TARİH OKUMAK

 

Sadece ülkemize ait tarihi değil dünya tarihi okutulmalı ve bilinmeli devlet adamlarımız diplomatlarımız dünya tarihinden haberleri olmalı askerlerimizin de dünya tarihinden haberleri olmalıdır .

1700’lü yılında başında Navra Meydan muharebesi’nde 40 bin kişilik Rus ordusu 7 bin kişilik İsveç Kuvvetleri tarafından yenilmişti. Bu savaş Rus ordusunun askeri kıymeti olmadığını ortaya çıkarmıştı . Petro bu hezimetten ders alarak yeni bir ordunun tanzimi ve silahlandırılmasına fevkalade ehemmiyet verdi. Bu maksatla Almanya’dan çok miktarda askeri mütehassıslar ve teknisyenler getirildi.

 

Eğer Osmanlı devlet adamları bu savaşta Rusya’nın hizmetinden ders alsalardı 1770 yılında Kartal Ovası’nda elinde kılıçla 50 bin kişilik Osmanlı ordusu sürat topları ile teçhiz edilmiş 5 bin Rus askeri karşısında bozguna uğramazdı. 

 

Tarih bir bilim dalıdır. Tıpkı Tıp gibi. Dünyanın bir tarafında ki tarihi bir tecrübe diğer tarafındaki insanlar için bir deneyimdir, elde edilmiş  bir bilgidir.

Rus Çarı Petro ülkesini güçlendirmek için her yola başvurdu; Petro ne aldıysa , Avrupa’dan, Batı’dan aldı. Bazı sanatçıları sanayicileri ve ustaları olduğu gibi ülkesine çağırdı. Konuşmalarda ve yazıda, alçakgönüllülük göstergesi olarak kullanılan, kulunuz, köleniz gibi sözleri kaldırdı. Çar karşısında eğilmeyi yere kapanmayı yasakladı. Eline kırbacı aldı ve soyluların, kendilerini Avrupa centilmeni gibi özgür insan olarak görmelerini buyurdu.

Rusya’nın caddeleri çok kötüydü Bu caddelere tahta kaldırımlar konuldu. Evlerin içi de çok pisti. Uşaklar, dayak ve para cezası gibi cezalarla korkutularak evlerin temizliği sağlandı. Rusya’nın dilencisi de çoktu. Durumu iyi olanlar kentliler bile el açmaktan utanmazlar ve dilenmek için çocuklarını gönderirlerdi. Bunları tutuklayıp polise teslim edilmesi için emirler yayınladı. Bir takım yalancı memurlar köy halkını soyuyorlardı Onlar da cezalandırıldılar. Hastalar için hastahaneler yapıldı. Boşta gezenlerin çalışması için iş yerleri açıldı. Özel okullar, deniz akademileri mühendislik okullarını açtı. Avrupa’da Rusların, Rusya’da Avrupa düşüncesini tartışma edebiyatı da ilgi gördü Tarihe, coğrafyaya hukuka, ekonomiye denizciliğe askeriyeye, tarıma, dil bilgisi ve diğer bilimlere ait kitap yazıldı. Petro kurduğu çeviri kuruluna şu öğüdü veriyordu “Bir yazıyı anlamadan onu olduğu gibi çevirmekten kaçının. Bu anlatımı ilk önce dikkatle okuyun. Gerçek anlamını kavrayın yazarın düşüncelerini Rusça düşünmeye çalışın. İşte o zaman çeviriye başlayabilirsiniz. “Her şeyin açıkça yazılmasını isterse ulusu üzecek olsun, gerçeğin çırılçıplak anlatılmasını isterdi. Halkın durumunu düzeltmek için kimi zaman onların yüzünün kızarması gerektiğini söyledi. (Celal Nuri -Uygarlıklar Çatışması Türkiye)

Petro beşinci kol faaliyetlerine önem verdi. Kendisi inançlı bir  Ortodoks olmamasına rağmen dünyadaki Ortodoksların hamiliğine soyundu.  Kendi milletinden başka Rumların İmparatoru olduğunu ilan etti. Bu hususta resmini ve dini propaganda için külliyetli miktarda istavrozu ticaret yoluyla Türkiye’ye göndererek ve bu suretle Rumeli’deki Ortodoksları tahrik ediyordu.

