Emperyalist güçler milletimizi ayrıştırmak için her yolu deniyor. Milletimiz aldatılıyor. Asıl milli olanlar gayri milli; gayri milli olanlar da milli olarak gösteriliyor. Toplum millici ve gayri millici olarak ayrıştırılıyor.
Partilerini kurmak, partilerine genel başkan olmak için ABD’den icazet alan, iktidar olmaları halinde ABD’nin politika ve projelerine hizmet edeceklerini vaat eden iktidar ve muhalefet partileri ne kadar milli?..
Kökü ülkemizin dışında olan fikirlere hizmet etmek için kurulan, maddi kaynaklarını aynı uluslararası çıkar gruplarına hizmet etmenin karşılığı olarak alan kuruluşlar ne kadar milli? Önde gözüken simalarının bazıları bir gün A partisindeyken, partisi için canını vereceğini söylerken bir başka gün diğer partiye geçen; bugün “ak “ dediğine yarın “ kara “ demeyi meslek edinen çok yüzlü, geçimini çok yüzlülükten sağlayan profesyonel demagogların bulunduğu parti ne kadar milli?..
ABD’nin ülkemizin bölünmesini de içine alan Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlığını kabul edenler ne kadar milli?.. Akdeniz’den Hakkâri’ye kadar ABD’nin silahlandırdığı bir terör örgütü tarafından kuşatılmasına, 2004 yılından beri Ege’de 18 Türk adasının Yunanistan tarafından işgal edilmesine rıza gösterenler ne kadar milli?..
FETÖ ile iş birliği içinde, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla orduyu zaafa uğratanlar ne kadar milli?.. Eğitimde, ilkokula başlayan 1,5 milyon Türk çocuğunu ahmaklaştırmak için hazırlanmış kitapları okutanlar ne kadar milli?..
Yediden yetmişe bütün halkın sağlığını bozan nişasta bazlı şeker kotalarını artıran, pancar, buğday ve tütün ekimini sınırlandıranlar ne kadar milli?
Türkiye’de nişasta bazlı şekerin gıdalarda kullanılma oranını gün geçtikçe arttıran ABD’nin gıda şirketlerinden -Ülker şirketinin de ortağı olduğu iddia edilen- Cargill’e 14 yıl boyunca Bakanlar Kurulu kararıyla 1 milyon 370 bin ton ekstra kota sağlayanlar, verilen bu kotalardan dolayı kamunun elindeki şeker fabrikalarını zarar ettiren ve ülke ekonomisine büyük bir darbe vuranlar ne kadar milli?..
Sağlık Bakanlığı mensuplarının hazırladığı “Nişasta bazlı şeker, kansere, şeker hastalığına ve obeziteye sebep oluyor.” Raporuna rağmen, Amerikan Cargill firmasının talebiyle devamlı nişasta bazlı şeker kotalarını artırarak doğrudan halkın sağlığıyla oynayan bir anlamda zehirli gıda sevk edilmesine izin veren siyasi iktidarlar ne kadar milli?..
Ülkemizde satılan %90 şekerli gazlı içecekler başta olmak üzere, tüm meyve sularında, hemen hemen tüm bisküvi, gofret, çikolata, pastaneler ve marketlerde satılan hazır pasta çeşitlerinde ve de birçok ekmekte bu lanet olası zehiri bizlere yediren, üç kuruş etmeyen bu dünyayı, beş kuruş kazanmak için bize zindan edeler, zindan edenlere izin verenler ne kadar milli?.. Emperyalist ülkeler; silah ile yapamadıkları soykırımı, genetiğini bozdukları gıda ile yaptıkları halde bunun önlemini almak yerine onların işini kolaylaştıranlar ne kadar milli?..
Pancar Kooperatiflerinin üst örgütü Pankobirlik’in yaptığı araştırmaya göre, çiftçinin 400 bin hektar alanda pancar tarımı yapmasını engelleyen, Türkiye şeker kurumunu kapatan, Türkiye’yi 3 milyon ton şeker üretiminden vazgeçiren, 80 bin tarım işçisini işsiz bırakanlar ne kadar milli?.. Hayvancılıkta önemli bir yem katkı maddesi olan küspe ve melas üretimindeki kayıptan dolayı da 250 bin ton et açığının oluşmasını sağlayanlar ne kadar milli?..
