19 MAYIS KURTULUŞ MEŞALESİNİ YENİDEN YAKALIM!..

1900’lü Yıllar… Emperyalist ülkelerin dünyayı paylaşma, mazlum milletler üzerinde hakimiyet kurma, yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmeye yönelik işgallerinin devam ettiği yıllar.

Başta İngiltere, Fransa, ABD, Rusya gibi ülkeler olmak üzere batıl ideolojinin temsilcisi emperyalist ülkelerin önündeki en büyük engel; asırlarca Hak ideolojinin bayraktarlığını yapmış, mazlum milletlere kol kanat germiş dünyada Hakk, adalet, barış ve huzuru hakim kılma misyonunu üslenmiş Osmanlı Türk Cihan İmparatorluğu idi.

Türkler Yok Edilmeli
veya Orta Asya Bozkırlarına Sürülmeli…

Tüm emperyalist ülkelerin ortak hedefi Osmanlı İmparatorluğunu parçalamak önlerindeki engeli kaldırmaktı. Bu amaçla imparatorluk bünyesindeki topluluklar çeşitli vaatlerle kandırılarak imparatorluktan kopartılmış cihan devleti parçalanmıştı.

Batı emperyalizmi için imparatorluğun parçalanması yeterli değildi. Anadolu toprakları Türklere dar edilmeliydi. Batının “Şark Meselesi” gereği Türkler tarih sahnesinden silinmeli veya Anadolu topraklarından söküp atılmalı Orta Asya bozkırlarına sürülmeliydi. Batıl ideolojileri gereği hayal ettikleri İsrail, Yunanistan ve Ermenistan ile ilgili tarihi adımlar atılmalıydı.

Anadolu İşgal Altında…

Batı emperyalizmi bu doğrultuda adımlar atarken imparatorluk yöneticileri gaflet ve dalaletle düşmüş, iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini düşmanların menfaatiyle bir tutar hale gelmiş. İmparatorluğun orduları dağıtılmış, tersanelerine girilmiş. Son vatan parçası Anadolu dört bir taraftan fiilen işgal edilmiş. Türk Milleti esarete mahkûm edilmişti.

Tarih boyu esaret kabul etmeyen, her çöküş ve yıkılıştan sonra yeniden ayağa kalkan dünyada en çok devlet yıkıp devlet kuran Türk milleti, kendine yakışanı yapar. Yeniden ayağa kalkmanın, dağılan İmparatorluğun yerine yeni bir devlet kurmanın, millet olarak üslendiği tarihi misyonunu yeniden üslenmenin yollarını arar.

Gazi Mustafa Kemal Liderliğinde
Hürriyet Meşalesi Yakılıyor

Yıllarca süren savaşların yorgunluğuna, şartların tüm olumsuzluklarına rağmen yapılan istişarelerden sonra; tüm mazlum milletlere örnek olacak Mustafa Kemal öncülüğünde yeni bir kurtuluş mücadelesi başlatılmasına karar verilir.

Ülkede ümitsizlik ve çaresizlik hakim. Yönetimde bulunanların ekseriyeti mandacılık fikrini benimsemekte. Mustafa Kemal’in yakınındakiler dahi milletin nasıl kurtulacağını değil hangi devletin mandacılığının kabul edilmesi gerektiğini tartışmakta.

Böyle bir dönemde “Her türlü mandacılığa hayır! Milleti yine bu milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” diyen Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının mücadele etme azim ve kararı ile tüm mazlum milletlere örnek olacak bir mücadele için kurtuluş meşalesi yakılır. 19 Mayıs 1919’da Samsun’da yakılan meşale ve başlatılan Milli Mücadele ile yok edilmek istenen Türk Milleti yeniden doğar Türkiye Cumhuriyetini kurar.

19-Mayıs--M-Temizer

Yeniden Milli Mücadele Şart!..

Batıl ideolojinin temsilcisi emperyalist ülkeler, ülkemiz ve bölgemiz üzerindeki emperyalist emellerinden asla vazgeçmediler ve geçmeyecekler. Emellerine ulaşmak için her yolu bugüne kadar denediler bundan sonra da deneyecekler.

