ABD DEKİ IRKÇILIK OLAYLARI İLE DÜNYA ÇALKALANIRKEN!

Bayrak Analiz

“ı can not breathe” Olaylara damgasını vuran söz budur; Nefes alamıyorum.                                       George Floyd’a yapılan insanlık dışı uygulama; polisin bir zenci vatandaşın boğazına bilerek basması ve öldürmesi sonucunda doğal olarak insani refleksi harekete geçirdi ve olay hem Birleşik Devletlerde hem de başkaca ülkelerde tepkiyle, protesto ve gösterilerle kınandı.

Polis, bir suçlunun peşinde olabilir. Ama yakalanmış, kaçma ihtimali gözükmeyen ve yalvaran bir insana bunca acımasız olmak için ya izahı zor bir intikam beslenmeli ya da yine izahı zor bir korku nöbetine tutulmalı. Yoksa sekiz dakika 46 saniye “Nefes alamıyorum.” diye feryat eden bir insana nasıl onu öldüresiye insanlık dışı bir işkence yapılır.

George Floyd, sanıktır. Polisin görevi, sanığı tutuklayıp adalete teslim etmektir. Ondan sonrası adaletin işidir. Suçlu mu suçsuz mu olduğu, suçlu ise ne kadar suçlu olduğu adaletin işidir. Ama görülüyor ki ortada adaleti aşan büyüklükte devasa sorunlar var. Elleri kolları bağlı bir adamın göz göre göre öldürülmesinin yanında, onun suçunun acaba ne kadarlık bir ağırlığı vardır?

ABD siyahi denen insanların uğradığı ayrımcılık, uzun zamandan beri devam eden Irkçı uygulamalar acaba bitecek mi? ABD de ırkçı ve polis vahşetine karşı çok söz söylenebilir.  Dünyaya insan hakları ve özgürlükler dersi vermeye veya transfer etmeye kalkanların, demokrasi ve özgürlükten bahsedenlerin ne kadar samimi oldukları yıllardan beri görülmektedir…

Dünyada gözlerden ırak nice dramlar yaşanmaktadır hemen her gün Floyd’un akıbetinden hafif olmayan. Doğu Türkistan’daki Uygur Türkü, Myanmar’daki Arakanlı Müslüman; Tibet’teki, Keşmir’deki yerli halk nefes alamamaktadır kendi öz yurdunda.

Floyd’un çırpınışları, aslında sadece kendisinin değil bütün bir insanlık camiasının, canlılar âleminin, dünyanın, doğanın çırpınışlarının bir yankılanmasıdır. Bugün deredeki kurbağanın feryadıdır; Nefes alamıyorum. Göldeki tatlı su balığı, denizdeki deniz balığı aynı travmayı yaşamaktadır: Nefes alamıyorum.

Doğa, dünya, atmosfer nefes alamamaktadır., neden?

Kapitalizmin cenderesinde ezilen insanlık, emin olunuz, nefes alamamaktadır. Sosyalizm, liberalizm, ne kadar yapay düzen varsa sahte teneffüsle insanı yaşattığını sanmakta ama insanlık nefes alamamaktadır.

Afganistan’ın özgür dağlarında nefes almak zorlaştırılmıştır. Irak’ta, Suriye’de nefes almak izne tabidir bugün. Filistin’in sahipleri nefes almak için izin almalıdır zoraki misafirlerden. Yemen’in garip çocukları, birbirlerinin nefesini kesmektedirler efendilerinin keyfi uğruna. Libya’nın kendi kendine yeten insanları, topraklarının zenginliklerini, misafir ettikleri efendileri hortumlasın diye nefes alamamaktadır bugün.

Amerika’nın geçmişi ve şeceresi kirlidir. Amerikan iç savaşları hep isyan, sömürü, zülüm ve vahşete dayanır. Yıllarca kızıl derililerin yok edilmesi, kölecilik ve sömürünün devam etmesi için süren güney-kuzey savaşları, asırlardır süren ve halen devam eden beyaz zenci mücadelesinin temelinde sömürü ve ırkçılık vardır… Çünkü üstün ırk özelliğini savunanların, topluma egemen olma gerektiği inancına sahip olmaları, Siyonizm’in Yahova’sından, Muharref Tevrat’tan kaynaklanmaktadır. Bunlar yeni değil. “Ku Klux Klan”, “Neo federasyoncular”, “Neo naziler” “Hıristiyan kimliği “adı altında hareketler aynı inançları taşıyor. En son ortaya çıkan “Alt-righ” hareketi ise anti-semitik (Yahudi düşmanlığı), İslamifobik (İslam’a karşı düşmanlık) ve muhafazakâr fikirleri savunuyor.