Karadağ Vladika (Karadağ’daki Ortodoksların dini lideri) Petrovic Rus Çarının tahriklerinden cesaret alarak Hersek ve Bosna taraflarına hücum edecek kadar cesaret göstermiş ve hatta bir yıl başı esnasında Karadağ’daki Müslümanlara tecavüz ederek Hristiyan dinini kabul etmeyenlere öldürmüştü. (İsmail Hakkı Uzunçarşılı Osmanlı tarihi b.1 4. Cilt 4  s.72)

Rus Çarı Petro tarafından Karadağ halkını isyan ettirmek için gönderilen Belvaradoğlu demekle meşhur Mihail adında bir şövalye iki kardeş ile Karadağ’a gelmişlerdi. Bunlar Çetin’e kasabasına gelerek Vladika ile görüşüp isyan için tertibat almışlar ve hem karada ve hem de İşkodra Hristiyanlarını ayaklandırmışlardır. Bunlar 7-8 bin kişi ile silaha sarılarak Hersek sancağındaki Graçova Koryenik ve diğer iki nahiyede ki Hristiyanları da kendilerine iltihak ettirdikten Sonra Graçova palangasını (kalesini) zapt ve silah ve cephane elde edip bunu müteakip Ongoşta kalesi üzerine gelip sekiz gün top ve bomba ile taarruz etmişlerse de yetişen Osmanlı kuvvetleri burasını kurtarmaya muvaffak olmuşlar kaçan Mihail kuvvetleri Çetin’e sığınmışlardır (İsmail Hakkı Uzunçarşılı age  cilt 4  b.1 s.98)

Rus çarının Ortodoks Hristiyanların hamisi tavrını takınması aynı mezhepte olan Eflak ve Boğdan beylerini Ruslara meylettirmişti. İşte bu sebeple Boğdan beyi voyvodası olup Veziri Azam Çorlulu Alipaşa himayesine nail olmuş olan Mihail Rakovica Poltova muharebesi’nden sonra Ruslara meylederek Çar Petro ile anlaştığı gibi Bender’de bulunan İsveç Kralı’nın ansızın bastırıp esir etmeyi bile Çar’a teklif etmişti fakat ihaneti ve Ruslarla anlaşması hükümetçe haber alındığından azl olunmuş hükümet Böyle bir zamanda yerli boyarlardan bir Voyvoda tayinli mahsullü gördüğünden Fener Rum beylerinden olup Divan-ı Hümayun tercümanlarında bulunmakta olan İskerlet Zade Nikolayı Voyvodalığa gönderilmişti( İsmail Hakkı İsmail Hakkı uzunçarşılı Osmanlı Tarihi 4 cilt 1. Bölüm sayfa,73)

Rus Çarı aynı zamanda Sırbistan ve Arnavutluk’taki Ortodoks teba’yı da isyana teşvik etmekte olup bu hususta ileri gelen Sırp beylerle haberleşmekteydi XII. Şarlı mağlubiyeti ne müteakip 1710 da Rusya’ya giden Boğdan Popoviç adında bir Sırp, Çarın Osmanlılara harp etmesine müteakip 19- 20 bin kişilik bir kuvvetle Rus ordusuna yardım etmeyi taahhüt etmişti Bundan başka Rumeli’deki bazı durumlarda çardan yardım istemişlerdi (İsmail Hakkı uzunçarşılı age s. 74)

Kırım Hanı devlet Giray Han “eğer bu düşmanın sulhune İtimat buyurup gene tehlike haberleri nazar-ı dikkate alınmazsa cümle Kırım memleketi elden gider bilin ki Rumeli’nin elden çıkmasına da sebep olur bu kâfirin maksadı İstanbul’dur. (İsmail Hakkı Uzunçarşılı age c 4 bl.1 s. 76)

Özet olarak şunu ifade etmeliyiz ki; Rusya bugün hâlâ süper bir güç. Dünkü vilayetimiz Suriye’de Libya’da Rus istihbaratı, Rus ajanları ve Rus askerleri cirit atıyor. Tehlike geçmiş değil. Çıkış yolumuz Türkiye’nin süper bir güç haline gelmesidir.

 

Yorum Yapın

Navigate