ARAP BAHARINDA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER VE ABD

Birleşmiş Milletler (BM) deyince insanların aklına hep milletler arasındaki sorunları çözen üst kuruluş akla gelir. “Kuruluşundan bu yana bu görevi yerine getirdi mi?” diye sorduğunuzda alacağınız cevap kocaman bir “Hayır!” olacaktır.

1945’te BM merkezini New York’taki Manhattan’ın göbeğinde altı bloktan oluşan binalara taşır. Yerini hediye veren ise Küresel şirketlere sahip Jon Rockefeller’dir.  

BM’in kuruluşlarından olan Güvenlik Konseyi bugüne kadar hiçbir uluslararası çatışmayı önleyememiştir. “İsrail-Filistin, ABD-Vietnam, Sırp-Bosna-Kosova-Dağlık Karabağ, Körfez Savaşı ve Arap baharı (Irak, Libya işgalleri)”

Yukarıda sayılan ülkelere BM barış elçileri göndermiştir. Suriye’ye de gönderdi. İyi niyet elçisi olarak Angelina Jolie ve benzerleri… Bu iyi niyet elçileri küresel baronların politik aktivistlerden biri akıl hocası İngiltere Lordlar Kamarası’dan Baroness Arminka Halic, patronu BM Mülteciler Yüksek Komiserliği(1)

 

BM’nin Patronu Kim?

Time ve Forbes dergilerinin de desteğiyle Tayland, Kosova, Kenya, Suriye sınırından Ürdün’e kadar boy gösterdi. Angelina Jolie hanımefendi, CNN, El Cezire, Fox, BBC ekranlarına getirdiği zavallı mülteci çocuklarını okşaması ve şeker dağıtıp ağlaması ekranlarda. Bizler kan içinde perişan bu çocukları görünce üzülürken bu krizleri yaratanlardan bahsedilmemesi ne kadar gerçekçidir.

2016 yılında Angelina Jolie hanımefendinin bağlı olduğu BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne ABD 1.5 milyar dolara yakın, Avrupa Birliği ise bunun dörtte birini bağışladığını görürüz. Bu durumda BM’in patronu ABD olmuyor mu?

Suriye’deki mülteciler için Suudi Arabistan’da Müslümanlar için kamp yerleri inşa edilmişken Suriyeli Müslümanlar Türkiye ve Ürdün’ü tercih ediyorlar? Sebebi belli mi?

Ortadoğu’dan Avrupa’ya mülteci taşıyanlar, kişi başına 4 ile 10 bin dolar alıyorsa kişileri önceden borçlandırarak taşıma düzenlendiğini düşünürsek, yüz binlerin yollara düşmesine yol açan garantiyi kim, ne amaçla veriyor sorusunu Avrasya Hareketi üyesi Leonid dile getiriyor.(2)

Küresel dünya hayalini kuran ABD, en çok mülteciler konusunda konuşuyor ama bir türlü ülkesine mülteci kabul etmiyor. 2014 yılında vatandaşlık ve göçmenlik statüsü verdiği 1519 kişi. Bu kişiler diğer ülkelerin teröristleri ya da terörle yakından bağı olanlar. ABD’yi mülteci ölümleri, bebek cesetleri ilgilendirmiyor. Onları stratejik silah olarak kullanıyor. Bizlerin acı çekmesi onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

 

Christine Amanpour’un Yıldızı Irak Savaşında Parladı, Kukla pkk Devleti Hayalinde

Şimdi de BM barış elçilerinden Christine Amanpour’a bakalım. Yıldızı Irak savaşında parladı. Savaştan canlı yayın yaptı. 1991 yılında Christine Amanpour gazeteci olarak Saddam gitmeli! Diye yayın yaparken 2011’de de aynı kişi Suriye’de Esad gitmeli diyordu. Barzani ile röportaj yapıyor ve kukla “pkk devleti” hayalinin en önemli destekçisi oluyordu. CCN’deki programında Türkiye’nin şimdilerde terörist kabul ettiği YPG’ye övgüleri ile yakınlığını ilan ediyordu.

