KIBRIS SEMALARINDA BİR TÜRK KARTALI: CENGİZ TOPEL

Hadiselerin motoru inançların çarpışmasıdır, der siyasetin bilgesi ve sosyal bilimlerin müçtehidi. Bu gerçeğin yeryüzüne yansıyan bir diğer adı ise “Hak-Batıl Mücadelesi”dir.

Hz. Osman’ın hilâfeti zamanında (644-656) kocası Ubâde b. Sâmit ile birlikte İslâm ordularının Kıbrıs seferine katılan Hz. Peygamber’in süt halası Ümmü Harâm (Hala Sultan) ile başlayan adadaki varlığımız, 1571 yılında Lala Mustafa Paşa tarafından adanın fethedilmesiyle taçlanır. O günden beri Kıbrıs, bir Türk ve Müslümandır. Fakat yukarıda belirttiğimiz, sosyal gerçekler sebebiyle adanın ve aziz milletimizin başına gelmedik bela ve musibet kalmamıştır.

1964 Harekâtı

Yıl 1964. Kıbrıs’ta fitne kazanı kurulmuş, altı kin ve nefret ateşiyle sürekli beslenmektedir. Adanın gerçek sahibi Türk ve Müslüman varlığın kanına ekmek doğranmaktadır. Silahsız ve korunmasız masum halk,  Rum çetelerinin saldırılarıyla katledilmekte ve yaşama hakları ellerinden alınarak adayı terk etmeleri istenmektedir. Birleşmiş Milletlerin ve bütün dünya olaya seyirci kalırken, halkın gözü Türkiye’de, kulağı ise Mehmetçiğin ayak seslerindedir.

“25 Aralık 1963 günü Lefkoşe`den Ankara`ya son yardım çağrısı yapılır: “Her taraftan sarıldık. Son mermilerimizi atıyoruz. Bundan sonra bizi ancak Anavatan kurtarır. Kurtulmamızı; bekliyoruz, ancak Anavatan yardımımıza gelmezse, bunun şu anda anlayamadığımız bir takım sebeplerden ötürü olduğunu kabul edecek ve müsterih öleceğiz. Kurtulamazsak vatan sağ olsun…”

Direnişin liderleri T.C. Lefkoşe Büyükelçiliğindeki telsizin başında, Ankara`dan gelecek cevabı bekler. Beklenen cevap üç cümlelik bir mesaj olarak gelir: “Milletçe sizinleyiz. Jetlerimiz yolda. Dayanın…”

Ada’daki BM Barış Gücü kuvvetlerinin bu imha hareketi karşısında hareketsiz kalması ve Türkiye’nin tüm ihtar ve uyarılarına rağmen saldırıların devam etmesi üzerine Türk müdahalesi gerçekleşir. 07 Ağustos 1964 günü dört Türk F-100 uçağı Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) yığınakları üzerinde alçaktan uçarak ihtar uçuşu yapar ve denize boşa roket atar. Bu uyarıya rağmen Rum saldırılarının devam etmesi üzerine 08 Ağustos 1964 günü 34 uçaklık kuvvet, saat 17.30’dan itibaren Erenköy ve Gemikonağı bölgesindeki Rum gemi ve birliklerine taarruz eder. 08 Ağustos 1964 tarihinde yapılan hava akınlarında Hv. Plt. Yzb. Cengiz Topel, uçağının isabet alması üzerine paraşütle atlayarak Kıbrıs’a iner ve Rumlar tarafından yakalanır. 09 Ağustos 1964 günü saat 13.45’den itibaren 64 Türk uçağı Rum hedeflerine bombardıman yapar ve Harekât 18.00’e kadar devam eder. 09 Ağustos 1964 gecesi beş Yunan uçağı Erenköy’ü bombalar. 10 Ağustos günü saat 13.00’te Rum kesimi ateşkes ilan ederek saldırıları durdurun.”(*)

