İstikrar ve gelişme vadiyle Anayasa değişikliği dayatılıyor

Millet Derneği Kayseri Şubesi Başkanı Mustafa Temizer Kayseri Küçük Meclisi’nin aylık toplantısında yaptığı konuşmada, Tüm anayasalarda milli mutabakat esastır. Hz. Peygamber’in yaptığı ‘Medine Sözleşmesi’ni örnek alalım. Medine sözleşmesinde on sekiz farklı grup ortak bir metne imza attı, diyerek geleceğimiz için Milli mutabakatın şart olduğunu anlattı. Temizer konuşmasında özetle şunları söyledi:   

İstikrar ve gelişme vadiyle Anayasa değişikliği dayatılıyor

“Millet Derneği mensupları olarak yarım asırdan beri bir çağrı yapıyoruz. Bu çağrı birilerinin yaptığı gibi bize katılın kurtulun çağrısı değil;  “…düşünmez misiniz? …akletmez misiniz?” ilahi uyarısını hatırlama çağrısıdır.”

“İçinizde iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun.” uyarısı gereği hayra, iyiliğe, güzelliğe, doğruya yönelme; şerden, kötülükten, yanlıştan uzaklaşma çağrısıdır.

“Asra, zamana yemin olsun ki insanlar zarar ve ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hayrı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.” ilahi uyarısı doğrultusunda; kurtuluşumuzun sorgusuz sualsiz birilerine tabi olmakla olmayacağı. Kurtuluşun ancak düşünmek, Allah’ın ipine hep birlikte sımsıkı sarılmakla mümkün olacağını anlayalım, anlatalım çağrısıdır.

Tüm anayasalarda milli mutabakat esastır. Hz. Peygamber’in yaptığı ‘Medine Sözleşmesi’ni örnek alalım. Medine sözleşmesinde on sekiz farklı grup ortak bir metne imza attı.  Grupların hepsi yapılan anlaşmanın öznesi oldu. Kırk yedi maddelik sözleşmede hepsinin ortak noktası adalet, hak, hukuk, güvenlik, iyilik, inançta serbestlik oldu. Anlaşmada en çok adalet vurgulandı. Sözleşme, herkesin varlığını ve özelliklerini korunduğu özgürlük ve adalet esaslı anayasa hükmünde bir antlaşma oldu.

Bugün istikrar ve gelişme vadiyle, milli mutabakatın sağlanmadığı, ABD’nin tavsiye ve dayatması, AB ülkelerinin onay ve destekleriyle kültür ve toplum yapımıza uygun olmayan, dolaylı yollarla milletin egemenlik haklarının elinden alındığı, bir kişide toplandığı bir anayasa ve sistem değişikliğine zorlanıyoruz. Sistemin artı ve eksilerinin konuşulduğu Meclis konuşmaları verilmeyerek halkın bilgilenmesi engellendi. Halkın bilgilenme hürriyeti elinden alındı. Bizim söylediklerimizle yetineceksiniz, söylediklerimize göre ‘Evet’ veya ‘Hayır’ diyeceksiniz noktasına getirildi. O da yetmedi milletin kaderini ilgilendiren anayasa unutturuldu, ‘Tayip Erdoğan mı?’, ‘Kemal Kılıçtaroğlu mu?’ noktasına getirildi.

‘Evet’-‘Hayır’ Dayatması Yanlıştır

Yapılan ‘Evet’-‘Hayır’ dayatması yanlıştır. ‘MİLLİ MUTABAKAT ŞARTTIR.’ Gelin hep birlikte yeni bir anayasa ile devletimizi yeniden yapılandıralım çağrısıdır. Düşünme, araştırma, sorgulama, tercihimizi ona göre yapalım.

1980 Öncesi milleti aldatan iktidarların, yaptıkları köprüler ve barajlarla övünmeleri karşısında; “Köprüleriniz, barajlarınız sizin olsun, engel olamadığınız milletin kamplara ayrılması, sağcı-solcu diye kardeşin kardeşe kırdırılması sonucu kaybettiğimiz beş bin millet evladını geri verin.” diyerek aldatılmışlığımızın acısını dile getirdik.

Dün olduğu gibi bugün de otoyollarınız, hava limanlarınız, köprüleriniz sizin olsun. Bize hürriyetimizi, egemenliğimizi geri verebilir misiniz? Milletin birliğini, vatanın bütünlüğünü sağlayabilir misiniz? diyerek aldatılmışlık acısı çekmek, istemiyoruz. Milli mutabakatla yapılacak yeni bir anayasa ile devletin yeniden yapılandırılması şarttır.” Diyoruz…