Halil inalcık sadece bir tarih profesörü değil, adı dünyaca bilinen, ömrünü Osmanlı medeniyetini anlatmaya adamış, ‘Tarihçilerin kutbu’ olarak anılmayı hak etmiş bir büyük değerimiz. Kelimenin gerçek manasıyla asırlık çınar. 100 yaşındayken 25 Temmuz 2016 tarihinde gerçek dünyaya göçtü. Ne bereketli bir ömür ki ardında 72 kitap bıraktı. Kalemi hiç düşürmedi elinden. Zihni projelerle, yeni fikirlerle doluydu hep. Vefatına yakın bir zamanda yayınlanmıştı “Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet” adlı kitabı.
Hayat hikâyesi ibretlidir. 1916 yılında Osmanlının payitahtı, şehirler kraliçesi İstanbul’dan ‘merhaba’ der dünyaya. Balkan savaşının acıları tazedir. Koca bir cihan devleti son günlerini yaşamaktadır. İşte böyle buhranlı bir dönemde açar gözlerini. İmparatorluğun küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti Ankara’yı başkent yapınca, İnalcık ailesi de Ankara’ya taşınır. 1935 yılında Atatürk’ün emriyle Dil Tarih – Coğrafya fakültesine girer ve Osmanlı tarihi üzerine çalışmalara başlar. O dönemde fakültede hoca olan Prof. Dr. Fuat Köprülü’nün çok etkisi olmuştur Halil İnalcık üzerinde. ‘Tanzimat reformları’ üzerinde doktorasını yapar. Yıl 1942’dir. 1972’ye kadar Londra ve Harvard’da dersler verir. Fatih dönemi kanunnameleri üzerindeki çalışmaları çok etkili olmuştur. “Dünya tarihçileri ile boy ölçüştüm” dediği çalışmalardır bunlar. Emekli olduktan sonra 1986 yılına kadar Chicago Üniversitesinde çalışır ve buradaki 4 milyon cilt eserden faydalandığını anlatmıştır kendisiyle yapılan mülâkatlarda. Hocanın en ünlü eseri pek çok yabancı dile de çevrilmiş olan ve alanında referans kabul edilen The Ottoman Empire (Osmanlı İmparatorluğu)’dir. Princeton ve Harvard üniversitelerinde dersler verir ve 1992’de yurduna, Türkiye’ye döner. Yanında 250 koli kitap getirmiştir. Çalışmalarının özü ve özeti diyebileceğimiz ‘Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi’ kitabını yazar. ‘Adalet Kitabı’, ‘Rönesans Avrupa’sı’, ‘Devlet-i Aliyye’ ve hocanın edebiyata olan ilgisini daha doğrusu vukufiyetini gösteren ‘Hasbağçede Ayş u Tarab’ gibi yüze yakın kitaba imza attıktan sonra aramızdan ayrılır. Sözleri vasiyet gibidir: “Tarihimizi millete iyi öğretmek icap eder. Milletler medenileştikçe tarih tedrisatı ehemmiyet kesbeder. Bir milletin yaşaması tarih şuuruna bağlıdır. Tarih geleceğimiz için sonsuz bir kaynaktır.”
“Âlimin ölümü âlemin ölümüdür” denmiştir. Türk kültür hayatımızdan bir yıldız daha kaydı. Halil İnalcık hocaya Allah’tan gani gani rahmet diliyoruz. Büyük Türk Milleti’nin başı sağ olsun.