Acımız Büyük, Türk Milletinin Başı Sağ Olsun!
Türkiye, 6 Şubat günü, saat 04.17’de Kahramanmaraş Pazarcık’ta meydana gelen 7.7 şiddetindeki korkunç deprem ile ağır felaket yaşadı. Maalesef, bölgede aynı gün 13.24’te 7.6 şiddetinde bir başka büyük deprem daha meydana geldi.
Depremde binlerle ifade edilen sayıda vatandaşımız elim şekilde hayatını kaybetti, çok sayıda yaralımız oldu. Deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay illerinde büyük can kayıplarına ve yıkıma sebep oldu. Deprem, bu illerimiz haricinde; ülkemizden koparılan, sınırlarımız dışında bırakılan Halep ilimiz ve çevresinde de binlerce can kaybına sebep oldu.
Devlet Millet El Ele
Yürek parçalayan bu büyük acı; sadece afet sebebiyle can kayıplarının, yaralanmaların, maddi kayıp ve yıkımın yaşandığı illerimizdeki vatandaşlarımızın değildir. Acı ve imtihan Büyük Türk Milletinindir. Bilinmelidir ki; bölgenin ve asrın en büyük afetinin derin yarası ancak ve ancak “devlet ve milletin el ele” vermesiyle sarılabilecektir. Şahsi girişimler, ancak devletimizin yetkili kurumları ile iş birliği yapmasıyla maksadına ulaşabilecektir. Yaşadığımız afette de ön plana çıkmak için, ucuz kahramanlıklar yaparak insanların acılarını istismar etmek isteyenler olabilir. Her birimiz yaşadığımız acının etkisi ile daha büyük ve hemen bir çözüm isteyebiliriz ancak bu afet şartlarında maddi, nakdi ve ayni tüm imkanlarımızı sunmamız gereken makam devlet makamlarıdır. Yardımların toplanma yeri şahıslar ve bireysel girişim noktaları değil devlet kurumlarıdır.
Devlet Başa
Kadim Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Allah’ın izni ve milletimizin desteği ile yaşanmakta olan vahametin altından kalkacaktır ve kalkmak ile yükümlüdür! Bu tarihin, aklın ve merhametin devletimize yüklediği sorumluluktur. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti sadece ülke sınırlarımız içerisinde kalan toprakların değil tüm mazlum Müslümanların, Türk illerinin hamisidir.
Devletimizi İtibarsızlaştırmanın Vebali Büyüktür
Yaramız derin, acımız taze. Daha cenazelerimizin tamamını alamadık bile. Bu acı dolu günlerde sabır ve birlik için dua ediyoruz. Afet günlerinde hepimizi yakacak fitne ateşini körüklemek isteyenlere karşı milletimizi uyanık olmaya çağırıyoruz. Devletimizi itibarsızlaştıracak her türlü söylemden uzak durulmalıdır. Vatandaşımız devletimizin dimdik ayakta olduğunu bilmeli, devletine güvenmelidir. Afet şartlarında milletimizin devletine olan güvenini yıkmaya çalışmanın ne denli bir büyük vebal olduğunu kimse unutmamalıdır.
Devlet Hesap Sormalıdır
Yaramız çok derin, acımız çok taze. Ama vakti geldiğinde, cenazelerimizi defnettiğimizde, yaralılarımızı hastanelerden aldığımızda; depremde yıkılan binaları yapanlardan, o binaları satanlardan, kiraya verenlerden, bu binaların içerisinde insanların yaşamasına izin verenlerden, rüşvet verenlerden, rüşvet alanlardan, o bölgeleri usulsüzce imara açanlardan ve her hangi bir şekilde ihmali olanlardan; yetim kalanlar adına, evladını diri diri toprağa koyanlar adına, can veren evladının feryadını işitenler adına ve Büyük Türk Milleti adına bağımsız Türk Mahkemeleri hesap sormalıdır!
Her deprem sonrası kentsel dönüşüm yapı denetimi vb. konularla ilgili siyasi konuşmalar yapılır. Ama her ne hikmetse kısa zamanda söylemler yeni bir felakete kadar gündemden düşer. Teknolojinin geliştiği fay hatlarının geçtiği yerlerin en ince ayrıntısına kadar tespit edildiği günümüzde başta hava alanları olmak üzere fay hatları üzerine inşa edilen yapılarda meydana gelen tahribat ve yıkımdaki sorumsuzluklarımızı depreme yükleyerek kimse kendisini temize çıkarmaya çalışmasın.
Başın Sağ olsun Büyük Türk Milleti!
Allah’ım! Sen yardım bekleyenleri koru!
Rabbimiz! Yaralılarımıza şifa ver!
Toprak altında can veren evlatlarımızı şehitlerin arasında cennetine kabul et!