DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİ ÇİN’İN GENETİK İŞGENCESİNDEN KURTULMALIDIR

Çin’de “Han halkı, Doğu Türkistan’ın toplam nüfusunun yaklaşık% 38’ini oluşturuyor. Bu rakam 2017’de 21,8 milyona ulaştı. Uygurlardan başka, bölgenin Kazaklar ve Müslüman Hui halklarının önemli diasporaları da var. Ancak Çin, yaptığu işkencelerle Doğu Türkistan Türkleri’nin soyunu kurutmaya çalışıyor. Bölgenin kuzey Sincan’daki başkenti Urumçi, Mayıs 2014’te terör saldırıları sonrasında duvardan duvara güvenlik koruması altına alındı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Çin Direktörü Sophie Richardson şunları söyledi: “DNA da dahil olmak üzere tüm nüfusun biyo-bilgisinin zorunlu veri bankacılığı, uluslararası insan hakları normlarının büyük bir ihlalidir ve bu durum, gizlice yapıldığında, daha da rahatsız edici. ücretsiz bir sağlık programı ”dedi.

Önceleri, Pekin’deki yerel yetkililer ve doğudaki Shandong eyaleti, öncelikle kaçırılan çocukları bulmak ve suçluları avlamak için DNA veri tabanlarını kullandı. Fakat bu, belli bir etnik kökenin biyoverisinin bu kadar geniş ölçekte uygulandığı ilk zamandır ve büyük olasılıkla Pekinli bir kararnameyle, merkezi ve bölgesel devlet güvenlik görevlilerinin öncülüğünde olması muhtemeldir. İnsan Hakları İzleme Örgütü ayrıca, Sincan polisini DNA sekanslarıyla besleyen ABD merkezli bir şirket olan Thermo Fisher Scientific’i de tanımladı.

İşkenceler 2016’dan İtibaren Ağırlaştı

Doğu Türkistan, Ağustos 2016’dan bu yana insan hakları ihlallerinde bir artış yaşadı ve yeni kurulan bölge parti şefi Chen Quanguo’ya göre etnik asimilasyon politikaları gördü. Örneğin, Rub el Hizb ve halāl işaretleri gibi Müslüman işaretler ve rozetler kamuya açık yerlerde kaldırıldı ve öğrenciler artık Eski Yugoslavya’da Uygur ve Kazakça dillerinde tamamlanan eski bir modül yerine sadece Mandarin’de öğretiliyor.[1]

Türk Kızları Zorla Çinli İle Evlendiriliyor

Bir Uygur insan hakları grubu olan Doğu Türkistan ile yaptığı görüşmede, Facebook sayfasında, bu Uygurlu kadının akrabalarının, yerel parti kadrolarının kurduğu “ideolojik bir yeniden kampa” götürüldüğünü ve Han erkeği ile evlenmek zorunda kaldığını söyledi. İki ay önce, aile üyelerinin güvenliği ve serbest bırakılması koşuluyla tanışmıştı. Bu tür evliliklerle sürdürülen etnik temizliğin son teşebbüsleri tamamlanmaya çalışılıyor. Grup, aynı zamanda, tüm erkek Uygurların, belirli süre okullarda ve hükümet tesislerinde düzenlenen eğitim programları için hapsedileceğini de belirtti.

Pekin tarafından ayrılıkçı olarak nitelendirilen sürgündeki Uygur muhaliflerinden oluşan Münih merkezli Dünya Uygur Kongresi, Hong Kong’un Apple Daily gazetesine verdiği demeçte, Uygurların, Han halklarını iç içe geçirme geleneği olmadığını ancak Pekin’in zorla asimilasyon şeması altında, bu tür evliliklerin gerçekleştiğini söyledi.[2]

Çin, Müslüman Uygur Türklerinin çocuklarını ailelerinden ayırıyor

Çin hükümetinin, Uygur Türklerine yönelik “eğitim kampı” politikası kapsamında, Müslüman çocukları ailelerinden özellikle ayırdığı ortaya çıktı. BBC’nin yaptığı araştırma, Uygur Özerk Bölgesi’nde son iki yılda, çok sayıda büyük ölçekli yatılı okulun kurulduğunu gösterdi. Çin yetkilileri, Uygur Türklerinin, radikal eğilimlerle mücadele kapsamında “dil öğretim merkezlerinde” eğitim gördüğünü söylüyor.[3]

Çin’in batısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde, yaklaşık 1 milyon Müslüman Uygur Türkü, devletin “eğitim kampı” adını verdiği tesislerde tutuyor. BBC’nin özel izinle girdiği bu tesislerden elde edilen görüntüler ve yapılan röportajlar, kurulan sistemin “cezaevine daha yakın olduğunu” gösteriyor. Pekin hükümeti bu kampların varlığını uzun süre reddediyordu. Ancak bu kamplar “radikal ideolojilerle” mücadele kapsamında, “mesleki yeterlilik eğitim merkezleri” olarak resmi bir yapıya büründürüldü. Namaz kılmanın yasak olduğu kamplarda “öğrenciler”, 10’ar kişilik koğuşlarda kalıyor. Tesis yetkilileri, yapılan eğitimle ilgili olarak ise, “Biz onların düşüncelerindeki aşırı eğilimleri ayıklıyoruz” diyor. Yaklaşık 1 milyar 385 milyon nüfuslu Çin’de Budistler nüfusun yaklaşık yüzde 18, Hristiyanlar yüzde 5’ini ve Müslümanlar da yüzde 1,8’ini oluşturuyor.[4]

 

Sonuç Yerine

Doğu Türkistan’ın Çin’in melun işgencesinden bir an evvel kurutulabilmesi için Allah’tan acil yardım ve sabır diliyoruz. Doğu Türkistan Türklerinin ne kadar asil ve mücadeleci ruhlu olduklarını, Türk Milleti Kurtuluş Savaşı esnasında kendilerinden aldıkları yardımla daima yad etmektedir. Doğu Türkistan Türkleri’nin işgenceden kurtulmaları ve eski büyük millet oldukları zamanlara geri dönmeleri, mümkündür ve mecburidir. Yeter ki içlerindeki Doğu Türkistan Davası’na üç kuruşluk doğalgaz vb. ticari menaffatler uğruna ihanet eden hainleri ayıklayıp, birlik olabilsinler…

 

[1] http://www.atimes.com/article/china-collecting-biodata-millions-uyghurs-xinjiang/, 03.06.2018

[2] http://www.atimes.com/article/beijing-accused-of-forcing-uyghur-han-intermarriages/?utm_source=The+Daily+Report&utm_campaign=02249a663e-EMAIL_CAMPAIGN_2018_05_29_11_27&utm_medium=email&utm_term=0_1f8bca137f-02249a663e-31513481&cn-reloaded=1, 03.06.2018

[3] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48880857, 04.08.2019

[4] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48680543, 04.08.2019

Yorum Yapın

Navigate