Üretim hürriyettir. Üretim yapmadığınız siyaset, kültür, bilim ve teknoloji, sanayi, tarım ve hayvancılık başta olmak üzere her alanda hür değilsiniz, dışa bağımlısınız demektir. Üretime değil tüketim ve israfa yönelik politikalar üreterek ülkeyi sürekli dışa bağımlı hale getirenler ne kadar milli?..
Cargill’in başını çektiği NBŞ lobisinin, ballı kazançlarının devam etmesi için ekstra kota verilmesini talep ettirenler ne kadar milli?..
ABD ve emperyalist güçlerin isteği doğrultusunda FETÖ ile birlikte başlattıkları projelerden vaz geçemeyenler ne kadar milli?
Söylenene göre rutin bir bağış prosedürü olan Papa ile görüşmek için Vatikan’ın göstereceği bir adrese alt limiti 5 milyon dolar olan bir ödemede bulunma şartını kabul edip Hristiyanlığa hizmet eden hangi kuruluş veya vakfa ne kadar yardım yaptığını bilmediğimiz, papadan dua bekleyen birileri ne kadar yerli ve milli?..
Kime çalıştığını bilmediğimiz, iç cephede partizan ve ideolojik bir dil kullanıp milleti yerli, milli- gayri milli diye ayrıştırıp “millî ve yerli” olan ne varsa silmeye kalkanlar ne kadar milli?..
Bazı olumlu gelişmelerin yanında, milletin varlık ve bekasını ilgilendiren bunca olumsuzluğa rağmen halkı, kahramanlık hikâyeleri ile avutan hayal aleminde yaşamayı, –Tıpkı, nişasta bazlı şekerin daha “tatlı” gelmesi gibi! – daha “tatlı” hale getirenler ne kadar milli?..
Bütün olanlara rağmen milletin bu olumsuzlukları yaşamasına neden olan iktidar ve muhalefetin milleti ayrıştıracak birlik ve beraberlik söylemleri, kendilerini milli başkalarını gayri milli göstermeleri ne kadar milli?..
Kim ne kadar gayri milli ?..
Toplumumuz değişik sözlerle her yol denenerek emperyalist emellere alet edilerek ayrıştırılıyor. Biz, batıl emperyalist uşaklarının talanına uğrayarak kana bulanan dünyanın düzeninin değişeceğine inanıyoruz. Yeryüzünün Hakk namına, Hak için yeniden düzenleneceğine inanıyoruz. Biz, aziz ve gazi milletin üzerine güneşin yeniden doğacağına inanıyoruz diyerek; ümidini hiç kaybetmeyen, siyasi partiler kanununa tabi olması dışında başka partilerin hiç birisi ile alakası olmayan, ömrünü hak dava adamış, sadece Büyük Türk Milletine bağlı olan, gücünü ve kuvvetini sadece milletinden alan, İktidar ve muhalefetin yanlışlarına itiraz eden, iktidarı ve muhalefeti sürekli uyaran, “Milletim Uyan! çağrılarıyla 50 yıldan beri yılmadan usanmadan millete tehlikeleri haber veren Yeniden Millî Mücadeleciler, Millet Partililer iktidarı ve muhalefeti eleştirdiği için ne kadar gayri milli?..
Milli birlik, hamasi söylemlerle değil samimi birlik çabalarıyla gerçekleşir. Seçim kaygısı ile “eğer bir parti etrafında toplanılmazsa terör olaylarının artacağı, ülkenin bölüneceği, sınır güvenliğinin tehlikeye düşeceği, İslam ülkelerinin yıkılacağı” söylemiyle toplumu korku ve baskı altına alarak yapılan milli birlik çağrılarının samimiyetle yapılan milli birlik çağrıları olduğuna inanmak mümkün değildir. Böyle söylemler politik kaygıların sonucu söylenmiş sözlerdir. Sadece milli birlik konusunda değil her alanda, söylemler üzerinden yapılan siyasetin yerli ve milli olduğu söylenemez diyenler ne kadar gayri milli?
