Bayramlar noksanlarımızı tamamlıyor

Rahmet ve bereketi ile geçirdiğimiz Ramazandan sonra ikinci bayramımız Kurban Bayramını idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bayrama sağlık ve sıhhat içinde kavuştuğumuz için seviniyoruz. Bir tarafta, İslam dünyasında akan kan ve gözyaşları, evlerini, yurtlarını, ailelerini kaybeden Müslümanların perişan halleri diğer tarafta ise Çin tarafından Müslüman Uygurlara ve Türklere karşı girişilen insanlık dışı uygulamalar, bu insanlık dışı uygulamalara karşı özelde Müslümanların genelde insanlığın sessiz kalması bayram sevincimizi yaşamamıza engel olmaktadır.

Bayram, Rabbimizin bize bir lütfudur. Bayramlar, fert ve toplum olarak günlük yaşantımızda yapmamız gerektiği halde yapmadığımız, ihmal ettiğimiz amellerimizi eylemlerimizi gözden geçirme fırsat verir.

Bayramlar, büyüklerimizi hatırlatır. Saygı ve hürmette büyüklerimize karşı kusurlarımız varsa bayram ile bu kusurlarımızı kapatırız. Küçüklere karşı sevgi ve şefkat gösteremiyorsak, onlara karşı katı davranışlarda bulunarak aramıza mesafe koyuyorsak bayram ile o mesafeleri kaldırırız. Öksüz ve yetimleri kaderleri ile baş başa bırakarak dışlamışsak, onlara yardım ellerimizi uzatmamışsak bayramlar sayesinde bu hatamızı anlayarak öksüz ve yetimlere kol kanat gereriz. Kısaca bayramlar davranışlarımızdaki noksanları görmemize, kendimize çeki düzen vermemizi vesile olmaktadır.

Fert olarak, maddi manevi her bakımdan doyuma erişmiş birisi olabiliriz. Mutluluk ve huzur için bu doyumlar hiçbir zaman yeterli değildir.  Toplumda; açlık varsa, huzursuzluk varsa, güçlüler ile zayıflar arasında hak, adalet işlemiyorsa, ehil olanlar hak ettikleri görevlere gelemiyorlarsa, gelir dağılımında uçurumlar varsa, ahlaki değerler zayıflıyorsa… sosyal bir problem vardır. Sosyal problemlerle boğuşan bir toplum içerisinde ferdi mutlulukların ömrü uzun olamaz. Bayramlar sosyal barışı sağlayarak zengin fakir arasında denge unsuru olmakta, toplumda meydana gelecek dalgalanmalara karşı paratoner görevi yapmaktadır.

Neden bayram yaptığımızın farkında olalım. Bayramları bir tatil ve eğlence vasıtası olarak görmeyelim. Bayramları akrabadan, komşudan kaçış olarak görerek kendimizi ve çocuklarımızı yalnızlaştırmayalım. Bayramları kulluk bilinci ile Rabbimize verdiğimiz sözleri yerine getirmenin sevincini yaşadığımız günler olarak görelim. Sevincimizi akrabalarımızla, komşularımızla, dostlarımızla paylaşalım.

İdrak etmekte olduğumuz Kurban ibadeti, kul ile Allah arasındaki yakınlığı sağlar. Allah’a yakın olan kişi insanlara da yakın olur. Kur’an-ı Kerim’de : “ Onların ne etleri ne kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır.” (Hac 37) buyrulmaktadır. Bu bayram vesilesi ile takva sahibinde bulunması gereken özelliklerin yüzde kaçı hayatımızda yer almaktadır yüzde kaçı yer almamaktadır diye amellerimizin bir sorgulamasını yapalım.  İbadetlerimizi şekilden ve gelenekten kurtararak İslami bir şuur içerisinde yerine getirme gayretinde olalım.

İdrak ettiğimiz Kurban bayramının milletimiz, İslam alemi ve insanlık için hayırlar getirmesini temenni ederim. Bayram sevincimizin iki cihana devam etmesi temennisi ile…

Yorum Yapın

Navigate