Christine Amanpour kim diye baktığınızda Amerikan şahinleri arasında ismi geçen ve Clinton’a yakınlığı ile bilinen James Rubin’in eşi (Ne kadar büyük tesadüf değil mi!)

Suriye’de olaylar çıktığında Christine Amanpour, Irak’tan tanıdığı Büyükelçi Robert Ford’la bir program yaptı. ABD Büyükelçisi Robert Ford sıradan bir büyükelçi değildi. Honduras’tan Irak’a kadar ABD ölüm mangalarının mimarıdır.

1982’de Türkiye’nin desteğiyle Hama ve Humus’ta Suriye İslam krallığı için ayaklanan grupları o zaman Suriye hükümeti bastırmış, Baba Esad da Türkiye’ye karşı “pkk kartı”na oynamış ve Abdullah Öcalan’a Bekaa vadisini verivermişti.

Suriye’de olaylar çıkınca Mona ve kızı soluğu Berlin’de aldı. Uluslararası Kurtarma Komitesi Başkanı David Miliband ile karı- koca Clooneyler, Mona ve annesinin yanındaydı. Basın mensupları ile birlikte BM barış elçisi ünvanlı Hollyword yıldızı ve eşi Amal. Bu hanım Lübnan asıllı. BM genel sekreterliği yapmış Kofi Annan’a danışmanlık yapmış bir hukuk dehası.

George ve Amal Clooneyler uluslararası üne sahipler çeşitli üniversitelerde ders ve konferans veriyorlar. Yine bu kişiler Türkler, Ermenilere soykırım yaptı. PKK özgürlük savaşçısı… deyiveriyorlar… Yine bu hukuk dehaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Ermenistan’ın avukatıydı.

 

Arwa Daman, Yalan Haberleriyle Meşhur…

BM’in patronunun yeni piyonu Arwa Daman. Arwa İstanbul doğumlu ve Boğaziçi Üniversite mezunu. Tekstil sektöründe çalışırken gazeteci olmaya karar vermiş! 2003-2006 yılları arasında Bağdat, Beyrut ve İstanbul’da CNN ailesinin renkli ve etkili muhabiri ve 2016 Emmy ödülünü alıyor. Dman’ın ailesi baktığımızda anne Suriyeli, Dedesi Muhsin AL-Barazi, İsrail ile gizli görüşmeler yapan Kürt asıllı Suriye Başbakanı, 1949 yılında kurşuna dizildi.

Arwa Daman, dedesinden mi bilinmez ama PKK hayranı. Kandil’le ilgili haberlere imza atıyordu. PKK’nın Aktütün Sınır Karakolunda şehit ettiği 17 asker için CNN’de “Özgürlük savaşçısı PKK’nın saldırısı sonucu 17 kişi hayatını kaybetti.” diye alçalarak küresel efendilerine hizmetini sunuyordu.

Arwa Daman, Suriye’den derlediği yalan haberleri El-Cezire televizyonunda yayınladı. Dürüst gazeteci Musa Ahmed haberlerinin değiştirildiğini ve yalan haberler yapıldığını ileri sürerek istifa etti. Aynı yolu El-Cezire’nin Beyrut büro şefi Hasan bin Cidda’da takip etti.

Arwa Daman, Suriye’den gerçek dışı haber verenlerden sadece biri. Petrol boru hattını ateşe verirler. Yarım saat sonra dumanlar gökyüzünü kaplayınca “Esad’ın uçakları şehri bombaladı!” şeklinde yaptığı haber en önemlisi.

Arwa Daman, ABD’nin Adana konsolosluğunun marifetiyle masaya oturtulan pkk’lı silahlı grupları ile Özgür Suriye Ordusu’nun faaliyetlerini yakından takip etti. Rojova ve Kobani kantonlarının pyd’nin eline geçmesini (PYD’lilerin Arap ve Türkmenleri sürmesi) olayını cani İŞİD’e karşı savaşan kahramanlar diye haberleştirdi. (Hatırlayalım hükümetimiz 29 Ekim’de Kobani için Peşmerge’yi sınırlarımızdan geçirdi.(3)

 

Redon Grup CİA’nın Taşeronu!..

