Tarih boyunca en fazla savaştığımız devlet Rusya’dır. Rusya; çok sinsi, uzun vadeli direnişler gösteren, Türk ve İslam dünyasını hedef alan, sıcak denizlere inme hedefi olan bir yayılmacı devlettir. İstihbarat ve silah gücü vardır. İçten pazarlıklıdır. Söylemlerinde sıcak ve dost görünebilir, buna aldanmayalım, En yakın, Suriye’de Telrıfat Rusya’nın kontrolünde olmasına rağmen “tavşana kaç, tazıya tut demekte” Türk Birliklerine ateş edilmektedir.Neden böyle oluyor dediğinizde Esat güçlerine söz dinletemiyoruz demektedirler. Yine İDLİP kanayan bir yaradır. Rus uçakları sivilleri her gün bombalamaktadır. İki milyona yakın insan sınırımıza doğru göç etmekte, çadır kuracak yer dahi kalmamıştır. İnsanlık duygusunun ve sözün bittiği yere gelinmiştir.
Amerika: saman altından su yürütür. Sözünde hiç durmaz, kandırır. Sözde müttefik olur. Türk ve islam düşmanlarını dost edinir, silahladırır, bize karşı eğitir…
Dış illetle iç cehalet kardeş olursa tilkilerin dansı başlar. Bölücüler bütün marifetlerini ve ajandalarında gizli olan sinsi taleplerini kusarlar. Gerçekleri çarpıtır kendilerini mağdur gösterir taviz üstüne taviz isterler. Yüz verirsiniz yok olmadı astarda isteriz derler. Sahte ve yalancı Amerika bu katiller sürüsüne sahip çıkar. 40 bin tır silah ve mühimmat verir. Utanmadan sıkılmadan, Türkiye ile “güvenli bölge” adı altında teröristleri koruma bölgesi pervasızlığını gösterir. Ülkemize, milletimize tuzaklar kurar, Şanlı Urfa’yı, peygamberler şehrini pis postalları ile kirletirler. Sünnetsiz ve cünüp olarak gezmeye cüret ederler. Bunlara bu fırsatı verenleri şiddetle kınıyorum. Bunlardan bize asla dost ve müttefiklik olamaz. Bu sahtekarların fısıldamaları ile verilen onca taviz ve demokratikleşme hakları bugünkü sonuçları itibariyle aramızı yaklaştırmadı, kardeş kılmadı birçok insanda “aidiyet” fikrini ve duygusunu zirve yaptırdı.
PEKİ, ÇARE NEDİR?
Çare, yönetim ve karar mevkiinde olanların dış vesayetlerden ve baskılardan uzak, aklı, bilimi, ilahi rahmeti, ahlakı, kararlılığı, samimiyeti ve feraseti birbirine katarak beraber yaşamanın, beraber sıkıntılara katlanmanın ve beraber ölebilmenin yollarını bulmak ve raylarını döşemektir. Irkçılık ve mezhepçilik fitnesinden uzak durmak onlardan hiç bahsetmemek esas alınmalıdır. Devlet üzerine düşen görevi tarafsız ve kararlı biçimde yerine getirmeli, içte birlik sağlanmalı, iktidar-muhalefet el ele vermeli, yapılan yanlışlıklar tekrarlanmamalı, halkın desteği muhakkak alınmalıdır. Allah bu milleti acı akıbetten korusun.
