederler. Daha doğrusu normal, sağlıklı işleyen demokrasilerde öyle olur ve olmalıdır.

Sözüm ona çok partili siyasi hayata geçtiğimiz günden bu yana siyasilerimiz iktidara gelmek adına bütün faaliyetlerini, planlarını karşı partinin başarısızlığı üzerine kuruyorlar. Karşımızdaki partiler başarısız olsunlar ki vatandaş, istisnalar hariç; seçmen bizi tercih etsin ve devletin imkânlarından biz ve yandaşlarımız istifade etsin anlayışı ile hareket ettiler.

Vatan ve millet sevdalısı, varlığını vatanın birlik ve dirliği, yükselmesi ve yücelmesi üzerine kuran bir siyasi parti, iktidarda iken muhalefette kalan siyasi partilerin ülke ve millet faydasına olacak talep ve planlarını hayata geçirmek görevi olmalıdır. Muhalefette ikense iktidarın millet hayrına olmayan yanlışlarını düzetmek ve milletin kalkınması için, tehlikelerin bertaraf edilmesi için yol göstermesi gerekir.

Ne yazık ki, iktidarda veya muhalefette başarılı olabilmek, iktidarda kalabilmek için muhatabını eleştirmek ve iyi ve güzel adına bile olsa ne varsa muhalefet ekmek esas politika olarak uygulanıyor. “Benim yapmadığım her şey kötüdür. Bir iyi varsa onu ben yapmalıyım aksi halde kabul etmem ve yaptırmam.” Mantığı siyasi hayatın gerçeği oluyor.

Şu günlerde yine seçim var ve kim ne derse desin ülkenin çok zor ve ağır bir travma yaşadığı  kesin. Buna rağmen ne hükümet olanları kabul ediyor. Muhalefetse olanlara bir çözüm sunmuyor. Gidişimizin vahametini iktidar kabul etmezken, muhalefette bulunan partilerde yarayı kaşımakla meşgul ve olayları çözmek veya çözüm üretmek yerine derinleştirmenin yollarını arıyorlar.

Müflis tüccarın eski defterleri karıştırdığı gibi iktidar CHP’nin geçmişini karıştırırken, muhalefettekiler kazandibinde kara aramakla çözüm olacağını sanıyorlar. Arada kaynayan, arada mağdur olan kim? Tarım Bakanı çıkmış çözüm için;” Mevsim meyvelerini ve sebzelerini yiyin diye tavsiyede bulunuyor. Mevsim meyveleri ve sebzeleri ucuz mu ki vatandaş alıp yiyebilsin?

Ekranlardan seslenen kişilerin ne evlerinde ne de mutfaklarında her hangi bir sıkıntının olduğunu sanmıyorum. Pazarda gezip evinin ihtiyacını alamayan, gerçekten tenceresini kaynatmaktan aciz kalmış insanların varlığı yüksek perdeden mugalâta yapan insanların anladığını, anlayabildiğini sanmıyorum. Atlar tepişinken arada millet ölüyor beyler. Üstelik “Ekmek bulamayanlar pasta yesin.” diyecekseniz ekmek bile pastanın fiyatını geçti!

Bu güne kadar siyasi hayatımız boyunca vatandaş, seçmen, millet hep seçim vaatleri ile oyları alındı, fakat seçimlerde vaat edilenler çok büyük oranda tutulmadı. Milletin içinden çıkmış olanlar milletin halini anlayacak olanlar vitrinlere konuldu ama kesinlikle icra makamına getirilmedi figüran olarak tutuldu. Yahut da yakasına vekil rozeti veya başkan rozeti katanlar yüksekten bakarken vatandaşın halini iyice göremediler.

Hâsılı millet hep şamar oğlanı olarak görüldü. Seçimlerde yüzüne gülündü, eli sıkılıp yanaklarından öpüldü. Sonrasında ise makam arabaları içinde ve kalabalıklar arasında görmezden gelindi.

Bütçeye para lazım oldu, ek vergiler konuldu. Devlet sıkıştı, cezalar artırıldı. Devlete para lazım oldu, çalışanların vergileri artırıldı veya maaşlar yeteri kadar artırılmadı. Fiyat artışları için milletin gözünün içine bakarak doğrulan söylenmedi, hakikatler saklandı.

Cumhuriyet tarihinde çok partili hayata geçişimizden bu yana millet gerek iktidar ve gerekse muhalefet partileri tarafından şamar oğlanı yapıldı. Lakin son yıllarda ise iktidar ve yandaşları ana muhalefet partisini bile bir kenara bırakarak sadece yeterli muhalefeti yapmayan ana muhalefetin genel başkanı var. İktidar ve yandaşlarının sinir boşaltmak istediklerinde ve kendirlini savunmak gerektiğinde ona sataşıyorlar. Sanki şamar oğlanı gibi!

Milletimizde de seyrediyor, bakalım nereye kadar seyredecek(?!)

Keserin ve sapının hesabı bakalım millet tarafından ne zaman görülecek

 

Yorum Yapın

Navigate