Bu doğrultuda ülkemizde meydana getirilen iç sıkıntılar, bölgemizdeki tehlike çemberi -ülkemizi de içine alarak- hızla genişlemekte. Milletin birliği, vatanın bütünlüğü 1919’lu yıllardan daha ağır tehdit ve tehlike altında. Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olan emperyalist ülkelerin iştahları her geçen gün daha da kabarmakta…

Milletin varlık ve bekasını ilgilendiren kararlar gizli kapılar arkasında alınıyor, anlaşmalar gizli kapılar ardında yapılıyor.

O günlerde belli olan düşman bugün gizli. Kimin dost, kimin düşman olduğu belli değil. Siyasiler gaflet ve dalalet içinde. Bir taraftan birbirini ihanetle suçlayarak adeta vatana ihanetlerini itiraf ediyor. Diğer taraftan kendilerini milli kahraman ilan ederek milleti aldatmaya devam ediyor. O günkü yöneticilerin gafleti, dalaleti hatta ihaneti ile bugünkü siyasilerin durumu farklı değil.

 

19 Mayıs 1919’da Yakılan Bağımsızlık Meşalesi Yeniden Yakılmalı!

Ülke olarak yaşadığımız tehdit ve tehlikelerden kurtuluş için ne AB kriterlerine, ne ABD, ne de Rusya’nın tavsiye ve dayatmalarına …. ihtiyacımız yok.

Milletimiz, engin tarihi birikim, deneyim ve tecrübeye sahip bir millettir. Toplumsal sorunlarımızın çözümü tarihimizde, arşivlerimizde saklı. Devlet ve toplum meselelerine çözüm arayan bilim adamlarımızı, araştırmacılarımızı, siyasetçilerimizi ve sanatçılarımızı bekliyor.

Arşivlerimizi gereği gibi değerlendirmediğimiz, tarihten ders almadığımız için sorunlarımızı çözmekte güçlük çekiyor, çözemiyoruz.

Bütün güçlükleri yenmek sorunlarımızı çözmek için çare; tarihten ders almak, düşünmek, çaba sarf etmek, mücadele etmektir.

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, “Tarih tekerrürden ibaret diyorlar, tarihten ders alınsa hiç tekerrür mü ederdi?” diyor.

Tarihten gereken dersi almadığımız için adeta 19 Mayıs 1919’ların olumsuzluklarıyla hatta daha ağırlarıyla karşı karşıyayız.

 

Çare ?… Yeniden Milli Mücadele!

Bütün vatanseverler, gelin 19 Mayıs’ı vesile yaparak, Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali’nin, 1970‘li yıllardan beri “Bir millet ıstırap içinde inlerken onun evlatları rahat edemez! Milletim Uyan!. Kurtuluş için Yeniden Milli Mücadele!” diyen sesine kulak verelim.

Bana tabi ol, bize katıl kurtul diyenlere itibar ederek hiç bir sorunumuzu çözemeyiz. Ancak başımıza yeni efendiler tayin ederiz. Gelin Edibali’nin milletimize sunduğu birlik reçetesini görelim ve dikkate alalım. 19 Mayıs 1919’da yakılan bağımsızlık meşalesini yeniden yakma uyarı ve çağrısını duyalım. Bu tarihi çağrıya cevap verelim.

Bütün vatanseverler (siyasetçi, bilim adamı, araştırmacı, sanatçı, işçi, memur, köylü, esnaf, öğretmen, öğrenci), her türlü şahsi kaygı ve isteklerimizi bir kenara bırakalım. Parti, grup, cemaat taassubunu aşalım. Son vatan parçası elimizden gitmeden hakta, ilimde, hikmette, doğruda, adalette, milli değerler ve milli menfaatler etrafında birleşelim.

 

Çare: Teşkilatlanmak!..

Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde oynanan oyunları bozmak, ihanetlere son vermek üzere harekete geçmektir. Bin bir emekle yetişen, Türk Milleti’nin varlık ve bekasını dava edinen, ülke ve dünya sorunlarına vakıf, bölgemiz ve tüm insanlığın kurtuluşunu sağlayabilecek bilgi birikimi, donanım ve tecrübeye sahip milli kadroların (Yeniden Milli Mücadele kadrolarının) Millet Partisi kadrolarının öncülüğünde teşkilatlanmaktır. 19 Mayıs 1919 Samsun’da yakılan bağımsızlık meşalesini yeniden alevlendirmek; el ele, gönül gönüle vererek “Muhteşem Türkiye”yi kurmaktır.

Yorum Yapın

Navigate