TEKNOLOJİYLE İMTİHANIMIZ

Çocuklarımız için tehlike mi fırsat mı olduğuna karar veremediğimiz ve hızına yetişemediğimiz  teknoloji ile biz ebeveynlerin imtihanı oldukça çetin geçiyor. Bir yandan çocuklarımızı kendi sanal fakat sonuçları gerçek olan tehlikelerden korumaya çalışırken bir yandan da geleceğin meslekleri listesinin; yapay zeka işletme müdürü, siber şehir uzmanı, yapay zeka destekli sağlık teknisyeni, dijital terzi… şeklinde sıralandığını görüyoruz. Bu liste, teknolojiyi çocuklarımıza zarar veren bir canavar olarak görmekten öteye geçip, onları teknolojiye hükmedecek güçte yetiştirmemiz gerektiğini çok net ortaya koyuyor. Anne babalara düşen görev;  düşmemesi için tedbir aldığımız ama yürümesi için cesaretlendirdiğimiz günlerdeki gibi teknolojinin takipçisi hatta üreticisi olmaları için hedef gösterirken risklerden de haberdar olmak ve önlem almak.

Bunun için yapılacak  ilk iş çocuklarımızın ekran karşısında geçirdiği zamanı düzenlemek. Okul çağı gelip de bilgisayarın ödevlere  rakip olmasından çok daha önce yapılması gerekenler var tabiî ki. Bilimsel çalışmalar 0-2 yaş arasındaki bebeklerin televizyon, tablet, telefon, bilgisayar adı ne olursa olsun her türlü ekrandan uzak tutulması gerektiğini söylüyor. Bu bilimsel gerçeğin ne kadar göz ardı edildiğini üzülerek gözlemliyoruz. Televizyon, tablet gibi cihazların çocuklar ağladığında bir sakinleştirici ya da ebeveyn için nefes aldırıcı olarak kullanılması, sırf yemek yesin diye ellerine telefon verilmesi bebekleri bir çok gelişimsel sorunla karşı karşıya bırakıyor.

İlerleyen yaşlarda da “ekran”ın sınırlı kullanılmadığında, çocuğa yarardan çok zarar getirdiği bilinmektedir. Tamamen yasaklamak yerine sınırlı ve kontrollü kullanımına izin vermek gizli kullanımdan kaynaklı tehlikelerden koruyacaktır. Tabiî ki yaş dönemlerine göre  ekran karşısında (telefon, televizyon, bilgisayar)  geçirebilecekleri süre ile ilgili öneriler dikkate alınmalıdır.

 

Zamanı kontrol etme konusunda anne babaların “söylüyoruz ama dinletemiyoruz” şikayetlerini çok duyuyoruz. Sevgili ebeveynler siz kararlı olursanız çocuklarınız koyduğunuz sınırlara uymak zorunda kalırlar. Ama önce bizim  örnek olmamız gerekmez mi?  Yetişkinlerin sanal dünyada, özellikle televizyon karşısında tükettikleri zaman  bu boyuttayken çocuklara ne desek boş gibi. Ancak ailece keyifli zaman geçirebileceğimiz alternatifler üretebilirsek ekranı kendimiz ve çocuklarımız için  vazgeçilemez olmaktan çıkarabiliriz. Yoksa “bilgisayarda çok oynadın gel birlikte televizyon izleyelim” cümlesinin çıkmazında yol almaya devam ederiz.

Teknolojik aletler küçük yaşlarda genellikle oyun  amacıyla kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi gereken diğer konu bu oyunların içeriğidir. Ebeveynler olarak önceliğimiz; oyunlardaki içeriğin çocuğun yaşına uygun olup olmadığını, verdiği mesajları kontrol etmek olmalıdır. Birlikte oynayarak, oyunlardaki şiddet ve yanlış mesajlar hakkında konuşarak, bunların gerçek hayatta  istenmeyen, acı verici  durumlar olduğunu anlatarak, gördüklerini doğru anlamlandırmasına yardımcı olabiliriz. Gelişimini destekleyen içerikleri, oyunları, teknolojinin faydalı kullanımına ait örnekleri, bu alandaki gelişmeleri, icatları tanıtarak çocuklarımızın teknoloji merakını doğru yönlendirebiliriz.

Son zamanlarda çocuklarımızı  üzücü durumlara sürükleyebilen bazı oyun veya yazılımlarla ilgili haberler gündeme geldi. Bunların çocukları “gizli görev”lere yönlendiren uygulamalar olduğu görülüyor. Çocuğumuzu uzun süre ekranla baş başa bırakmamak,  nerelerde vakit geçirdiğini zaman zaman kontrol etmek  pek çok riski erken fark etmemizi sağlayabilir. Diğer taraftan anne ve babasından gizli tehlikelere atılan çocukların bunları neden ailelerine anlatmadıkları üzeride düşünülmesi gereken bir konu.  Çocuklarını yargılamadan dinleyen, sakinliğini koruyabilen, ani tepkiler vermeyen ebeveynlerin iletişim yollarını açık tutabileceklerini unutmamalıyız. Ayrıca çocukları doğru bilgilendirmek, kendilerini nasıl koruyabileceklerini öğretmek,  “kötü sonla biten”  hikayeler anlatmak yerine, doğru davranışların yer aldığı örnekler anlatmak daha etkili bir yol olacaktır. Çünkü bilgili olmak ve bilgilendirmek her durumda geçerli, güçlü bir  koruma yöntemidir.

Yorum Yapın

Navigate