KURT VAAAR…
Bilinen bir masal vardır: “Yalancı Çoban!” Köyde çobanlık yapmakta olan çocuk, dağda yalnız canı sıkılır ve köye doğru bağırmaya başlar: “Kurt vaaar!” Köylüler ellerinde baltalar, dirgenler, yabalar dağa koşarlar. Vardıklarında çoban keyfinden kahkahalar atar ve köylüler öfkeyle geri dönerler. Çoban bunu ikinci defa tekrar eder. İkincisinde de dağa koşar köylüler. Vardıklarında çoban yine keyfinden kahkahalar atar. Köylüler bu sefer daha büyük bir öfkeyle geri dönerler. Bir gün çobanın sürüsüne gerçekten kurt saldırır ve çoban yine bağırır: “Kurt vaaar!” Fakat kimse gitmez ve olanlar olur.
18 Yıllık AKP iktidarı süresince gazetelerde 30 kez petrol ve doğalgaz bulunduğuna dair haberlerin çıktığı, yine basın tarafından bildiriliyor. Eğer bulunduğu iddia edilen petrol ve doğalgaz rezervleri çıkarılabilseydi bugün ülkemizin ne ithal petrole ne doğalgaza ihtiyacı olurdu. Yani iktidar 30 kez millete: “Kurt vaaar!” Diye bağırmış ve her seferinde iddialarının arkası gelmemiş. En azından bulunan rezervlerin rantabl olmadığı açıklansaydı. Açıklanamaz mıydı?
TÜRKİYE UÇACAK(!)
Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Karadeniz’de Sakarya sahasında 320 milyar metre küp doğalgaz bulunduğunu ve 2023’de de kullanmaya başlayacağımızın müjdesini verdi. Allah’a şükürler olsun ilk defa bu kadar büyük bir yeraltı zenginliğinin sahibi olduk. İnşaallah çıkarma masrafları ve kalitesi iyi olur da bir süre doğalgaz almak için milletin alın terini yabancılara vermekten kurtuluruz.
Devlet adamlarımız ülkenin eksen değişikliğinden tutun, pek çok şeyin değişeceğine varana kadar, bulunan gaz konusunu abarttıkça abarttılar. Çünkü bulunan gazı kullanmaya başladığımızda ülkemize kazandıracağı girdi masraflarımız dâhil 50-60 milyar dolar civarında olacağı akademisyenler tarafından ortaya koyuldu. Bulunan gazın Türkiye’nin ancak 5-6 yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar olduğunu öğreniyoruz. Yani sevinilecek bir durum ama abartılacak bir durum değil.
ALTIN VE DÖVİZ DÜŞTÜ
Tabii olarak bütün bu beyanlar karşısında borsanın fırlaması, altın ve dövizin Türk lirası karşısında düşmesi gerekirdi. Düştü mü? Hayır! Piyasalar sanki hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti. Sayın Cumhurbaşkanının müjdeyi verdiği gün ile bugün yani 28.8.2020 tarihinde piyasada bir değişiklik yoktu. Siz 30 defa gaz bulduk, petrol bulduk, der ve neticesiz olursa piyasalar sizi ciddiye almaz.
Son günlerde ABD başkan adayı Biden ve başkan Trump ile ilgili iktidar-muhalefet arasında kopan fırtına, Doğu Akdeniz’de gerilimin artması ve öncesinde Kıbrıs ile ilgili milli sorunların üzerine ısrarla gidilmesi akıllara bir şeyi getiriyor: Seçim
2023 seçimlerine daha zaman var ve ekonomi, siyaset çok da iyi gitmiyor. Sağlıkla ilgili açıklanan sonuçların doğru olmadığı ve korona ile ilgili patlamaların olduğu, devleti yönetenlerin aciz kaldıkları için rakamlarla ciddi şekilde oynandığına dair beyanları dinliyoruz.
Böyle giderse hükümette oy kaybının önlenemez olmasından endişe edilmektedir. 2023’e iki sene kadar uzun bir zaman var ve ne olacağını kimse bilemez. Onun için milli meselelerle toparlanmak, hükümetin ve ortağının kurtuluşu olması düşünülüyor olabilir. Ve ihtimal o ki, Sayın Erdoğan’ın kafasının arkasında erken seçim olabilir.
REKLAM YAPAN İKTİDAR!
Ne zaman gaz, petrol ve milli meselelerde seviye yükselse arkasından bir seçimin geldiğini bilmeyen yoktur. Sizce televizyonlardaki borçlarını erteleten ve yeni kredi alan esnaf reklamlarının anlamı ne, neyin reklamını yapıyor? Hükümet kendi reklamını yaptığı icraatlarla mı, televizyonlara verdiği reklam spotlarıyla mı yapar?
Umarım devlet adamlarımızın hayal ettikleri gibi Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Karadeniz’de aradığımız petrol ve doğalgazı fazlası ile buluruz ve ülkemizin ithalata ihtiyacı olmadığı gibi ihraç da edebiliriz. Hatta İran ve Irak’ın sınırlarında olan ülkemizin en kuzeyinde ve Hakkâri’nin terörle anılan Dağlıca bölgesinde herkesin bildiği petrolü çıkarır, zenginliğimize zenginlik katarız. Rabbim bunu bize kısa zamanda nasip eder inşallah. Lakin bunlar şimdilik hayaldir ve hayalle ülke çağ atlamaz, zengin olmaz, kütü gidiş durdurulamaz. Farklı şeyler yapmak gerekir.
İLLAKİ İSTİŞARE
Ülkenin seçimleri iki sene erkene almakla sorunları çözülmez. Seçim ekonomisi ancak ülkemizdeki fakirliği ve kötü gidişi artırır o kadar. Yapılması gereken koltuklara tutkalla yapışmak değil, aklın ve istişarenin gereğini yapmaktır. Hoş, mecliste bulunan muhalefetin iktidardan farkının olmadığı, görünen köyün kılavuza ihtiyacının bulunmadığı aşikâr… Milletin sorunlarını bilen, çözümleri olan bir siyasi ekibin millet tarafından desteklenmesi ve yeni bir kan, yeni bir ruh ve ülkemizi çağın zirvesine taşıyacak “Muhteşem Türkiye” hayali olması gerekir. Yoksa yapılacak seçimin kimseye bir hayrı olmaz. Bizden söylemesi.
