Çuvaldız

Evveet değerli okurlar, yazarınız Çuvaldız bir ay sonra yine karşınızda. Evet, bu sefer öyle yalandan değil, gerçekten de karşınızda. Ne o sayın Çuvaldız, bir yanımızda, bir karşımızda. “Artık safını belirle de bilelim yanımızda mısın yoksa karşımızda mı?” diyorsanız biliniz ki her ay karşınızdayım…

Barış Pınarı Harekâtı, Son Terörist Temizlendiği İçin Mi Durduruldu?

Peki, niye karşınızdayım? Niye olacak, tabii ki bir türlü göremediğim o gerçekler yüzünden. Evet, bir tek sebebi var karşınızda olmamın, o da balçıkla bile sıvanamayacak gerçekler. Meğerse şimdiye kadar o gerçekleri görememişim ya ben bir türlü…

Ya, demek o gerçekler seni karşımıza attı öyle mi sayın Çuvaldız. Peki, neymiş o gerçekler? Mesela, Reis tarafından son terörist kalmayıncaya kadar devam edeceği söylenen Barış Pınarı Harekâtı, son terörist de temizlendiği için mi durduruldu?

Ehmm, evet, o harekât durduruldu. Amma niye? Niye olacak, burnundan kıl aldırmayan ABD ve de Rusya koşa koşa gelip, “ammaan Reis, biz bir hata ettik, bari sen etme, aha mutabakat metinleri, bizi kırma, imzala” dediler de onun için.

İyi de sayın Çuvaldız, o mutabakat metinleri bize hiçbir şey kazandırmadı ki. Kazanan ise yine onlar oldu. Bunun öyle olduğunu hem Reis hem de Akar teyit etti, “teröristler bölgeden çekilmedi” diyerek.

Evet, Reis öyle dedi, Akar da Reis öyle dedi diye öyle dedi. “Peki niye?” diye soruyorsunuz değil mi? Neden olacak, ABD ve Rusya’yı köşeye sıkıştırmak için. Bakın Suriye’ye, ne görüyorsunuz?

Ne görelim bir köşede Rusya, öbür köşede ABD.  Peki sayın Çuvaldız, herkes köşeleri tutarken biz niye ortada kaldık? Buna ne diyeceksin?

Ortada olmak iyidir. Ne yani, ortada olmayıp bir kıyıya sinse miydik? Bize bir kıyıya sinmek değil, bir kulpa yapışmak gerekir. Bizatihi Reis de bunu yapmıştır kendilerince.

Anladık sayın Çuvaldız. Lakin Reis’in son terörist kalmayıncaya kadar sözüne açıklık getirmedin. Ne oldu Fırat’ın doğusundaki teröristler? Yerin dibine mi battı bunlar?

Yo, yerin dibine battıkları yok. Baktılar ki Reis’in hiç şakası yok, İran’ı kuşatmak üzere kısım kısım komşu ülkelere götürüldü bunlar ABD tarafından. Yani sizin anlayacağınız karşımızda terörist neyim kalmadı.

Kanal istanbul Amerikan projesi mi?

Peki, bir de İstanbul Kanalı meselesi var buna ne diyeceksin. Bu bir Amerikan projesidir diyorlar.

Yahu siz başkasının dediğine değil, asıl Reis’in ne dediğine bakın. Bu başkasının değil benim projem, siz isteseniz de istemezseniz de yapacağım illaki diyorlar. Daha belediye reisliği sırasında durumu görmüşler, “yarın bir gün gemiler çoğalır da boğaz trafiği E-5’e dönerse ne yapmak gerekir?” diye o taa zaman düşünmüşler kendileri.

Bu sırada belli ki Amerikalılar, yahu düşündüğün şeye bak, yap bir kanal trafiği rahatlat demişlerdir. Benim Amerika’dan neyim eksik. Ben de bir kanal öneriyorum. Kocaeli Kanalı. Köseköy’den başlayıp Kandıra üzerinden ta Karadeniz’e kadar uzanacak haşmetli mi haşmetli bir kanal.

Karadeniz’e çıkışlar benim kanaldan dönüşlerse Reis’in kanalından. Sağ trafik kuralı gereği. Yalnız Reis, senin kanalı şöyle Silivri’ye doğru kaydırsak sankim daha iyi olacak gibi. İstanbul Boğazını da trafiğe kapatıp yaya bölgesi yaptık mı, tamamdır…

İşi sulandırma sayın Çuvaldız. İşin bir de teknik yönü var. Uzun yol kaptanları diyorlar ki denizde akıntı Karadeniz’den Marmara’ya doğru, hem de çok şiddetli. Boğazdan daha da dar olacak kanal da bu akıntı daha da şiddetlenir ve gemileri sürükler.

Daha iyi ya, kaptanlar Marmara’ya inerken vitesi boşa alıp, boşa yakıt harcamazlar. Gemilerin kıyıya çarpma tehlikesine karşın gerekli tedbirler de yine benden. Gemilere ve bütün kıyılara hava yastıkları konulsun, ki projelerimiz havalı olsun…

Anlaşıldı sayın Çuvaldız, senin kafa gidik! Peki şu Libya mutabakatına ne diyeceksin? MSB eski genel sekreteri Ümit Yalım, “mutabakat güzel, lakin 85 bin km2’lik bir hak kaybımız söz konusu” diyor.

Diyebilir. Söyledikleri kendi görüşü. Kendisi ne? Emekli asker. Devlette bir yetkisi var mı? Yok. Peki yetkili yetkililer böyle diyor mu? Demiyor. O halde Ümit Yalım’ın dedikleri yok hükmündedir.

İyi de aynı Ümit Yalım, Yunanlıların Ege’de hem de burnumuzun dibindeki 18 adamızı işgal edip, asker çıkardıklarını, üs kurduklarını da söylüyor.

Yahu Reis çok büyük büyük işler peşindeyken siz hâlâ böyle küçük şeylere mi takılıyorsunuz? Sizin ada ada dedikleriniz küçücük birer adacık. Dünya liderliğine oynarken bunlarla oyalamayın Reis’i.

Keşke yanımıza geçmişken sahip çıksaydık, belki bütün devreler yanmadan kurtarabilirdik adamı. Peki sayın Çuvaldız son olarak soruyoruz, Libya’ya asker gönderme işine ne diyeceksiniz?

Çok önceleri demedi mi Reis: Askerlik yan gelip yatma yeri değildir! Bu sefer Amerika değil amma Bahçeli demiştir: Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan. Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir. O halde Libya’dan bir başlayalım, gerisi gelir be Reis.

Bunların neresi gerçek sayın Çuvaldız diyorsanız yazımı bir “ters köşe” edin bir de öyle okuyun…

Yorum Yapın

Navigate