ALNI YA DA SIRTI TERLEMEK

erik-witsoe-IXpuRZvhCT0-unsplash      

Evet! “Alnı terlemek veya sırtı terlemek ya da sırtını kullanmak ve aklını kullanmak.”Genellikle sırtını kullanan ve gücü ile iş yapan varlıklar hayvanlardır. Onlar güçleri, bedenleri ile iş yapar ve işlerini bedenleri vasıtası ile görürler.

İnsan ile hayvan arasındaki fark: birisi aklını kullanır, çalıştırır, diğeri ise sırtını kullanır çalışır, birisi rahat yaşar, diğeri rahat yaşatmak için çaba sarf eder.

Aklını kullanan insanlar, genellikle etraflarına birçok insanı ve vasıtayı birlikte bulundurur ve çalıştırırlar. Sırtını kullanan o insanlar, günlük nafakalarını zor temin ederken, çalıştıran, yani aklını kullanan insanlar ise yorulmadan, daha rahat bir hayatın sahibi olurlar.

 

            Alnı Terlemek

Alnı ya da sırtı terlemek: İnsan hayatında böyle olduğu gibi devletlerin hayatında da bu böyledir. Dünyanın en zengin ülkesi olan ABD çok çalışan, gecesini gündüzüne katan insanların ülkesi değildir. G7’ler denen ülkeler yani Avrupa’nın en zengin ülkeleri, kendi insanlarının sırtının teri ile zengin olmuş değillerdir. Bu ülkeler alınlarını terletmiş, terleyen alınları ile alnını terletmeyen ülkelerin sırtlarını terletmek suretiyle zengin ülke olmuşlardır.

Ülkemizde: alın terlemesi para etmediği için, ABD’de sadece ilim adamı olarak üç bin insanımız olduğundan bahsedilir belkide daha fazladır. Almanya’da halen çalışmakta olan ve oranın zenginliğine sırtını terleterek katkıda bulunmuş ve bugünde alnını terletmek suretiyle katkıda bulanan üç milyonunun üzerinde insanınız vardır. Keza Fransa’da, Avustralya’da, Avusturya’da, Britanya’da öyle… Kısaca bizim alnı terleyen insanlarımız ve sırtı terleyen insanlarımız, yanlış davranışlarımız yüzünden başkalarının rahat ve bolluğu için alın ve sırt terletmekle meşguldürler.

 

Asgari Ücrete Mahkûm %40…

Bugün ülkemizde çalışan, sırtı terleyen insanların % 40 bilmem kaçı asgari ücretle çalışıyor veya daha azına mahkûm. Alnı terleyenler gelişmiş ülkelere hizmet etmekte, sırtı terleyenler ise zengin ülkelerden yatırım bekliyor. Gariptir ki, devletimizi idare edenler ve idareye talip olan meclis muhalefet partileri zengin ülkelerden gelecek yatırımlarla asgari ücrete mahkûm insanlarının karnını doyurma derdinde. Üstelik asgari ücrete talip milyonlarca işsiz insan!

Dünyada; kimin alnı terliyorsa, süper ülkedir, süper millettir. Kimin sırtı terliyorsa, o da geri kalmıştır. Kibarca: gelişmekte(!) olan ülkedir, fakir ülkedir. Tarihte ve günümüzde, gelecekte sırtı terleyenler daima alnı terleyenlere hizmet etmek, aklını çalıştıranlara, sırtını çalıştıranlar hizmet etmek durumundadır, zorundadır.

İnsanlığın kullandığı, bilim ve hikmet, teknoloji insan aklının ürünüdür. İnsanın hayatını kolaylaştıran, insanın bir medeniyet seviyesine çıkaran, insanı medeni yapan özelliği aklıdır. Akıl kullanıldığında, insanı şerefli bir mevkie çıkarır. Kullanılmadığında ise zelil, fakir, çileli bir hayat kaderi haline gelir. Aklını kullanan insanlar ve toplumlar, daima; aklını kullanma başarısını göstermeyen milletlerin üzerinde ve onları sevk ve idareden onlara hâkim bir konumda bulunurlar.

 

Muhtaçsanız Mahkûmsunuz…

Bu gün F 35’leri kim yapıyor aklı kullananlar mı? Sırtı kullananlar mı? Patriot hava savunma sistemlerini kim yapıyor? Aklı kullananlar mı, sırtı kullananlar mı? Siz aklınızı kullanmış olsanız ve S400leri kendiniz üretiyor olsanız kimse size niye S 400 aldınız, alırsanız size yaptırım uygularım diyebilir mi? Hoş dese ne fark eder? Alnı terleyenler veya aklı ile birilerinin alın terini zenginliğe çevirenler kendilerinin altında, himayesinde veya sultasında gördükleri devletlere babanın evladını terbiye ettiği gibi terbiye ediyor, azarlıyor cezalandırıyorlar.