ABD tarihi silinmeyecek lekelerle doludur. Sicili bozuk ve kabarıktır. Irkçılıktan, sömürmekten, gayri insanilikten beslenenlerin sonu hüsrandır. “Zulümle abat olanın sonu berbat olur” Amerika er geç insani olmayan düşünce ve uygulamalarından dolayı sarsılacak, yıkılmaya mahkûm olacaktır…

Irkçılık; insani olmayan, insanlığın problemi!

Yaşananlar karşısında sorumlu kim, insan mı, hukuk mu, sistem mi? İnsanı eşit görmeyen inanç, hak ve hürriyetlere saygılı olmayan, hukuka dayanmayan sistemler er geç çökeceklerdir. ABD’yi bekleyen tehlike budur.

Suçlu, adını öğrenmeyi gereksiz gördüğüm beyaz polis değildir sadece. Ona nefes kesme cesareti veren sistem masum mudur? Ya seyirciler? Işıklı camların karşısında uyuşturulan, hipnoz edilen kim varsa, onlar, sizler, bizler; suçlu değil miyiz?

Her ırkçı hareket ve tutum, insanlığın ruhunda derin yaralar açıyor ve bırakıyor… Irkçılıktan dolayı vicdanlar ve yürekler yaralanıyor. Tarih içerisinde birçok olaylar meydana gelmiş, her olayda insanlık kaybetmiştir. Irkçılığın cehalet ve öfkesine ortak olanlar kendi anlayışlarına kurban olacaklardır. Ateş ateşi, karanlık karanlığı yok edemez. Karanlığın yerini aydınlık, ateşin yerini su almalıdır. Toplumların huzuru için sevgi, barış tohumları ekilmelidir.

Amerika’da siyahi nüfus için pozitif ayrımcılık halen devam etmektedir. ABD’lerinde ayrımcılık ve değişim sancıları huzur ve barış ortamını sağlayamazsa sonunu hazırlar. Her insani olmayan sistem yıkılmaya mahkumdur. Dünyada toplumsal huzurun sağlanmasında siyah, beyaz, renk, din ayırımı yapılmadan eşit statüde yaşama konusuna işlerlik kazandırılmalıdır ki huzurlu barış ortamı olsun.

Adil bir dünya, an dolsun ki, kendiliğinden kurulmayacaktır. Ya sokaklara dökülenler kadar bile tepkini –makul ölçüler içinde- ortaya koyamayacak hep seyredeceksin, yaşananlarda olduğu gibi. Ya da nefes almaya engel bütün sahte yapılanmaların elinden insanlığı, canlı hayatı, doğayı, dünyayı, makro âlemi kurtarmak için gayret göstereceksin.

İnsanı, rejimi tanrılaştırmak hiçbir inançta yoktur, insani ve İslami de değildir. Masumları öldürme değiştirilmemiş Tevrat’ta, İncil’de de yoktur, Kur’an’da da yoktur. İnsanın insanca yaşaması ve muamelesi, sömürücüler ve zalimlerce kabul edilmediği sürece dünya huzur bulamayacaktır.

İnsanlık, yeni bir Barış Medeniyetine muhtaçtır. Bu Barış Medeniyetine George Floyd da onun nefesini kesen de muhtaçtır; siyah da beyaz da. İnsanlık muhtaçtır. Belki en fazla da biz muhtacız; anlamaya, yaşamaya, yaşatmaya.

Dünyada faşizm, sosyalizm, komünizm, liberalizm, kapitalizm, kavmiyetçilik, sahte demokrasi anlayışları artık tükenmiştir. Allah; bize nefes aldıracak, insanlığa ve âleme nefes aldıracak gayrette yardımcımız olsun.                                                                                  

İnsanlığa barışı, huzuru, sevgi, hoşgörü, adalet ve hürriyetleri, tarihte olduğu gibi Türk İslam medeniyeti getirecektir… Bu yoldaki çalışmalar önemli ve değerlidir.

 

 

 

 

Yorum Yapın

Navigate