Milli birliğin nasıl sağlanacağı konusunda çok önemli çalışmaları, teklifleri, deneyim ve tecrübesi olan ömrünü milletin birlik ve beraberliğine harcayan; bir araya gelmeleri, birlikte hareket etmeleri hayal bile edilemeyen Rahmetli Necmettin Erbakan ve Alpaslan Türkeş’in bir araya gelmesini; 1991’de Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi’nin ittifakla birlikte hareket etmesini sağlayan Millet Partisi Genel Başkanı Sayın Aykut Edibali’nin bilgi birikimini, deneyim ve tecrübesini, tekliflerini görmezlikten gelerek yapılan milli birlik çağrıları, samimi birlik çağrıları olamaz.
Sayın Edibali, elli yıldan beri partilerde, şahıslarda birlik değil; Hakta, adalette, milli ve manevi değerlerin korunup geliştirilmesinde, milletin varlık ve bekasına yönelik ortak politika ve projelerde birlikte hareket etmeye yönelik milli birlikten bahsetmekte. Milli birliğin sağlanmasına esas olması gereken iki tarihi olayı işaret etmektedir.
Birincisi Hz. Peygamber’in Medine sözleşmesi ile sağladığı birlik. Burada Hristiyanlar, Yahudiler, birbiriyle kavgalı kavimlerin ortak bir metin üzerinde anlaşmaları söz konusudur. Taraflar inanç ve ideallerinden vazgeçmeye, kimseye tabi olmaya (Hz. Peygambere dahi) zorlanmadan birlikte yaşamak zorunda oldukları ortak değerlerin korunması konusunda sağladıkları- ilk yazılı anayasa hükmündeki- birlik sözleşmesidir.
İkincisi Gazi Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşında sağladığı birliktir. Vatanın dört bir yanı işgal edilmiş, millet kendi bölgelerini savunmanın yollarını aramaya başlamış, bölgesel savunma birlikleri oluşturulmuş, Gazi Mustafa Kemal dağınık vaziyette olan bu birlikleri milletin ortak değerleri etrafında toplayıp “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, bu satıh tüm vatandır.” diyerek milli birliği sağlamıştır.
Milli birlik sayesinde ölmüş olarak görülen İmparatorluktan yeni bir devlet Türkiye Cumhuriyeti doğmuştur. Adının başında Prof. yazan birilerinin, utanmadan iddia ettiği gibi Gazi Mustafa Kemal, halifeye isyan edip Osmanlıyı yıkarak Osmanlı sınırları içinde atmış kusur devletin kurulmasına neden olmamış aksine öldü, tarihten silindi denilen milletin milli birliğine sağlayarak Türk milletinin var olduğunu ve ebediyen var olacağını, kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ile bütün dünyaya ilan etmiştir diyenler ne kadar gayri milli?
Bütün dertlerin çözümü için milli birliğin sağlanıp milli iktidarın kurulması şattır. Milli iktidarı ancak meşru olan, gayri resmi hiçbir gücü kullanmayan, devletin içine sızmaya çalışmayan, demagoji yapmayan uluslararası güçlerle danışıklı çalışmayan siyasi partiler sağlar, diyenler ne kadar gayri milli?
Milli birliği, milli iktidarı, lideriyle programıyla, teşkilatıyla gerçek anlamda milli, cihanşümul ülküsü olan gücünü sadece Türk Milletinden alan bir siyasi parti kurabilir. Bilenler, araştıranlar mübalağasız bunu sağlayabilecek tek milli partinin Millet Partisi olduğuna inanır.
Milli iktidar sadece Millet Partililerin tek başına başaracağı bir iş değildir. “Hürriyet” diye yüreği yananların, “ya istiklal ya ölüm” diye hala diri olanların, Büyük Türk Milletinin egemenliğine hasret olanların, Cumhuriyetten yana olanların, gerçek demokrasi sevdalılarının, ülkücülerin, vatanseverlerin, milliyetçilerin Millet Partisi Çatısı altında toplanmasıyla gerçek milli iktidar sağlanabilir, diyenler ne kadar gayri milli?
Türk milleti dinine AKP ’siz de Atasına CHP’siz de vatanına MHP’siz de, Kürt kardeşine HDP’siz de sahip çıkar. Kimse milleti mili-gayri mili diye ayrıştırmaya kalkmasın.
Milletimizin, yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…