Cengiz Topel’in Şehadeti

Uçağı arızalanınca paraşütle atlayan Yüzbaşı Cengiz Topel, Rumların kontrolündeki bölgeye iner. Rumlar barış gücü askerlerinin gözü önünde onu esir aldıktan sonra Lefkoşa’ya götürürlür. Türkiye, Lefkoşa BM aracılığıyla Yüzbaşının serbest bırakılması ister. Rumlar, Yüzbaşı Cengiz Topel’in hayatta olduğunu ve sorgulandığını bildirir. Fakat beş gün sonra cesedini Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri vasıtasıyla Türk yetkililere gönderir. Ceset üzerinde işkence gördüğü anlaşılır. Rumlar Cenevre Sözleşmesi’ni hiçe saymışlar, genç Yüzbaşıyı korkunç işkencelere tâbi tutarak öldürmüşlerdir. Cesedi inceleyen Eşref Düşenkalkar(1930-2019)’ın ifadesi gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) üyesi ve Ada’daki mücadelenin simge isimlerinden biri olan Eşref Düşenkalkar:“Türk doktorların ve Birleşmiş Milletler askerlerinin huzurunda Topel’in cesedini dikkatle incelediğimde, sol gözünün Rumlar tarafından tahrip edilmiş ve her iki kolunun pazusunun matkapla delinmiş olduğunu gördüm. Edep yerleri ezilmiş, kafatasının sol tarafına bir beton çivisi çakılmıştı. Sol ayağı da kırılmıştı. Bunlar yetmezmiş gibi, boğazından göbeğine kadar göğsü yarılmış ve çuval diker gibi yeniden dikilmişti. İç organlarını çalmışlardı, akciğeri ve kalbi noksandı” der.

Cengiz Topel Kimdir?

Cengiz Topel, babasının görevli olduğu İzmit’te 2 Eylül 1934 tarihinde doğdu. Trabzonlu Tekel Tütün Eksperi Hakkı Bey’in ve Mebuse Hanım’ın oğludur. Ailede dört kardeşin üçüncüsüdür.

İlkokula Bandırma II. İlkokulu’nda başladı. Babasının Gönen, Balıkesir’e tayini ile Ömer Seyfettin İlkokulu’nda öğrenimine devam etti. Babasını kaybettikten sonra ailesi Kadıköy, İstanbul’a yerleşti. Lise öğrenimine, Haydarpaşa Lisesi’nde başlayıp Kuleli Askeri Lisesi’ne devam ederek 1953 yılında bitirdi. 1955 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirip asteğmen olarak ordu saflarına katıldı.

Küçük yaşlardan beri havacılığa olan merakı sonucu hava sınıfına ayrıldı. Pilotaj eğitimi için Kanada’ya gönderildi. Kanada’daki eğitimini başarıyla tamamlayarak 1957 yılında yurda dönüp Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda göreve başladı. 1961 yılında Eskişehir 1. Hava Ana Jet Üssü’ne atandı. 1963 yılında yüzbaşılığa terfi etti.

8 Ağustos 1964 tarihinde Kıbrıs Harekâtı sırasında Eskişehir’den Kıbrıs’a, dörtlü kol komutanı olarak gönderildi. F-100 uçağıyla uçuş esnasında uçağı yerden isabet alarak düşürüldü. Paraşütle atlamayı başardı, fakat Rumlar tarafından esir alındı. Uluslararası savaş hukukunun esirleri kapsayan maddelerine aykırı olarak yapılan işkenceler sonucu öldüğü iddia edilir. Kıbrıs’taki ilk Türk hava harp kaybı olan Cengiz Topel’in hastanede öldüğü açıklandı, ancak naaşı ısrarlı girişimler sonucu 12 Ağustos 1964 tarihinde Rumlardan alınabildi.

Ruhu şad olsun!

(*)Kıbrıs Şehidi Hv. Plt.. Yzb. Cengiz TOPEL ve 1964 Kıbrıs Hava Harekâtı, Genel Kurmay Genel Sekreterliği Yay.s.35-57, 2009, Ankara

Yorum Yapın

Navigate