YUNANİSTAN’IN BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRK AZINLIĞI RAPORU

YUNANİSTAN  CUMHURBAŞKANI “TÜRK AZINLIK “ YOK DESEDE MIZRAK ÇUVALA SIĞMAZ                                                                                                                                                                         Batı Trakya: 1923 Lozan antlaşması ile sınırları çizilen, 8.578 km2 toprağı olan, İskeçe, Gümülcine ve Dede ağaç olmak üzere 3 ayrı vilayetten oluşmaktadır. Batı Trakya’nın yönetimi Lozan antlaşması ve “mütekabiliyet” şartı ile Yunanistan’a verilmiştir. Etnik ve dini ayrımcılığın devlet düzeyinde ve en üst seviyede uzun yıllardır yaşanan yerin adı, Batı Trakya’dır. Aynı zamanda, Yunanistan ülkesindeki tüm azınlıklara karşı ırkçı ve ayrımcı politikalarını sürdürmektedir. Bu bölgede; Batı Trakya Türkleri dışında Arnavut, Ulah, Makedon azınlıkları yanında az da olsa Yahudi, Roman ve Katolik gibi dini azınlıklar da vardır.

Batı Trakya Müslüman Türklerinin Başlıca Sorunları:

1-Batı Trakya Türklerinin hukuki statüsü ve bu konudaki tartışmalar

2- Eğitim hakkı ve yaşanan ihlaller

3- Türk azınlığın inanç özgürlüğü ve dini statüsüne yönelik ihlaller

4- Türk kimliğinin ve kültürünün inkârı

5- Siyasal yaşam ve örgütlenme özgürlüğü sorunları

6- Basın ve ifade özgürlüğü önündeki engeller

7- Sosyal ve ekonomik haklar alanında yaşanan ihlaller

8- Vatandaşlıktan çıkartılmalar

 

Batı Trakya Türklerinin Hukuki Statüsü Ve Bu Konudaki Tartışmalar

Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının hukuki statüsü en temelde Lozan antlaşmasının “azınlıkların korunması” başlığı altında bulunan 37-45 maddelerindeki hükümlere dayanmaktadır. Bir başka dayanak ise; Londra protokolü, Yunanistan ve Türkiye arasında yapılan 1881 İstanbul antlaşması, 1913 Atina barış antlaşması ve protokolleri, 1920’de imzalanan Yunanistan’daki azınlıkların korunmasına dair  “Sevr antlaşması”, Türkiye ile daha sonra yapılan sözleşme ve protokoller ile Yunanistan anayasasının 18. Maddesi hükmü gereği, buna göre düzenlenmiş iç hukuk metinleri, Batı Trakya Türklerinin hukuki statüsüne dayanak teşkil eden başlıca anlaşma ve maddelerdir.  Mütekabiliyet meselesi etrafında hukuki statüyle ilgili yanlışlıklar, Yunanistan’daki Türk azınlığın karşılaştığı sorunların başında gelmektedir. Yunanistan bu konuda kendi yükümlülüklerini yerine getirmemektedir.

 

             Eğitim Hakkı Ve Yaşanan İhlaller

Batı Trakya Müslüman Türk azınlığına dini, hukuki ve idari özerklik yanında Lozan’da tanınmış bir hak olan eğitim hakkı ve özerkliği meselesi azınlığın en güncel ve en acil meselesi olarak değerlendirilmektedir. Türk azınlığın eğitim hakkı meselesinde Yunanistan sınıfta kalmış, hala insan hakları ve eğitim standartlarından uzak bir görünüm arz etmektedir. Batı Trakya bölgesi Yunanistan’ın eğitim seviyesi en düşük bölgesi durumdadır. Kendisi bir AB üyesi olmasına rağmen çifte standart uygulamakta batı Trakya bölgesini bilinçli olarak ihmal ederek AB standartlarının çok altında bir tavır sergilemektedir. Yunanistan Türk azınlığın eğitim özerkliği, eğitimde fırsat eşitliği, öğretmen istihdamı ve ana dilde eğitim yapılması için gerekli koşulları sağlamada kasıtlı ihlaller ve ihmaller yapmaktadır.

 

Türk Azınlığın İnanç Özgürlüğü Ve Dini Statüsüne Yönelik İhlaller

Batı Trakya Türk azınlığının ayrımcılığa tabi tutulduğu en önemli alanlardan biri de inanç özgürlüğü ve dini statüye yönelik ihlallerdir. Fanatik Yunan milliyetçiliğinin dramatik ve öç almacı Yunan milli kimliğinin Anti- Türk, Anti – İslam vurgularının yapıldığı ve ısrar edildiği görülmektedir. Türk azınlığın Batı Trakya’da dini alanda birçok sorunu vardır. Bunlar Baş müftülük, müftülük, İmam tayini sorunu, tarihi ve eski camilerin restorasyon sorunu, kutsal değerler ve mekanlar ile Türk kimliğine yönelik Irkçı ve dinsel kaynaklı saldırılar yanında mezarlıklar tahrip edilmekte, cami duvarlarına, Türk azınlığın evlerinin duvarlarına ağza alınmayacak küfür ve hakaretler yazılmaktadır. Türk azınlığın kendi seçtiği baş müftü, müftü ve imamlar atanmamakta, yönetimin uygun gördüğü kendilerine yakın ve iş birlikçi olan kişileri atamaktadırlar. İmamlar tayin edilirken azınlığın isteği dikkate alınmaz beş kişiden oluşan ve üyelerinin tamamı Hıristiyan olan bir komisyon tarafından imamlar atanmaktadır. Yunanistan evrensel inanç özgürlüğü normlarına dahi uymamaktadır.

Yorum Yapın

Navigate