Sırtınızın, daima yere paralel, eğik bir şekilde bulunmasını ve sırtınızın terlemesini istemiyorsanız, beldenizin, ülkenizin, gelişip güçlenmesi için alnınızı terletmesini ve aklınızı kullanmasını bileceksiniz. Gelişmenin ve güçlenmenin formülü olan aklınızı kullanacaksınız. Gelişmenin, başarının, onur ve rahatın, güveninin yolu budur. Aksi halde insanlar sizi hamallık yaptığınız için “eşekle(!)” bir tutar ve eşekle birlikte değerlendirir.

 

Hüküm Bizim Mahkûm Biziz

İşin aslına bakarsanız kendimizi asgari ücrete mahkûm eden yine biziz. Eğer biz aklımızı anlaşılan anlamda kullanmış olsaydık; öncelikle bizi asgari ücrete ve daha azına hatta açlığa mahkûm eden insanların devletin idaresine gelmesine rıza göstermezdik. Öncelikle kendimiz aklımızı kullanmış olsaydık biz aklını kullanacak, aklını kullanan hazırlığı olan, devlet idaresini hak olarak değil görev ve altından kalkılması zor vebal olarak görecek insanları devlet idaresine getirmek için gereğini yapardık.

Eğer biz gerçekten aklımızı kullanmış olsaydık Hans’ın patron, Hasan’ın işçi olduğu durumu öğünerek anlatan devlet adamlarına biletini keser; Hasan’ın patron olması için gayreti olan, ülkenin zenginliklerini harekete geçiren ve geçirmek için projeleri olan insanlara devlet idaresinde yol verirdik.

 

Kariyer Sahibi Sokak Satıcıları

 

Ülke insanı o hale geldi ki, alnının terlemesi bir tarafa; alnı terlemesi gerekenler bile daha azına razı ve karnını doyurmak için sırtının terlemesine razı. Sokaklarda seyyar satıcılık yapan nice akademik kariyer sahibi üniversite mezunu insanlarımız var. Nice alnı terlemesi gereken meslek sahibi üniversite mezunları orduda astsubay, emniyette polis olmaya çalışıyor. Bu gün orduda ve emniyet teşkilatında kariyer sahibi nice polis ve astsubaylar var.

Kendisini yetkin gören ve ülkemizde gerekli iltifatı göremeyen nice alnı terleyenlerde başkalarının hizmet için emrinde ikinci sınıf çalışan olarak ülkemizi terk edip gidiyorlar.

 

Neremiz Terlesin?

Öncelikle alnımızın mı terlemesini istiyoruz, sırtımızın mı? O zaman ona göre davranıp, ona göre hareket edeceğiz. Gerekirse her türlü zorluğa katlanarak direneceğiz. Yeter ki alnımız terlesin… Alnımız terlerse ülkemiz kalkınır. Alnımız terlerse ülkemiz zenginleşir. Alnımız terlerse İstihdam artar ve Hasan patron olur.

Yeter ki bir biri ile didişen, ortaya icraat koyamayan ve kavgalar mahalle kavgasından ileri gitmeyen siyaset adamlarının ya akılları başına gelsin veya yerlerini alnı terleyen ve aynı termeye talip, yüreğinde fakirin fukaranın ve ülkenin geleceğinin ıstırabı olan insanlara bıraksınlar.

Ülkemizde yeterli bilgi ve birikim vardır. Yeter ki, onu sevk ve idare edecek, yönlendirecek ve önünü açacak devlet adamları olsun. Birkaç on yılda silah sanayi ve uçak fabrikaları kuracak hale gelen ülke, aynı şeyleri yine yapabilir. Nuri Killigil’i ve Recai Hürkuş’un önünü kesen zihniyet o gün o büyük insanların önünü nasıl kesmişse iktidarı ile muhalefeti ile bu günde aynı şeyi yapmaktan vazgeçmelidir.

Ülkemizin değerlerine, alnı terleyen ve bilim üreten, üretim yapan insanlarını dışarıdan gelecek sermayeye mahkûm etmek yerine, onların gelişmesi, üretmesi için önlerinin açılmasını gerek ekonomik ve gerekse hukuki olarak önlerinin açılması için gerekli tedbirlerin alınması gerekir.

Yorum Yapın

Navigate