ABD istihbaratının ve küresel şirketlerin desteklediği Washington Enstitüsü’nün Uzmanı Soner Çağaptay Musul’daki konsolosluk yetkililerinin İŞİD tarafından kaçırılması üzerine, Türkiye özerk Kürdistan fikrine uzak görünmüyor. Ankara Suriyeli Kürtlerle arası açık ama Suriye’deki Kürtler PKK ve İŞİD’e karşı birlik oluşturabilirler. Türkiye, Iraklı Kürtlerle hem de HDP ile arasını hoş tutmalı, diyerek efendilerine hizmet ediyor ve ödülü olan Yahudi Aşkınazilerin Fellow’u oluyordu.(4)

Amanpour ve Daman’dan sonra CNN’in diğer ünlü muhabiri Clarissa Ward’dır. Ward, Fetih el-Şam cephesi lideri Mustafa Muhammed adlı El Kaideci yanında ÖSO, Nusra ve YPG liderleriyle görüşür. Bu örgütlerin davalarında haklı olduklarını ana tema olarak işler. PKK’ya sempatisi vurgulamaktan kaçınmaz.

8 Ağustos 2016’da BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) Halep raporu sunar. BMGK’da izlenimlerini de aktarır. 2012’de Suriye’ye gittiğini ve varil bombalarının sesini Esad’ın katliamlarını şaşırtıcı bir dille anlatır. Özellikle de Rus jetlerinin kentin tıbbi malzeme depolarını bombalamasını, bombalamalar arasındaki ameliyat yapılan hastaneleri anlatır.

Birazda sizlere yalan makinesi, olan Rendon lobi şirketinden bahsedelim. Irak savaşını Amerikan halkına anlatan “satan” adamdır. Redon grup olarak 2003’te Saddam’ı devirmek için “Irak Milli Kongresi” adlı askeri yapıyı kuran şirket olup, CIA’nın taşeronudur. Irak’ta nükleer ve biyolojik silah üretimi yalanı bu şirkete aittir. Rendon grup, İngiliz Hill and Knowlton ile çalışıyor. Iraklı askerlerin Kuveytli bebekleri öldürdüğü yalanı da bu şirkete aittir.

1991’de Kuveytlilere ABD bayrağı sallatan Rendon, 2003’te Saddam heykelinin yıkılmasını da organize ediyordu. Çünkü görevi ikinci büyük petrol rezervinin ABD’li şirketlerin eline geçmesini sağlamaktı. ABD medyası, İngiliz ve İsrail istihbaratına bağlı çalışan sivil toplum örgütleri belgesiz sahte haberlerle insanları etkiliyorlardı. Yine bu örgütler, Suriyeli öğrenci, aktivist ve bağımsız gazetecileri eğitiyordu. Nasıl bağımsızsa!!

Birazda John Mc Cain adlı ABD’li senatörden bahsetmekte yarar var. Vietnam savaşına katılmış, beş yıl Kuzey Vietnam’da hücrede yaşamıştır. Asya ülkelerine nefreti buradan geldiği tahmin edilmektedir. Obama’ya karşı başkanlık yarışını kaybetti; ama ABD Silahlı Kuvvetleri komitesi başkanı oldu. Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü’nün (IRI) başkanlığını da yaptı. IRI Dünyamıza demokrasi getirmek isteyen bir kuruluş. Bütçesi ABD Kongresi tarafından karşılanır. Irak, Libya, Venezuela ve Suriye’de ayaklanma ve diğer ülkelerde renkli devrimleri hazırlamak ve örgütlemekle ilgilenir. Ölüm mangaları oluşturur. Özellikle Özgür Suriye Ordusu, İŞİD, El Nusra, YPG ,PKK ile temasları vardır.(5)

 

Mc Cain: ‘Suriye Düşerse İran’ı Kolay Yeriz’

ABD’de pişirilen ama Suriye’de tutmayan bu grupların ana karargahı Katar’dı. Türkiye limanlarını da kullanıyorlardı. (Suriye sınırımızın yol geçen hanına döndüğünü gazetelerde okumak mümkündü) Mülteci kamplarına ise ÖSO hakimdi.

