Yazmasa da bizi basın gazete,
Yüzyıl hakkımızda sussa trt,
Bakın engelleri aşan millete,
Bizimle geliyor bizimle gardaş…
Değerli genel başkanım, ömrünü millet davasına adayan başta Mustafa KAPÇI abim, Kara Yılanın, Şahin beyin torunları G.Antepli abilerim, koşan adam Habi-Bin Neccar ın torunları Antakyalı abilerim. Ashabı Kehf beldesinin yiğit evlatları Mersinli abilerim, ablalarım, kongreye ev sahipliği yapan Çukurovanın bereketli topraklarının has evlatları Adanalılar ve davetimize icabet eden millet partisinin değerli mensupları;
Hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetlerimle selamlıyor, başta genel başkanımız mümtaz insan bilge lider Aykut EDİBALİ olmak üzere tüm abilere ve ailelerine hayırlı ve uzun ömürler niyaz ediyorum.
Ayrıca, bu kutlu hareket içinde bulunup ahirete göçenlere de Allahtan rahmet diliyorum.
Söz hakkı verdikleri için divan başkanlığına da teşekkür ediyorum.
İlk okul çağlarımda tanışma fırsatı bulduğum bu ocağın, bu hareketin acizane bir neferi olmaktan dolayı kendimi bahtiyar hissediyorum.
Akranlarımızın kardeş kavgasına itildiği o karanlık günlerde bir el uzanıyordu milletin evlatlarına. bu eli görebilen, uzanan elin samimiyetine inanan geçler bu milletin ıstırabını dindirmek, savrulan insanlığa bir umut olmak için bir ocak etrafında toplanıyorlardı .Bu kutsal ocağın adı “YENİDEN MİLLİ MÜCADELE “ idi.
Bu ocak etrafında toplanan insanlar ilerleyen yıllarda akıl almaz bir ambargo ve şeytanın bile aklına gelmeyen ali cengiz oyunlarıyla boğuşacaklardı. Yarım asra yakın bir zaman diliminden bu yana milletin ıstırabını dindirmek için didinen bu insan kadrosu akla hayale gelmedik maddi ve manevi baskılara maruz kalıyorlar, millet düşmanlarıyla fikir planında ilmi sağ doktirini ile mücadele ederken diğer yandan aynı kıbleye yöneldiğimiz insanlarında engellemeleriyle baş etmeye çalışıyorlardı. Aynı engeller bugün de devam etmektedir.
O yüzden ıstırabımız sancımız çok büyük, pek çok şeyi içimize ata ata adeta patlayacak volkan haline geldik.
Bundan dolayı kapalı mekanlarda yapılan toplantıların, sokaklara, caddelere, meydanlara taşınarak kitlelerin; partimizin, liderimizin etrafında kenetlenmesi, kısacası söylemlerimizin eyleme dönüşmesi gerekiyor. O zaman yeter artık söz milletin diyebiliriz.
Yoksa ömrünü dolduran partilerin yerine bugüne kadar olduğu gibi yeni bir kurtarıcı lider ve parti türeterek medya gücünü de kullanarak bir sam yeliyle kitleleri peşinden sürükleyip milletin önüne sandığı dayatıverirler.
DEĞERLİ MİSAFİRLER
Bugün ülkemizin problemleri bellidir. Ülkemizin problemlerinin temelinde “”eskilerin “ KAHT-I RİCAL “ dedikleri adam kıtlığı yatmaktadır. Adam kıtlığından daha tehlikeli olanı ise ülkemizde “kıt adamların “ bolluğudur. Bu eksikliği yarım asır önce gören bilge liderimiz, mümtaz insan Aykut EDİBALİ ve arkadaşları ülkeyi yönetecek ehliyetli kadro yetiştirme yolunu seçerek çok isabetli bir çalışma başlatmışlardır. Ancak, gerçeği göremeyen kifayetsiz politikacılar ordan burdan eleman devşirerek ucuz ve kolay politika yolunu seçerek milletin umutlarını boşa çıkarmışlardır. Milletin umutlarını boşa çıkarırken milletin hislerine tercüman olan bu kadroların önüne olmadık engeller çıkarılıyor seçim kanunları defalarca değiştirilerek yollarımız tıkanıyordu.
DEĞERLİ MİSAFİRLER
O yüzden çok doluyum, patlayacak bir volkan gibiyim. Yıllar boyu uyuyan yöneticileri uyara uyara yüreklerimiz tükendi. Genel başkanımız , bilge lider Aykut EDİBALİ ’ nin konuşmalarını, konferanslarını dinledikçe bilendik, direnme gücümüz arttı. Bu milletin ıstırabı ile yatıp kalktık. Ama, ne yazık ki ; yakınlarımız, aynı kıbleye yöneldiğimiz insanlar. bile: açıp okudukları bakara suresinin 249. ayetini hiç okumamışçasına sayı hesapları yaparak, seçim sonuçlarını yüzümüze vurarak bizimle alay ettiler.
Oysa yüce yaratıcımız bu ayette : ” ………. sayıca az nice topluluklar var ki; Allah’ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir. Zira Allah, güçlüklere karşı sabırlı olanlarla beraberdir.”
Buyuruyordu.
DEĞERLİ MİSAFİRLER
“ MUHTEŞEM TÜRKİYE PROJESİ “ hiç mübelağasız yeni bir insan hakları evrensel beyannamesi olarak tarihe geçecek kadar isabetli ve mübarektir. yine ” İSLAM RÖNESANSI “ ideali merhum Mehmet AKİF’in lisanıyla “ASRIN İDRAKİNE İSLAMI SÖYLETME “ çabasıdır. O yüzden bu projenin söylemde kalmayarak hayata geçirilmesi için: yeniden milli mücadelenin ilk yıllarında olduğu gibi, küsmeden ve küstürmeden sahabe hayatlarından ilham alarak hummalı bir çabanın içine girilmesi elzemdir.
Siyasetin dışında kalarak ülke meselelerinin çözüleceğini sananlara asla kulak asmayalım.
Bunu dillendirenler liderlerin lideri HZ .MUAHAMMED (AS ) hiç anlamamışlar demektir.
Eğer diğer kifayetsiz politikacıların politikayı bir geçim kaynağı, dünyalık ihtirasları için bir araç olarak gören, emaneti ehline vermekten çekinen, şuraya riayet etmeyen, yalakalığı misyon edinen, haset, kin ve intikam alma duygusuyla dolu, ben yaptım oldu zihniyetine, kapılan çağımızın politika hastalığı bize de sirayet ederse;
Allah korusun elimizde muhteşem bir proje, önümüzde Aykut EDİBALİ gibi bir bilge liderin olması bizim başarılı olmamız için yeterli gelmeyebilir.
Bir teklifte bulunarak sözlerime son vereceğim.
Siyasi partilere hazine yardımı verilmesi son derece yanlış, adaletsiz ve keyfi bir uygulamadır. bu konuda bir anket çalışması yaparak, halkımıza sorup, bir hayır kampanyası başlatılsa partimizin propagandası için bir fırsat olabilir diye düşünüyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle kongremizin hayırlı olmasını dua ve niyaz ederek hepinize selam, saygı ve muhabbetlerimi arz ediyorum. Allaha emanet olun.