Senatör Mc Cain Afganistan’da “Suriye düşerse İran’ı kolay yeriz.” deyiverdi. Mc Cain’le buluşan terör gruplarının temsilcileri savaşmak için 500 milyon dolar istiyorlardı. Senatör Mc Cain Türkiye’ye geliyor ve Suriye’nin İblid bölgesine geçerek ÖSO komutanları ile görüşüyordu.

2014 yılında ABD, derin devletinin Washington Enstitüsü’nün Uzmanı Soner Çağaptay İŞİD’in bölgedeki görevini şöyle açıklıyordu: “Ortadoğu’da İŞİD, Türkiye için Irak’taki bağımsız Kürdistan’da daha büyük bir tehlike. Bu Suriye ve Irak’taki Kürtlerle Ankara’yı ittifaka zorlayacak. Suriye’deki Kürtlerle Ankara’nın arası açık; ama Suriye Kürtleri PKK ie birlikte İŞİD’e karşı birlik oluşturabilirler. Türkiye Ortadoğu’da büyük güç olmak istiyorsa Kürtlerle ittifak etmeli.” (6) Emredersin Soner Bey!..

Suriye’de yürütülen savaşta PKK/ PYD/ YPG, El-Nusra Cephesi ve İŞİD arasında fark yoktur. Hepsi ABD yapımıdır. İŞİD’de Gürcistan gizli servisi pek aktiftir. Gürcü ajan Tarkan Batıraşvili, İŞİD’de Ebu Ömer el- Şişani (Çeçen) adını kullanır. İŞİD’de Iraklı ve Suriyeliden çok yabancı savaşçılar vardır. Bölgede eğitilen teröristlerin yakın bir gelecekte Rusya ve Çin’i hedef alacağı söyleniyor.

CIA’nın silah destek verip fonladığı ÖSO’nun İŞİD ile beraber çalıştığı ve gelen yardımların el değiştirdiği belgelendi.(6) BMGK’ne Suriye Büyükelçisi Beşar Caferi tarafından sunulan belgede Türkiye ve Fransa tarafından Suriyeli muhaliflere verilen silahlar aslında İŞİD’e servis edilmişti.

NATO ve ortakları, Ortadoğu’yu kana ve kaosa boğduktan sonra operasyonu Çin ve Rusya’ya sıçratıp ABD’yi tek patron yapmak arzusundalar. ABD yapımı İŞİD, kafa keserek, El-Kaide’nin küllerinden doğmuştur. Küresel medya İŞİD’i reklam etmiştir. Bizce senatör Mc Cain’in emeği çoktur.

 

Kiralık Askerler ve Kiralık Taşeron pkk

Yazımızı bir notla sonuçlandıralım: Obama zamanında Irak ve Afganistan’da ölen kiralık asker sayısı ölen ABD askerinden fazladır. 2009 ile Mart 2016 arasında Irak ve Afganistan’da 1540 kiralık asker ölür. Yine aynı dönemde 1301 ABD askeri ölür. PKK’da kiralık askerlerdendir.

Ortadoğu’daki işlerde ABD/ Pentagon/ CIA, Katar ve Mossad istihbarat servisleri taşeronları kullanır ve işi bitince silkeleyip atar. Beyaz Baretlerin sahnedeki lideri Raid Salah buna en güzel örneği teşkil eder. Nisan 2016’da Washington’da bir yardım kuruluşu tarafından ödüle layık görülür. ABD izin vermez. ABD Dışişleri sözcüsü, para verip desteklediğiniz grubun liderine niçin izin vermiyorsunuz sorusuna karşılık olarak durumlar farklı diye cevap verir…

……………………………..

Kaynaklar:

  1. Banu Avar, Zemberek, s. 15
  2. age, s. 19
  3. ve 4. Günlük gazeteler
  4. https//www.youteb.com/watch
  5. Günlük gazeteler

Yorum Yapın

Navigate